egitimsen2

egitimsen2

Eğitim Sen Karataş İlçe Temsilciği olarak senenin ilk üye toplantısını gerçekleştirdik. Toplantıda 24 Eylül Grevine yönelik bilgilendirme, önümüzdeki süreç, iş yeri örgütlenmesi ve çalışma programı üyelerle paylaşıldı.

 

Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreterimiz İsmail Sağdıç ile 24 Eylül Grevine Yönelik Adana Kozan Güneri İlkokulu/Ortaokulunda Eğitimcilerle Toplantı Gerçekleştirildi.

Adana'da Eğitim Sen Merkez Yöneticimiz İsmail Sağdıç ile 24 Eylül Grev Gezisi için Adana Kozan Sis Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesindeyiz. 

Adana İmamoğlu İlçesinde Hürriyet İlkokulunda Merkez Yöneticimizle Eğitimcilerle Yapılan Grev Toplantısı.

 

Siyasi İktidarın Eğitimde Yaşanan Sorunları ve Çelişkileri Derinleştiren Uygulamalarına Karşı
24 Eylül’de GREVDEYİZ!

Eğitim sisteminin, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır birikerek artan sorunları sürekli artmakta, her eğitim-öğretim yılı giderek ağırlaşan sorunlar ve çelişkiler eşliğinde açılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı ise, her yıl çözüm üretmekten çok, yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamalarıyla başta eğitim emekçileri olmak üzere, öğrenci ve velileri sürekli mağdur etmiştir. Yaşanan mağduriyetlerin son bulması ve sorunlarımıza kalıcı çözümler üretilmesi için 24 Eylül’de GREV’deyiz.
Bugüne kadar çalışma yaşamına yönelik olarak da çok sayıda yasal düzenleme yapılmış, haklarımız torba yasalarla tırpanlanmış, esnek çalışma, angarya, performans değerlendirme, mülakat ve sözlü sınav uygulamaları ile iş güvencemiz doğrudan hedef haline getirilmiştir. Siyasi iktidar, iş güvencesi çalışırken göstereceği bireysel performansa bağlı olan, angarya çalışmaya yatkın, çok yönlü olarak çalıştırılabilecek, kendisine verilen her görevi itiraz etmeden yerine getirecek, sadece kendileri gibi düşünenlerden oluşan bir kamu istihdamı ve buna uygun bir yönetim anlayışı oluşturmak istemektedir. Siyasi iktidarın “emir eri” olmadığımızı göstermek ve haklarımıza sahip çıkmak için 24 Eylül’de GREV’deyiz.


 Kamu emekçilerinin haklarını ellerinden almak için bugüne kadar önemli adımlar atılmıştır. Erken emeklilik, yeni personel almama, taşeronlaştırma, geçici süreli sözleşmeli personel çalıştırma, ücretli öğretmenlik, 4-b, 4-c, 50-d, sözleşmeli çalışma vb gibi uygulamalarla kamu istihdamında büyük bir alt üst oluş yaşanmış, güvencesiz istihdamda tam bir patlama yaşanmıştır. Eğitimde ve yükseköğretimde güvencesiz çalışmaya son verilmesi ve herkesin kadrolu ve güvenceli çalışması için 24 Eylül’de GREV’deyiz.
Eğitimde 4+4+4 dayatmasının üzerinden henüz iki yıl geçmesine rağmen, okul dönüşümleri sonucunda ortaya çıkan norm fazlası sorunu hala çözülememiştir. Öğretmen atamalarında, özür grubu tayinlerinde, il içi ve il dışı tayinlerde de ciddi mağduriyetler yaşanmakta, üniversitelerde üyelerimize yönelik baskılar, mobbing uygulamaları, soruşturmalar ve görevden almalar sürmektedir. Okul dönüşümleri sonucu ortaya çıkan sorunlara, atama ve tayinlerde yaşanan olumsuzluklara, baskı, soruşturma ve sürgünlere seyirci kalmayacağımızı göstermek için 24 Eylül’de GREV’deyiz.



 Eğitimde siyasal kadrolaşmaya son verilmeli, eğitim yöneticileri belirlenirken
liyakate dayalı ve objektif değerlendirmeler yapılmalıdır

Büyük ölçüde üst düzey eğitim yöneticilerinin değerlendirmelerine dayanan, eğitim kurumları yönetici değerlendirme sonuçları açıklanmış ve 7 bin okul müdürünün büyük bölümü siyasi gerekçelerle resmen tasfiye edilmiştir. MEB, okul müdürlerin değerlendirilmesi ve belirlenmesi sürecinde çok sayıda okulda “adrese teslim” görevlendirmeler yaparak, bir kez daha siyasi iktidarın en stratejik kurumu olduğunu göstermiştir. Türkiye’nin pek çok ilinde AKP’nin il ve ilçe başkanlıklarından gelen listeler okul müdürlerinin belirlenmesinde belirleyici olmuştur.
Yeni atanan okul müdürlerinin sendikalara göre dağılımına bakıldığında itirazlarımızın ne kadar haklı olduğunu görmek mümkündür. Yeni müdür görevlendirmelerinde Eğitim Bir Sen üyesi müdürlerin oranı yüzde 81, Türk Eğitim Sen’li müdürlerin oranı yüzde 9, Eğitim Sen’li müdürlerin oranı yüzde 4, diğerleri yüzde 6’dır. Başından sonuna siyasal kadrolaşma operasyonu olarak gerçekleştirilen eğitim yöneticilerinin değerlendirilmesi ve görevlendirilmesi uygulamaları, hukuktan, adaletten ve objektiflikten yoksundur.
Eğitim yöneticilerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecinde siyasi referanslar değil, liyakat ilkesi temel alınması, eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde hiçbir baskı ve yönlendirmeye izin verilmemesi ve her okul kendi yöneticisini, o okuldaki eğitim bileşenlerinin katılacağı demokratik seçimlerle belirlenmesi talebiyle 24 Eylül’de GREV’deyiz.

Eğitimde zorunlu rotasyon asla olmamalı, aday öğretmenlere sözlü sınav uygulanmamalıdır

Geçtiğimiz günlerde TBMM’de kabul edilen torba yasa ile öğretmenlere zorunlu rotasyon ve aday öğretmenlerin asli kadrolara geçirilirken sözlü sınav uygulamasının önü açılmıştır. Eğitim Bakanlığı, pek çok konuda olduğu gibi zorunlu rotasyon ve aday öğretmenlere sözlü sınav konusunda dayatmacı tutumunu sürdürmekte, öğretmenlerin ve sendikaların bu konudaki eleştiri ve önerilerini dikkate almamaktadır. Özellikle aday öğretmenlere sözlü sınav uygulaması, iş güvencemizin elimizden nasıl adım adım alınmaya çalışıldığının görülmesi açısından önemlidir.



Eğitimde zorunlu rotasyon uygulamasının önce il içinde başlatılması beklenmektedir. Büyükşehirlerin sınırlarının son derece genişlediği bir dönemde açıkça “il içi sürgün” anlamına gelmektedir. On binlerce eğitim emekçisinin aile ve okul yaşantısını alt-üst edecek olan zorunlu rotasyon uygulaması kabul edilemez. Eğitimde, hiçbir gerekçe eğitim emekçilerini okuttuğu öğrencisinden, ailesinden, oturduğu mahallesinden kopararak zorla başka bir işyerine sürgün göndermesini haklı çıkaramaz.
Öğretmenlere zorunlu rotasyon uygulaması halinde eğitim sisteminin yeni bir kaos ile karşı karşıya kalması kaçınılmazdır. Öğretmenler açısından açıkça “sürgün” anlamına gelen ve pek çok yönden istismar edilebilecek “zorunlu rotasyon” uygulamasının gündeme gelmemesi, MEB’in öğretmenleri kendi istekleri dışında zorunlu rotasyona tabi tutmak yerine, gönüllülük ve teşvik esasına dayalı çözümler üretmesi için 24 Eylül’de GREV’deyiz.

Sorunlarımızın farkındayız ve kalıcı çözüm üretilene kadar mücadele etmeye kararlıyız!

Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece son birkaç ay içinde gündeme getirdiği konular, yapılan yasa ve yönetmelik değişiklikleri ve özellikle eğitim yöneticileri ile ilgili olarak hayata geçirilen siyasal kadrolaşma uygulamaları, 2014-2015 eğitim öğretim yılının hepimiz açısından zorlu ve çetin mücadelelere gebe olduğunu göstermektedir.
Burada belirtmiş olduğumuz sorunların yanı sıra, yıllardır eğitim sisteminin kanayan yarası olan öğretmen atamaları, yardımcı personel ve memur açıkları konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’nı sorunun kalıcı olarak çözümü için adım atmaya çağırıyoruz. Eğitimdeki bütün kadrosuz ve güvencesiz istihdam biçimlerine son verilerek, herkesin kadrolu ve güvenceli olarak çalıştırılmasını talep ediyoruz.
Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı şunu çok iyi bilmelidir ki, eğitim-öğretim işkolunda çalışan herkes boyunlarına geçirilmek istenen zincirin farkındadır. 24 Eylül Çarşamba günü Türkiye çapında yapılacak olan grev, eğitimde yaşanan sorunların kalıcı olarak çözülmesi için atılan önemli bir adım olacaktır. Bizler, Türkiye’nin dört bir yanında yıllardır büyük zorluklara katlanarak çalışan eğitim ve bilim emekçileri olarak;

• Siyasi kadrolaşma, zorunlu rotasyon ve sürgünlere son verilmesi için,
• Performans uygulamasına, esnek, kuralsız ve angarya çalışma uygulamalarının durdurulması için,
• Öğrencilerin özel okullara, imam hatiplere ve meslek liselerine mahkum edilmemesi için,
• Kamu kaynaklarının özel okullara destek için değil, devlet okullarına aktarılması için,
• Eğitimde ve yükseköğretimde yaşanan sorunların kalıcı olarak çözülmesi için,
• Kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkına sahip çıktığımızı göstermek için,

Eğitim Sen olarak, attığı her adımda dayatmacı uygulamaları ile eğitim ve bilim emekçilerini, öğrencileri ve velileri mağdur eden Milli Eğitim Bakanlığı’nı uyarıyor, taleplerimize kulak verilmesini, sorunlarımızın kalıcı olarak çözülmesini istiyoruz.
24 Eylül Çarşamba günü ülke genelinde GREV’deyiz. Sesimizi duymayanlara, taleplerimizi görmezden gelenlere inat, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Siyasi iktidarın ve MEB’in gerek toplumsal yaşamda, gerekse eğitim sisteminde hayata geçirmeye çalıştığı her türlü dayatmacı ve anti-demokratik politika ve uygulamalar karşısında bütün eğitim ve bilim emekçilerinin 24 Eylül’de yapacağımız greve katılmaya çağırıyoruz.16.09.2014


Şube Yürütme Kurulu Adına
Ahmet KARAGÖZ
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı

 Üç aylık yaz tatilinin ardından 16 milyon 400 bin öğrenci ve 873 bin öğretmen yarın ders başı yapacak. 

2014-2015 eğitim öğretim yılında okul öncesinde 1 milyon 65 bin, ilkokulda  5 milyon 645 bin, ortaokulda 5 milyon 90 bin, lise ve meslek lisesinde 4 milyon 600 bin olmak üzere toplam 16 milyon 400 bin öğrenci ders başı yapacak. İlkokul 1. sınıfa 1 milyon 290 bin 770 öğrencinin başlaması bekleniyor. 

Yeni eğitim öğretim döneminde mevcut 873 bin 747 öğretmene ilave olarak atanacak 40 bin öğretmen atanacak. 

Yeni eğitim öğretim yılında neler olacak?

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yeni eğitim ve öğretim yılında ilk defa uygulamaya koyacağı çalışmalar yapacak. 

Bakanlık, daha fazla sayıda çocuğun okul öncesi eğitimden faydalanabilmesi için 2014-2015 eğitim ve öğretim yılından itibaren tüm okul öncesi eğitim kurumlarında ikili eğitim uygulaması yapılmasına karar verdi. Ayrıca okul öncesi eğitim kurumlarında sınıf mevcutlarının 10’un altına düşmesi halinde kapatılmayarak diğer gruplara aktarılması ya da yıl sonuna kadar bu sınıflarda eğitim öğretime devam edilmesine imkan sağlanacak. 

Performans görevleri

Öğretim programlarındaki kazanımların öğrenciler tarafından daha iyi kazanılmasını sağlamak amacıyla uygulamaya konulan performans görevlerinin, evde veliler tarafından yapılması şeklinde yanlış uygulamaların olduğu tespit edildi. Bu nedenle mevzuat çalışmalarında, öğrencilerin başarılarının değerlendirilmesinde "performans görevi puanı"  yerine "ders etkinliklerine katılım puanı" getirildi. Öğrencilerin performanslarını değerlendirmeye yönelik çalışmalar için puan verilecek.

Seçmeli dersler notla değerlendirilecek

Seçmeli dersler, yeni eğitim ve öğretim yılından itibaren puanla değerlendirilecek. Böylelikle derslerin daha ciddiye alınması ve nitelikli bir eğitimin gerçekleşmesi için, uygulanan seçmeli derslerin öğrencilerde bıraktığı etkinin objektif değerlendirilmesi sağlanacak.

Çocuk kulüpleri

Bakanlık; okul öncesi eğitim kurumları ve ilkokullarda eğitim ve öğretim saatleri dışında açılacak kulüplerde, öğrencilerin bilim olimpiyatları ve proje, güzel sanatlar, beden eğitimi ve spor, halk oyunları, geleneksel çocuk oyunları, yabancı dil gibi konularda yeteneklerinin desteklenmesi için çocuk kulüpleri açacak. Kulübe günde 2 saat katılan çocuğun aileye maliyeti aylık 43 TL ila 86 TL arasında olacak. 

Liselerde durum

Yeni öğretim yılından itibaren 299 anadolu öğretmen lisesini kademeli olarak fen, sosyal bilimler ve anadolu liselerine dönüştürüldü. 299 anadolu öğretmen lisesinden, 171’i anadolu lisesi, 76’si fen lisesi, 52’si sosyal bilimler lisesine dönüştürüldü. Anadolu  lisesine dönüşen 7 anadolu öğretmen lisesi de kademeli olarak kapatılarak Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne devredildi.

Yeni eğitim öğretim yılında 29 anadolu lisesi,  6 fen lisesi, 4 sosyal bilimler lisesi, 4 spor lisesi, 2 güzel sanatlar lisesi açıldı. 

Özelden resmi liselere geçiş imkanı sağlandı

Özel liselerde öğrenim gören ve değişik sebeplere bağlı olarak okullarından ayrılmak zorunda kalan öğrencilerin mağduriyetlerini gidermek için  taban puan korunarak kontenjan şartına bakılmadan resmi liselere nakil ve geçişlerine imkan verildi.

Anadolu sağlık meslek liseleri hariç olmak üzere özel liselerden resmi liselere nakil ve geçişler, 30 Eylül 2014 tarihine kadar yapılabilecek. 

Haftalık ders çizelgeleri değiştirildi

 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında 9 ve 10'uncu sınıflarında kademeli olarak uygulanacak ders çizelgeleri Talim ve Terbiye Kurulu'nun kararıyla kabul edildi.  Buna göre, genel liselerde haftalık ders saati sayısı 37'den 35'e indirildi.

Öte yandan MEB tarafından çıkarılan yasayla özel okula dönüştürülecek olan dershaneler, bu yıl son kez öğrenci kaydı alacak. Dönüşüme alınmayan dershaneler ile gerekli şartları sağlayamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin faaliyetleri, 1 Eylül 2015 itibarıyla sonlandırılacak.

Okullarda güvenlik önlemleri

Yeni eğitim-öğretim döneminde okullarda uyuşturucu kullanımına ilişkin sıkı önlemler alındı. Okulların başladığı haftadan itibaren okul çevrelerinde uyuşturucu konusunda uzman ekipler olan "narkotimler" görev yapacak. 

Akademik takvim

MEB'in açıkladığı akademik çalışma takvimine göre, birinci kanaat dönemi, yarın başlayacak ve 23 Ocak 2015 Cuma sona erecek. Yarı yıl tatili, 26 Ocak-6 Şubat 2015'te yapılacak.

İkinci kanaat dönemi, 9 Şubat 2015 Pazartesi başlayacak ve 12 Haziran 2015'te sona erecek. 

2015-2016 eğitim ve öğretim yılı, 14 Eylül 2015 Pazartesi günü başlayacak.

Kaynak : AA

Muhabir: Selma Kasap

Eğitim Sen Adana Şube meclis toplantısı 13 Eylül 2014 Cumartesi tarihinde şube binasında işyeri temsilcileri ve üyelerle bir araya gelen şube yürütme kurulu, şube meclis toplantısını gerçekleştirdi,

Toplantıda geçmiş süreç, siyasal süreç ve önümüzdeki süreçle ilgili bilgilendirme, 24 Eylül 'de yapacağımız miting ve öncesi eylem etkinliklerin hazırlanmasına yönelik bilgilendirme yapıldı.

24 Eylül 2014 tarihinde yapılacak olan mitinge yönelik üyelerden talep ve önerileri alındı.

 

 

Örgün ortaöğretim kurumlarında dersler arası dinlenme süresinin 10 dakikadan az olamayacağı hükmü getirildi. Bu şekilde öğrencilerin dinlemelerine daha fazla zaman ayrıldı.
 
Okulların hazırlık, 9. sınıflarındaki açık kontenjanlara, eylül ayı sonuna kadar puan üstünlüğü esasına göre nakil ve geçişler bakanlıkça yapılacak. Böylece taban puan uygulaması kaldırıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Konuya ilişkin bakanlıktan yapılan açıklamada,  ortaöğretime ilişkin yapılan düzenlemeler doğrultusunda 7 Eylül 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin değişen ve gelişen şartlar çerçevesinde yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

Yönetmelik değişikliği, bakanlık birimlerinin ve 81 il milli eğitim müdürlüğünün görüş ve önerileri, ALO 147, BİMER ve Bilgi Edinme Sistemi üzerinden alınan talep, şikayet ve görüşler, uygulamaya yönelik bakanlık birimlerince yapılan talimat ve açıklamalar, ilgili okul yöneticileri ile yapılan seminer çalışmalarından alınan bildirimler ile katılımcıların görüş ve önerileri alınarak hazırlandı.

Dersler arası dinlenme süresi 10 dakikadan az olmayacak 

Açıklamaya göre, yapılan düzenleme ile örgün ortaöğretim kurumlarında dersler arası dinlenme süresinin 10 dakikadan az olamayacağı hükmü getirildi. Bu şekilde öğrencilerin dinlemelerine daha fazla zaman ayrıldı.

Ders seçiminin mayıs ayının ikinci haftasından ders kesimine kadar yapılabilmesine imkan verildi. Böylece, ders seçim süresi öne çekilerek yeni eğitim ve öğretim yılının bütün yönleriyle planlanması kolaylaştırıldı.

İmamlık, hatiplik, vaizlik, müezzinlik, Kur'an kursu öğreticiliği ve benzeri mesleki uygulamaya yönelik eğitimler ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde yürütülmesine imkan verildi. 

Seçmeli ders 10 öğrenciyle açılabilecek

Yönetmeliğe göre, seçmeli bir dersin 10 öğrenciyle açılabilmesine imkan verilirken, daha az talebin olduğu durumlarda açılamayan derslerle ilgili milli eğitim müdürlükleri yetkilendirildi. Bu şekilde ders seçiminde öğrenci taleplerinin karşılanabilmesine imkan sağlandı.

 12 yıllık zorunlu eğitim gereği tercihlerine yerleşemeyen veya tercih yapmayan öğrencilerin Bakanlıkça resen bir okula yerleştirilmelerine imkan tanındı. Bu konuda adresleri ve okulların kontenjan durumu dikkate alındı.

Açık öğretim liseleriyle örgün ortaöğretim kurumları arasında karşılıklı yapılacak nakil ve geçişlere açıklık getirildi. Özel eğitime ihtiyacı olan ve kaynaştırma yoluyla eğitim alacak öğrencilerin, okulların kontenjan durumları dikkate alınarak ortaöğretim kurumlarına dengeli bir şekilde yerleştirilmesine imkan verildi. Her bir şubede iki öğrenciyi geçmeyecek şekilde düzenleme yapıldı.

Komisyonca yerleştirilecek öğrenciler

Herhangi bir ortaöğretim kurumunda kaydı bulunmamak ve kayıt şartlarını taşımaları kaydıyla 12 yıllık zorunlu eğitim gereği önceki yıllarda 8. sınıfı bitiren öğrencilerin komisyon marifetiyle yerleştirilmelerine imkan verildi.

Anne veya babası ölen, hakkında koruma kararı verilen, koruyucu aile yanına yerleştirilen, bir yıllık geçici bakım sürecinde olan, eğitim veya bakım tedbiri kararı verilen, ikameti geçici olarak değiştirilen çocuklar ile şehit veya gazi çocukları gibi istisnai öğrencilerin komisyon marifetiyle yerleştirilmelerine de imkan sağlandı.

Yabancı uyruklu öğrenciler uygun okullara yerleştirilecek

Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmelik çerçevesinde yapılan düzenlemeyle mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında program açılması için gereken 12 öğrenci sayısı 10'a çekildi. 10'dan az öğrenci olması durumunda açılacak programlar için milli eğitim müdürlüklerince taşımalı eğitim sağlanacak.

Örgün ortaöğretimde puansız öğrenci alan ortaöğretim kurumu kalmaması nedeniyle yabancı uyruklu öğrenciler komisyon marifetiyle uygun okullara yerleştirilecek.

Ortaöğretim kurumlarının 9'uncu sınıfını doğrudan geçenlerden, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programlarında öğrenim görmek isteyenlerin başvurusu için gerekli olan yılsonu başarı puanının en az 55 olma şartı aranacak.

Başvuru ve yerleştirme işlemleri e-Okul sistemi üzerinden yapılacak.

Alana ve dala yerleştirme işlemleri 

Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında alan seçimi 9'uncu, dal seçimi ise 10'uncu sınıfın sonunda yapılacak.

Alana yerleştirme puanı, öğrencinin ortaokul sınıflarının yılsonu başarı puanlarının aritmetik ortalamasının yüzde 40'ı ile 9 'uncu sınıf yılsonu başarı puanının yüzde 60'ı toplanarak belirlenecek ve yerleştirme işlemi tercih ve puan üstünlüğü dikkate alınacak.

Dala yerleştirme işlemleri de 10'uncu sınıfın sonunda öğrencinin alan ortak eğitimindeki yetenek ve başarıları, sektörün ihtiyacı, öğrenci ve velilerin talepleri ve grup oluşturma sayıları dikkate alınarak ilgili okul müdürlüğünce yapılacak.

Mesleki ve teknik Anadolu liselerinde, sınıf tekrar edenler dahil, bir alanda eğitime başlanabilmesi için en az 10, bir dalda eğitime başlanabilmesi için en az 8 öğrencinin kayıtlı olması gerekecek. Öğrencinin sağlık durumunun geçmek istediği alanın öğrenimine elverişli olması şartı aranacak. Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin, özelliklerine  uygun meslek alan ve dalına ya da programına yönlendirilmeleri ve yerleştirilmeleri sağlanacak.

Anne ve/veya babasına ait çalışır durumda bir işyeri bulunanlar, istemeleri halinde; işyerini ve mesleğini ilgili meslek kuruluşlarından belgelendirmeleri şartıyla bu işyerindeki meslekle ilgili alan/dala doğrudan kayıt yaptırabilecek. 

Geç gelme süresi ilk ders saatiyle sınırlandırıldı

Öğrencilerin okula düzenli devamının sağlanması amacıyla geç gelme süresi birinci ders saati ile sınırlandırıldı. Bu sürenin dışındaki geç gelmeler devamsızlıktan sayılacak. Yazılı devamsızlık bildirimleri; devamsızlığın 5, 20 ve 40. günlerinde yapılacak olup, öğrencilerin okula devamının sağlanması istenecek.

 Sürekli tedaviyi ya da organ naklini gerektiren hastalığı bulunan öğrencilerin devamsızlık süreleri yeniden belirlendi. Üniversite hastaneleri veya eğitim ve araştırma hastanelerinde kontrol kayıtlı sürekli tedaviyi ya da organ naklini gerektiren hastalığı bulunanlar ile kaynaştırma ve özel eğitim gerektiren öğrencilerin özürsüz devamsızlık süresi 10 günü geçmemek kaydıyla toplam devamsızlık süresi 60 gün olarak uygulanacak.

 Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları bünyesindeki programlar ile alan/dallara geçiş esasları düzenlenirken, silahlı kuvvetler bando hazırlama okullarından güzel sanatlar liselerine nakil ve geçişe imkan verildi.

Nakiller dönemin son üç haftasında yapılmayacak

 Birinci ve ikinci dönemin son üç haftasında nakil ve geçiş yapılmayacağı hükmü getirildi. Bu şekilde dönem sonlarında yaşanan nakil ve geçişlere dayalı tereddüt ve sıkıntıların giderilmesi amaçlandı.

 Belli okullara olan talep ve yığılmayı önlemek, dengeli yerleştirmeyi sağlamak için istisnai durumlara bağlı nakillerde kontenjan üst sınırı şube bazında fen, sosyal bilimler liselerinde 36'yı, diğer okul türlerinde ise 40'ı geçemeyeceği hükme bağlandı. Böylece, nakil ve geçişlerdeki yığılma, tereddüt ve sıkıntıları gidermek amacıyla bu kapsamdaki iş ve işlemler haftalık hale dönüştürüldü.

Yerleştirme işlemleri 

Geçmiş yıllarda birden fazla yapılan tercih ve yerleştirme işlemlerinin bire indirilmesi nedeniyle okulların hazırlık, 9. sınıflarındaki açık kontenjanlara, eylül ayı sonuna kadar puan üstünlüğü esasına göre nakil ve geçişler bakanlıkça yapılacak. Bu şekilde taban puan uygulaması kaldırıldı.

 Okulların hazırlık, 9. sınıflarındaki açık kontenjanlara eylül ayı sonuna kadar her haftanın ilk dört günü başvuru, cuma günleri ise değerlendirme ve puan üstünlüğüne göre yerleştirme yapılacak.

Güzel sanatlar liseleri ile spor liselerinin açık kontenjan bulunması durumunda diğer ortaöğretim kurumlarının 9. sınıflarında kayıtlı öğrencilerden yetenekleri doğrultusunda öğrenim görmek isteyenlere kasım ayının son haftasında yetenek sınavı ile yeni bir imkan verildi.

Böylece güzel sanatlar liseleri ile spor liselerinin açık kontenjanlarının doldurulması ve yetenekli öğrencilere bu okullarda öğrenim görme imkanı sağlandı.

Sorumluluk sınavı

Yazılı sınavla değerlendirme sayısı üçten ikiye indirildi. Performans ve uygulamaya dayalı değerlendirmeye daha fazla imkan vermek amaçlandı.

Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında özellikle 12. sınıf öğrencileri haftada üç gün uygulamalı derslerin eğitimini işletmelerde gördüklerinden, tüm öğrencilerin aynı gün okulda bulunması mümkün olmadığından ''mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından işletmelerde mesleki eğitime öğrenci gönderilen sınıflarda ortak sınav yapılmaz'' hükmü getirildi.

Yazılı sınavlardan sonra başarısız öğrenciler için yapılan sınav tekrarı dönem sonlarında yapılacak ek bir sınava dönüştürüldü.

Özürleri nedeniyle sorumluluk sınavına katılamayan ve özürleri kabul edilen öğrencilerin sorumluluk sınavları ilgili dönem içerisinde okul yönetimince yeniden belirlenen günlerde yapılacak.

Kasım ve nisan aylarında yapılan sorumluluk sınavları, dönem başlarına alındı. Böylece özellikle son sınıf öğrencilerinin daha erken mezun olabilmelerine imkan sağlandı. Sınavların daha sağlıklı ve güvenli yapılması amacıyla öğretmen sayısı ikiye çıkarıldı.

Sınav sonuçlarına veli itirazda bulunabilecek

Öğrencinin talebi halinde sınav evrakı ders öğretmeni veya öğretmenleri ve öğrenciyle birlikte bir kez daha incelenebilecek, isterse öğrenci velisi proje, performans çalışmaları ve sınav sonuçlarına, sonuçların ilanını takip eden 5 işgünü içerisinde itirazda bulunabilecek. Oluşturulacak komisyon tarafından 5 gün içerisinde incelenip değerlendirilerek öğrencinin nihai puanı belirlenerek veliye bildirilecek.

Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında komisyon tarafından yapılan beceri sınavlarına yönelik itiraz yalnız iş dosyasının değerlendirmesi için yapılacak.

Ortaöğretim kurumlarında her dönemde tüm derslerden iki performans puanı verilecek. Bunlardan biri yapılan performans çalışmasına, diğeri ise öğrencinin derse hazırlık, devam, aktif katılım ve örnek davranışlarına göre verilecek ve zümre kararıyla performans çalışmasına dayalı olarak bir performans puanı daha verilebilecek. Böylece performans çalışmalarına ve değerlendirilmesine açıklık getirildi.

Sınavsız öğrenci alan ortaöğretim kurumu kalmadığı için 2 yıl üst üste hazırlık sınıfında başarısız olan öğrencilerin okulla ilişiği kesilerek hazırlık sınıfı bulunmayan diğer ortaöğretim kurumlarının 9. sınıfına kayıtları yapılacak. 

Hazırlık sınıfında öğrenim görmeden aynı okulun 9. sınıfına doğrudan geçmek isteyen öğrenciler birinci yabancı dil dersiyle Türkçe dersinden dönemin ilk haftası yerine, ekim ayının ilk haftası içinde yeterlilik sınavına alınacak.

İbadet için uygun mekan ayrılacak

 Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından denizcilik, otelcilik, konaklama ve seyahat hizmetleri, yiyecek-içecek hizmetleri gibi yoğunlaştırılmış eğitim yapılan alanlarda, özellikle Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa başta olmak üzere birçok ilde yıl boyu aktif olarak faaliyet gösteren otel işletmelerine turizm sezonu ile ilişkilendirmeden de öğrenci gönderilebilecek.

Mesleki ve teknik Anadolu lisesi sağlık alanı mezunlarının diploma tescil işlemlerinin il sağlık müdürlüklerine devredilmesi yönünde düzenleme yapıldı.

Çeşitli nedenlerle öğretmenin bulunamadığı ders saatlerinin rehber öğretmenlerce etkin ve verimli kullanılması sağlanarak grup rehberlik çalışmalarına imkan verildi.

İstemeleri halinde, asker öğretmen ve rehber öğretmenler belletici öğretmen olarak görev alabilecek.

Okulda, ibadet ihtiyacı için doğal aydınlatmalı uygun mekan ayrılacağı hükmü getirildi. Böylece ibadetin özüne uygun mekanın tahsis edilmesine imkan sağlandı.

Özel yetenekliler için ''destek eğitim odası''

Özel yetenekli öğrencilere ihtiyaç duydukları alanlarda destek eğitim hizmetleri verilmesi için okulun bünyesinde destek eğitim odası ve eğitim bölgelerinde yetenek atölyeleri açılacak.

Okul ve işletmelerde staj yapan öğrencilerin staj değerlendirme ölçütleri yeniden belirlendi ve değerlendirme görevi komisyona verildi.

Okuldan kısa süreli uzaklaştırma cezası alan öğrenciler, okulun açık olduğu sürede 1 günden 5 güne kadar okul binası, eklentileri ve işletmelerde yapılan her türlü eğitim ve öğretim etkinlikleri ile staj çalışmalarına katılamayacak. Bu süre, özürlü devamsızlıktan sayılacak. Böylece okuldan kısa süreli uzaklaştırma cezasının uygulanma şekil ve süresiyle ilgili tereddütler giderildi.

Öğrenci geçişi

Sivil havacılık ve denizcilik alanlarında yetkili kurumlara lisans başvurusu yapılabilmesi için uluslararası sözleşmelere uygun yeterliliklerin kazandırılması ve bunun belgelendirilmesi gerektiği hususunda yeni bir düzenleme yapıldı.

Mesleki ve teknik eğitime bağlı okullarda hemşirelik alanında yapılan yaz uygulaması, hemşirelik alanının sağlık alanına dönüştürülmesinden dolayı kaldırıldığından yerine staj ibaresi getirildi.

Ortaöğretimde okul çeşitliliğinin azaltılmasına yönelik yeni yapılanma sonucunda sınavsız öğrenci alan ortaöğretim kurumları kademeli olarak sınavla öğrenci alan okullara dönüştüğünden, mevcut öğrencilerin haklarının korunması, açık öğretim liselerinden sınavsız öğrenci alan okulların ara sınıflarına öğrenci geçişine ek madde ile imkan sağlandı.

 

Kaynak : Anadolu Ajansı

Muhabir: Zeynep Akyıl, Hande İlbeyi Canca

2014 Yılı Eylül Dönemi Öğretmenlik İçin Başvuru ve Atama Duyurusu

2014 Yılı Eylül dönemi ilk atama başvuruları 12/09/2014 tarihi itibariyle başlamıştır.

 

 

2014 Yılı Eylül Dönemi Öğretmenlik İçin Başvuru İşlemleri için Tıklayınız.

 

2014 Yılı Eylül Dönemi Öğretmenlik Başvuru ve Atama Duyurusu İçin Tıklayınız

 

Alan Kontenjanlar İçin Tıklayınız

 

İlk Atama Kurum Kontenjanları İçin Tıklayınız.

 

Açıktan ve Kurumlararası Atama Kurum Kontenjanları İçin Tıklayınız.

 

Millî Sporcu Ataması Kurum Kontenjanları İçin Tıklayınız.

Bundan 34 yıl önce Türkiye halklarının, emekçilerinin ve gençlerinin yaşamlarına bir karabasan gibi çöken 12 Eylül’ün karanlığı, dünden bugüne faşizan anlayışıyla birlikte sürmektedir.

 

ABD’nin ‘bizim çocuklar başardı’, dönemin TİSK başkanı Halit Narin’in ‘gülme sırası bizde’ sözleriyle özetlenen 12 Eylül faşist darbesi, emperyalizmin ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçekleşmiş, finans oligarşilerinin ve uluslararası tekellerin ihtiyaçlarına yönelik kurulan muhafazakar-sağ dünya düzeninin Türkiye’ye giriş kapısı olmuştur. O güne kadar emekçilerin yoğun mücadeleler ile kazandıkları haklarının üzerinden geçen bir silindir vazifesi görmüş, Türkiye halklarının biriktirdiği tüm değerleri ezen tank paletlerinin sesi olmuştur. Emekçi halkın kendi kaderine sahip çıkma iradesi büyük bir zorbalıkla kırılırken, 650 bin kişiyi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 517 kişi idam cezasına çarptırılmış,50 kişi acımasızca asılmış, yüz binlerce insan akıl almaz işkencelere, gözaltılara, cezaevlerinde ölüme terk edilmiştir.

 

12 Eylül'de emperyalizmin ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçekleştirilen faşist darbenin yarattığı siyasal-toplumsal iklim, bugün AKP eliyle sürdürülmektedir. Tam 34 yıldır darbenin yarattığı hukuk ve kurumlarla yönetilen ülkemiz bugün AKP iktidarı ile daha otoriter bir rejime sürüklenmektedir.

Doğrudan ABD’nin onayı ve desteğiyle gerçekleşen 12 Eylül’ün aklı, aynı strateji ile Türkiye’yi Ortadoğu’da emperyalist işgal politikalarının taşeronu yapmış, AKP hükümeti izlediği dış politikada bu stratejiden bağımsız bir hat izlememiştir. Bugün Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Rojava’da, Şengal’de, tüm Ortadoğu’da insanlık kitlesel biçimlerde katledilirken, halkların bugünleri, gelecekleri ve bir arada yaşama umutları yok edilmektedir. AKP iktidarı ise Türkiye’de ve Ortadoğu’da izlediği ırkçı/ayrımcı/tekçi/mezhepçi bir siyaset ekseniyle ülkemizi bu katliamların ortağı haline getirmiştir.

Diğer bir yandan 12 Eylül’ün Türk-İslam sentezi anlayışını bugün Kürt sorununda halkların barış talebine rağmen barış karşıtı tutumunda ısrar ederek sürdüren AKP hükümeti,  son dönemde sürdürülen çözüm, barış ve müzakere sürecine rağmen sorunun çözümüne diyalog ve sağduyu ile değil, 34 yıldır sürdürülen “terör ve güvenlik” ekseninde yaklaşmada inat etmektedir.

12 Eylül faşist cuntasının tüm hukuk-kurum ve yasaları bugün iktidarda, demoklesin kılıcı gibi emekçi halkların üzerinde sallanmaya devam etmektedir.  Tek adam diktasına doğru sürüklenen otoriter rejim, toplumsal yaşamın her hücresini kendi politikaları doğrultusunda dönüştürmeye devam etmektedir. 12 Eylül’ün ürünleri olan ÖYM ve TMK’lar tarihsel görevlerinin yanı sıra bugün de- isimleri değiştirilmiş olsa bile-yine birçok insanın özgürlüğünü elinden almakta, iktidarın baskı aracı olarak kullanılmaktadır.

12 Eylül’ün darağaçlarında, cezaevlerinde, dağlarda ve sokaklarda gerçekleştirdiği katliam ve baskı ağı, bugün tüm ülkede özgürlük ve demokrasi alanlarını kuşatmaya devam etmekte, Gezi Direnişi’nde görülen vahşeti eşliğinde, iktidar sopasıyla ülkeyi polis ve gaz cehennemine dönüştürmektedir.

İşçilerin ve emekçilerin kendi kaderlerini belirleme haklarını ellerinden alan, iradelerini yok sayan 12 Eylül tarafından kapıları açılmış olan 24 Ocak kararlarının hükmü bugün de işçilerin ve emekçilerin yaşamlarını tek başına belirlemektedir. İşçilerin yaşamlarını bile değersiz gören 19.yy’ın kölelik koşulları bu hükümlerden aldığı mirasla bugün yaşamımıza taşınmaktadır. Azgın sömürü ve kar hırsıyla tarihin en büyük işçi katliamlarına imza atan AKP hükümeti, bu katliamlara neden olan güvencesiz ve taşeron çalışmayı yasalarla kalıcı hale getirirken, sadece kamu emekçilerini değil, en temel hak olan kamu hizmetlerinden yararlanan tüm halkın yaşamına doğrudan etki eden kamu alanını da taşeron cehennemine dönüştürmektedir.

Bugün, halkın büyük çoğunluğunun yoksulluk ve sefalet içinde yaşadığı, özgürlüklerinin kısıtlandığı, gençlerin gelecek umutlarının yok edildiği, ülkemizin siyasi, ekonomik ve askeri bakımından emperyalizme daha da bağımlı olduğu, gericiliğin toplumsal alanı kuşattığı bir ülkede yaşıyorsak, bu 12 Eylül ile birlikte kurulan yeni sömürü düzeninin bir sonucudur.

Bu darbeci ve çeteci sömürücü düzenle hesaplaşmak; ülkemizin eşit-özgür-demokratik bir ülke olması için, bir arada yaşamı savunmak için mücadele etmektir. 

 

KESK olarak, 12 Eylül’ün 34 yıldır sürdürülen karanlığında AKP ile şiddetlenen tüm saldırılara karşı eşit, özgür, demokratik, tam bağımsız, barış içinde bir Türkiye mücadelemizi sermaye egemenliğini ve faşizmi lanetlemeye, geriletmeye dönük toplumsal muhalefetin tüm unsurlarıyla büyütmeye devam edeceğiz.