Barış Şehidimiz üyemiz Gülhan ELMASCAN'ın Ereğli'deki (Zengen Köyü) cenaze törenine katılmak isteyen üyelerimiz (05053967311) sendikaya isimlerini bildirmeleri önemlidir.

Şube Yürütme Kurulu

 

GÜLHAN ELMASCAN

 

Son Düzenlenme Pazar, 11 Ekim 2015 14:29

Ankara’daki Katliam Sonucu

Adana’dan Katılan ve Yaşamını Yitiren Arkadaşlarımızın

Cenaze Defin Yerleri ve Tarihleri

BTS(Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası)

Yılmaz ELMASCAN (Ş.Urfa / Suruç) 12 Ekim

Bilgen PARLAK (Adıyaman /KAHTA)

Nevzat SAYAN (Karaman) 12 Ekim

Rıdvan AKGÜL (Siirt) 12 Ekim

Fevzi SERT (Adana/ Kozan Ayşe Hocalı) 11 Ekim

 

Eğitim Sen(Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası

Gülhan ELMASCAN (Ereğli) 12 Ekim

 

EMEP (Emek Partisi Adana İl Örgütü)

Şebnem YURTMAN (Karaisalı /Bucak)

Dilan SARIKAYA (Adana/Kabasakal)

Gökhan GÖKBÖRÜ (Adana/Ceyhan)

 

HDP  (Halkların Demokratik Partisi)

Hacı Mehmet ŞAH (Adana)

Sabri ELMAS (Adana) 

Erhan AVCI (Adana)

Son Düzenlenme Pazar, 11 Ekim 2015 12:01

Adana’dan Emek, Barış ve Demokrasi Mitingine Katılan

Ankara’da Bombalı Saldırı Sonucu 

Yaşamını Yitiren Arkadaşlarımız

AKP devleti katliamlarına bir yenisini ekledi… Bu ülkede daha fazla kan akmasın, çocuklarımız yaşamlarını yitirmesin, daha fazla acı ve gözyaşı olmasın diye Ankara’da toplanan on binlerce emekçinin, barış savunucusunun ortasında alçakça patlatılan bombalarla en az 86 yoldaşımız, arkadaşımız, canımız yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı. Tam anlamıyla bir katliam planlandı ve hayata geçirildi.

Sözün hükmünü yitirdiği günlerden geçiyoruz. Ülkemiz Suriye, Irak gibi savaş alanı haline getirildi. Savaşı geliştiren, planlayan, destekleyen ya da göz yuman iktidardaki AKP ve Saray’dakidir. Her şey o kadar açık ve net.

 

Türkiye tarihinde böylesine bir katliam, böylesine bir vahşetin örneği yoktur. Katliamı planlayanlar, arkasındaki güçler ve göz yumanlar er ya da geç ama kesinlikle hesabını vereceklerdir.

 

BTS (Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası)

Yılmaz ELMASCAN

Bilgen PARLAK

Nevzat SAYAN

Rıdvan AKGÜL 

Fevzi SERT 

 

Eğitim Sen (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası)

Gülhan ELMASCAN

 

EMEP (Emek Partisi Adana İl Örgütü)

Şebnem YURTMAN

Dilan SARIKAYA

Gökhan GÖKBÖRÜ

  

HDP  (Halkların Demokratik Partisi Adana) 

Hacı Mehmet ŞAH

Sabri ELMAS

Erhan AVCI 

Son Düzenlenme Pazar, 11 Ekim 2015 12:00

ÖLEN ARKADAŞLARIMIZI ANMAK,

FAŞİST KATLİAMI PROTESTO ETMEK İÇİN YARINDAN İTİBAREN YASTAYIZ

12-13 EKİM GÜNLERİ BÜTÜN TÜRKİYE’DE GREVDEYİZ!

Bugün Ankara’da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık.

Türkiye’nin dört bir yanından gelmiştik.

Emek, Barış, Demokrasi taleplerimizi haykırmak için gelmiştik.

İşçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak için gelmiştik.

“Savaşa İnat Barış Hemen Şimdi!” demek için gelmiştik.

Saray’ın saltanatı uğruna aylardır kan dökenlere “Dur!” demek için gelmiştik.

Savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini hep birlikte yükseltmek için gelmiştik.

Başvurusu Ankara Valiliği’ne yapılmış (ve Valilikçe uygun görülmüş), bütünüyle barışçıl bir miting için gelmiştik.

Türkülerimizle, halaylarımızla, pankartlarımızla, sloganlarımızla ve coşkuyla miting alanına yürüyüşümüz başlarken patlattılar bombaları.

Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın, binlerce polisin gözü önünde patlattılar.

Şu ana kadar belirlenebilen seksen altı kardeşimiz hayatını kaybetti, yüzlerce kardeşimiz yaralandı.

Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız ve İsyandayız!

Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin.

Bombaları tanıyoruz.

18 Mayıs’ta Adana ve Mersin’deki, 5 Haziran’da Diyarbakır’daki, 20 Temmuz’da Suruçtaki patlamalardan tanıyoruz; “aynı seriden” olduğunu biliyoruz.

Katilleri tanıyoruz.

Katiller; diktatörlük hevesleri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır.

Katiller; 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir.

Katiller; yarattıkları terör ve dehşetin korkusuyla 1 Kasım seçimlerinden galip çıkmaya çalışanlardır.

Katiller; aylardır AKrep’lerle, TOMA’larla, tanklarla, toplarla ülkeyi kan gölüne çevirenlerdir.

Amaçlarını biliyoruz.

Amaçları; bizi korkutarak, bizi yıldırarak, bizi sindirerek on üç yıllık zulüm ve hırsızlık düzenlerini sürdürmeye çalışmaktır.

Amaçları; Gezi İsyanı’ndan bu yana diktatörlüğe karşı direnen milyonlarca yurttaşın iradesini kırmaktır.

Amaçları; halkın iradesine rağmen KaçAK Saray’daki iktidarlarını devam ettirmeye çalışmaktır.

Emek, Barış ve Demokrasi Mitingimiz kana bulayanlara sesleniyoruz:

BÜTÜN VAHŞETİNİZE, BÜTÜN ŞİDDETİNİZE, BÜTÜN KATLİAMLARINIZA RAĞMEN EŞİT, ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE BİR ARADA YAŞAMI VE BARIŞI SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ!

Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz:

KORKMAYACAĞIZ, YILMAYACAĞIZ, UNUTMAYACAĞIZ VE AFFETMEYECEĞİZ!

DÖKTÜĞÜNÜZ KANDA BOĞULACAKSINIZ!

Ölen Arkadaşlarımızı Anmak, Faşist Katliamı Protesto Etmek İçin Yarından İtibaren Üç Gün Yastayız/12-13 Ekim Pazartesi-Salı Günleri Bütün Türkiye’de Grevdeyiz!

Bütün Sendikaları, Bütün Meslek Örgütlerini, Bütün Siyasi Partileri, Örgütlü-Örgütsüz, Hangi Sendikanın Üyesi Olursa Olsun Bütün İşçileri-Bütün Kamu Çalışanlarını, İnsanlığa Sahip Çıkan Bütün Yurttaşlarımızı Katılmaya Çağırıyoruz!

 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

Türk Tabipleri Birliği

Son Düzenlenme Cumartesi, 10 Ekim 2015 19:48

BİR DEĞİL BİN BOMBA ATSANIZ DA BARIŞI ENGELLEYEMEYECEKSİNİZ.

Değerli basın, değerli kurum temsilcileri, sevgili barış savunucuları.

Türkiye toprakları kana doymuyor. Barış istemlerimiz kısılmaya, boğulmaya çalışılıyor. Bizleri Ortadoğu bataklığına çekemeyenler savaşı topraklarımıza taşıyarak kan akıtmaya devam etmektedirler.

 

Daha dün yitirdiğimiz yoldaşlarımız için acımız tazeyken, daha Suruç’ta, Diyarbakır’da yitirdiğimiz gencecik fidanlarımızın acısı yüreklerimizi dağlarken aynı bombalar bu sefer Türkiye’nin başkentinde barış isteyenlerin ortasında patlatıldı.

 

Bu bombaları patlatanlar ülkede barışa yönelik her daim provakasyonları gündemde tutmak isteyenlerdir. Bu ülkede barış yalnız ülkemizi değil bölgeyi de etkileyecektir. Korku bundandır. Emperyalist güçlerin oyunlarını, AKP iktidarının ve onun izdüşümü olan siyasi partilerin kan üzerinden politikalarını olumsuz etkileyecektir.

 

Bizler bu kan üzerinden siyaset yapanlara dur demek için Ankara’daydık. Bugün Ankara’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla onbinlerce barış dostları, barış savunucuları aynı yürekle Ankara sokaklarını doldurdular. Tek istedikleri daha fazla kan akmasın, daha fazla gençlerimiz ölmesin, kardeş kanı dursun. Ama bu istem her zamanki gibi karanlık güçler tarafından engellenmek istendi.

Başka bir ilginçlik ise ateşkes tartışmalarının gündeme geldiği bu süreçte bombaların patlatılmasıdır. Çünkü bu ülkede savaş isteyenler aynı zamanda Ortadoğu da da savaşın devamını istemektedirler. Bizler buna izin vermeyeceğiz.

Değerli basın, değerli barış dostları;

Acımız büyük ölü sayısının her dakika arttığı şu anlarda ölü sayısını doğru bir şekilde bile veremiyoruz. Daha ne kadar canımızı topraklara gömeceğiz, daha ne kadar iktidardakiler kanımızla beslenecekler, daha ne kadar bu kanlı iktidarın devamına göz yumacağız.

Artık yeter.

Bizler emek ve demokrasi güçleri olarak ülkemizde bir iç savaşa, sınırımızda bölgesel paylaşım savaşına izin vermeyeceğiz.

Daha fazla birlikte olacağız.

Daha fazla barış isteyeceğiz.

Daha fazla kardeşlikten bahsedeceğiz.

Hep bir ağızdan “İNADINA BARIŞ” diye haykıracağız.

 

DİSK, KESK, TMMOB, TTB

Kurumlar Adına

Adana Tabip Odası Başkanı 

Prof. Dr. Neslihan MUNGAN

 

Ankara’da Bombalı Saldırı Sonucu

Adana’dan Katılan ve Yaşamını Yitiren Arkadaşlarımız

BTS

Yılmaz ELMASCAN

Bilgen PARLAK

Nevzat SAYAN

Rıdvan AKGÜL

Eğitim Sen

Gülhan (CAN) ELMASCAN

EMEP

Şebnem YURTMAN

Dilan SARIKAYA

HDP

 

Hacı Mehmet ŞAH

Son Düzenlenme Cumartesi, 10 Ekim 2015 20:25

Avrupa İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (AHİM), iki üyemiz adına yaptığımız başvuruda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Toplantı (Örgütlenme) Hakkı’nın düzenlendiği 11. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.

AHİM İki Üyemizi Haklı Buldu

Şanlıurfa ilinde öğretmen olarak görev yapan üyelerimiz Mustafa Dedecan ve Metin Ok, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) da içinde yer aldığı Şanlıurfa Demokrasi Platformunun aldığı karar uyarınca 15 Şubat 2005 günü gerçekleştirilen “Dünyada Küresel Savaşa Karşı Küresel Barış” katıldıkları için haklarında disiplin soruşturması başlatılmış, soruşturma sonucunda 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 125/D-o maddesi uyarınca, siyası parti yararına faaliyette bulundukları belirtilerek “bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması” cezasıyla cezalandırılmış ayrıca üyelerimiz sürgün edilmişti.

İdare Mahkemeleri üyelerimizin disiplin cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin işlem ile üyelerimizin sürgün edilmelerine ilişkin işlemlerin iptali isteğimizi reddetmişti. Danıştay da İdare Mahkemelerinin bu kararlarını onamıştı. Üyelerimizin katıldıkları bir etkinlik nedeniyle disiplin cezasıyla cezalandırılmaları ve sürgün edilmelerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesine aykırı olduğuna inandığımızdan, üyelerimiz adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk. Mahkeme 22 Eylül 2015 tarihli kararla başvurumuzu haklı bulmuş, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesinde düzenlenen “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme (ve Örgütlenme) Hakkı”nın ihlal edildiğine karar vermiştir. AHİM, daha önce de aynı eyleme katıldıkları için cezalandırılıp sürgün edilen üyelerimiz Aygül Küçükbalaban ile Mehmet Kutlu’nun başvurularını kabul etmiş, üyelerimizin “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme (ve Örgütlenme) Hakkı”nın ihlal edildiğine karar vermişti.

Mustafa Dedecan ve Metin Ok için yaptığımız başvuruda verilen kararı (Türkiye Aleyhine Dedecan ve Ok Davası 22685/09 ve 39472/09 Nolu Başvurular) görmek için tıklayınız.

Son Düzenlenme Cuma, 09 Ekim 2015 18:49

Adana'da Okula Pompalı Tüfekli Saldırı

Adana'da gece bir lisenin giriş kapısına yakın mesafeden pompalı tüfekle ateş açıldı.

 

Adаnа'dа gеcе bir lisеnin giriş kаpısınа yаkın mеsаfеdеn pоmpаlı tüfеklе аtеş аçıldı.

Edinilеn bilgiyе görе, оlаy Sеyhаn ilçеsinе bаğlı Hаvuzlubаhçе Mаhаllеsi'ndе mеydаnа gеldi. 6 Ekim Sаlı gеcеsi Anаfаrtаlаr Anаdоlu Lisеsi'nin önünе оtоmоbillе gеlеn kimliği bеlirsiz kişilеrdеn biri оtоmоbilin içindеn yаkın mеsаfеdеn оkulun giriş kаpısınа аtеş еdеrеk kаçtı. 4-5 еl аtеş аçılmаsı sоnucu dеmir kаpı dеlindi. Sаldırı gеcе оlduğu için оlаydа zаrаr görеn оlmаdı.

Sаbаh оkulа gеlеn öğrеtmеnlеr isе kаpıyа silаhlа аtеş еdildiğini görüp pоlisе hаbеr vеrdi. Pоlis şimdi hеr yеrdе şüphеlilеrin yаkаlаnmаsı için оpеrаsyоn yаpıyоr.

"FACİAYI SALDIRININ ZAMANI ÖNLEDİ"

Eğitim-Sеn Adаnа Şubе Bаşkаnı Ahmеt Kаrаgöz isе оkullаrа yаpılаn sаldırılаrı kınаdığını bеlirtеrеk, "Bu sаldırıyı sоkаk sеrsеrilеrinin yаptığını zаnnеdiyоruz. Pоlisin оkullаrdа dаhа fаzlа önlеm аlmаsını istiyоruz. Bu sаldırı gündüz vаkti оlsаydı bir fаciа оlаbilirdi. Gеcе yаpıldığı için yаrаlаnаn оlmаdı, ölümlеr оlmаdı. Önlеm аlınmаsı için illаki ölümlеr mi оlmаlı. Mutlаkа bu sаldırılаrının önünе gеçilmеsi gеrеkiyоr" dеdi.

Pоlis оlаylа ilgili çаlışmа bаşlаttı.
Son Düzenlenme Perşembe, 08 Ekim 2015 16:57

BARIŞA DÜŞMAN, HAKKINI SAVUNANA DÜŞMAN, HIRSIZLIĞA, YOLSUZLUĞA, YOKSULLUĞA HAYIR DİYENE DÜŞMAN.

BUGÜN YARGILANAN YALNIZ GÜVEN BOĞA DEĞİL

TÜM EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCADELESİ VERENLERDİR.

 

DİSK KESK TMMOB ve Adana Tabip Odasının çağrısıyla 26 Aralık 2013 tarihinde “Hırsızlığa, Yolsuzluğa Hayır, Hükümet İstifa” talepleriyle yürüyüş ve basın açıklaması yapılmak istenmiş, fakat polisin önceki gün barış yürüyüşüne yönelik gösterdiği terörün aynısı o dönemde başta arkadaşımız Güven BOĞA olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçleri maruz kalmıştı. Hırsızlığa, yolsuzluğa hayır diyen yüzlerce insan Tomalardan sıkılan kimyasal içerikli suya, polis copuna ve gaz bombalarına maruz kalmıştı. 

DİSK, KESK, TMMOB ve Adana Tabip Odası’nın çağrısıyla yapılan yürüyüşe katılan Eğitim Sen Adana Şube Eski Yürütme Kurulu Üyesi Güven BOĞA polisin müdahalesi sonucu yaralanmış, hastaneye kaldırılmış hastaneden ve adli tıptan almış olduğu rapor ile Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.

Şiddet uygulayan polislerle ilgili açılan davaya yerel mahkemelerin takipsizlik kararı vermesinin ardından dava Anayasa mahkemesine taşınmış ve dava ile ilgili Anayasa mahkemesinin vereceği karar beklenmektedir. Eğer Anayasa mahkemesinden olumsuz bir karar çıkması durumunda bu dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM’e) taşınacaktır. Benzer içerikli davalardan dolayı arkadaşımız Güven BOĞA on ayrı davayı AİHM’e taşımış bulunmaktadır. AİHM’de görülen ve “İşkence ve kötü muameleyi içeren” bir dava Türkiye aleyhine sonuçlanmış ve Türkiye tazminat ödemeye mahkum olmuştur. Dokuz ayrı davadan da Türkiye’nin mahkum olma olasılığı çok yüksektir. Halihazırda Anayasa mahkemesine de taşınan iki ayrı dava vardır. Bunlarda büyük olasılıkla AİHM’e taşınacaktır.

Yolsuzluk eyleminin ardından gördüğü kötü muameleden dolayı Güven BOĞA arkadaşımız Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmamış olsaydı, inanıyoruz ki bu dava açılmamış olacaktı. İntikamcı duygularla, emek ve demokrasi güçlerini cezalandırmak için açılan bu tür davaları kınıyoruz.

Yaptıkları hırsızlıklarla, yolsuzluklarla batağa saplananların aklandığı, teşhir edenlerin ise cezalandırılmaya çalışıldığı bir süreci birlikte yaşıyoruz.

Gezi direnişi ile doruğa çıkan milyonların eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi taleplerinden sonra hırsızlık ve yolsuzluğa, savaşa hayır diyenler AKP iktidarı tarafından, ancak otoriter ve faşizan rejimlerde görülebilecek yöntemlerle ezilmeye, ülke her geçen gün savaş ve sıkıyönetim koşullarına doğru sürüklenmeye çalışılıyor.

Bizler şiddete, yağmaya, talana, yolsuzluğa dün olduğu gibi bu gün de karşı çıkacağız. Adalet, özgürlük, insanca yaşam, kardeşlik, barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bugün 10. Asliye Ceza Mahkemesinde 3. duruşmaya çıkan Güven BOĞA arkadaşımızın yargılanması 25 Ocak 2016 tarihine ertelenmiştir.

 

6 Ekim 2015 tarihinde DİSK KESK TMMOB ve TTB’nin organize ettiği İnönü parkından başlayıp Atatürk parkında basın açıklamasıyla sona erecek olan yürüyüşe polisin müdahalesi sonucu gözaltına alınan Deniz ÜNSAL ve Tufan AHİ arkadaşlarımız serbest bırakılmış olup, Halil İbrahim BİÇER arkadaşımız ise tutuklanmıştır.

 

Polis baskısıyla halkın yolsuzluğa, hırsızlığa, savaşa karşı bağımsız yargı, demokratik Türkiye, eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi taleplerinin ezilmesinin mümkün olmadığını, bu baskıları uygulayanların halkın karşısında hesap vereceğini unutmamaları gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Tüm halkımızı 10 Ekim 2015 Cumartesi Ankara’da gerçekleştirilecek Barış ve Demokrasi mitingine davet ediyoruz. Saygılarımızla. 08.10.2015

 

DİSK, KESK, TMMOB VE ADANA TABİPLER ODASI

 

Kurumlar Adına

Ahmet KARAGÖZ

 

KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü

Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili İbrahim ÖZDİŞ dünkü yapılan saldırı nedeniyle sendikamızı ziyaret ederek geçmiş olsun dilekleriyle birlikte eğitimde yaşanan sorunlar hakkında fikir alışverişin de bulunduk.