egitimsen2
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Ahmet Karagöz, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG)'nin, öğrenciyi, veliyi ve eğitimciyi birçok noktada mağdur ettiğini belirtirken, bu mağduriyetlerle birlikte eğitimin çıkmaza girdiğine ve özelleşmenin hızlandırıldığına işaret etti.
GÜLŞAH ATICI
(EKSPRES ÖZEL HABER) - Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Ahmet Karagöz, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG)'nin, öğrenciyi, veliyi ve eğitimciyi birçok noktada mağdur ettiğini belirtirken, bu mağduriyetlerle birlikte eğitimin çıkmaza girdiğine ve özelleşmenin hızlandırıldığına işaret etti.
20 BİN ÖĞRENCİ AÇIKTA KALDI
Eğitimdeki dönüşümün 4+4+4 eğitim sisteminin yasalaşmasıyla birlikte başladığını aktaran Karagöz, “Biz o dönemde bu sistemin veliyi, öğrenciyi ve eğitimciyi mağdur edeceğini söylemiştik. Fakat bizden bu sistemin yasalaşmasını beklememizi ve felaket tellalığını yapmamaız gerektiğini ifade etmişlerdi. Keşke bugün ki durumları yaşamamış olsaydıkta söylediklerimiz felaket tellallığıyla kalsaydı. TEOG sınavıyla birlikte şuan öğrencinin ve velinin tercihi olmaksızın 40 bin öğrenci İmam Hatip Anadolu Liselerine, 94 bin öğrenci meslek liselerine yerleştirilirken, 20 bin öğrenci de hiçbir yere yerleştirilemedi ve açıkta kaldı” dedi.
EĞİTİM ÖZELLEŞTİRİLİYOR
Eğitim sisteminin özelleştirilmeye başlandığını savunan Karagöz, “Tüm bunlar yaşanırken amaç eğitimi çıkmaza sokup, özelleştirmektir. Bu özelleştirmenin bir altyapısıdır. Bunu bir örnekle açıklayabilirim. Şuan özel okullara 250 bin öğrenci gönderiliyor. Bu öğrencilerin karşılığında devletin kasasından özel okullara 800 milyon TL kaynak aktarılıyor. Türkiye genelinde ve Adana'da devlet okullarına tek bir kuruş yardımda bulunulmazken, özel okullara bu desteğin verilmesi ciddi bir çelişkidir” diye konuştu.
YERLEŞME ADRESE GÖRE YAPILMIYOR
TEOG sisteminde adrese dayalı yerleştirmeden ziyade puana göre bir yerleşmenin yapıldığına dikkati çeken Karagöz, “Bunu elimizdeki bir kaç belge ile kamuoyuna duyurmak istiyorum. Akkapı Şehit Kemal Yüzgeç Ortaokulu'ndan mezun olan Bensu Hallaçoğlu, TEOG sınavında 327,515 puan almış. TEOG sınavı başvuruları alınırken, A ve B grubu tercih sistemi getirildi. A grubunda 15 tercihi öğrenci kendi belirliyor. Bu tercihlere yerleşemediği durumlarda isteğe bağlı olarak öncelikle ikametgah adresinin bulunduğu ilçeler belirleniyor. Bu öğrenci kızımız, B grubu tercihlerinde sırasıyla Çukurova, Yüreğir ve Sarıçam'ı tercih etmiş. Bu dört ilçeden örnek veriyorum; İncirlik Lisesi 128 puanla en son öğrencisini almış ama bu kızımız 327 puan almasına karşın buraya yerleştirilmemiş, Adana'ya 115 km uzaklıktaki Pozantı ilçesindeki Şehit Zafer Sabancı Anadolu Lisesi'ne yerleştirilmiş. Yine bir velimiz şikayette bulundu. Seyhan ilçesine bağlı Narlıca Mahallesi'nde ikamet ederken Barbaros Ortaokulu'ndan mezun olan ve 198 puan alan Hasip Karahan isimli öğrencinin Tufanbeyli ilçesindeki bir Anadolu Lisesine yerleştirildiği bilgisi bizde var” ifadelerine yer verdi.
Adrese dayalı yerleştirmelerin sağlıklı bir şekilde yapılmadığını ifade eden Karagöz, bu durumun öğrencinin örgün eğitimin dışına itilmesine neden olduğunu kaydetti. Bu mağduriyetin yetersiz okullaşma ve yetersiz derslik sayısından kaynaklandığını vurgulayan Karagöz, “Adana'da bulunan ortaokullardaki derslik sayısı kadar liselerde de olsaydı öğrencilerimiz bu mağduriyeti yaşamayacaklardı. İhtiyacın üzerinde açılan İmam Hatip Liselerinin, meslek liselerinin ve özel okulların öğrenci talebini karşılamaya çalıştılar. Bu eğitimin çıkmaza girmesine ve ne yazık ki özelleştirmenin hızlanmasına neden oldu. Adana'nın Seyhan ilçesinde ikamet eden bir öğrencimizin Pozantı, Tufanbeyli, Saimbeyli ya da Feke'ye gidip okuma şansı yoktur. Bu öğrencilerimizi ya eğitim-öğretime kazandıracağız, talep ettikleri okullarda okuyacaklar ya da devlet olarak bu öğrencilerin eğitim hakkını gasp etmiş olacaklar. Bizim talebimiz velilerimizin bu mağduriyetinin bir an önce giderilmesidir” şeklinde konuştu.
DEVLET SINIFTA KALDI
Eğitim sisteminde devletin, hukümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın sınıfta kaldığını savunan Karagöz, “Geçmişte İmam Hatip Liselerine gitmek isteyen tüm öğrencilerimiz rahatlı8kla girebiliyorlardı bu okullara. Ama şuan yetkili kişilerce topluma İmam Hatip Lisesi dayatması yapıldı. Buna tepki olarak vatandaşlarımız akademik eğitim veren Anadolu, Fen Liselerine ağırlıklı olarak kayıt yaptırdı. Bu nedenle Anadolu ve Fen Liselerinin taban puanları da yükseldi. Bir de geçmişte 8yıllık temel eğitim zorunluydu. Bu 12 yıla çıkarıldı. Hukümet ve Milli Eğitim Bakanlığı burada bu kadar öğrencinin birikeceğini hesaplayamadılar” diye konuştu.
TEOG sonuçlarına göre boş kontenjanlar açıklandı
Milli Eğitim Bakanlığı, orta öğretim kurumlarında bu hafta oluşan boş kontenjanları bugün saat 19:00'da açıkladı. Yeni kontenjanlara nakil başvuruları önümüzdeki hafta Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri e-okul üzerinden yapılacak.
YÖNETİCİ GÖREVLENDİRMELERİ HAKKINDA
Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan duyuru ile, Bakanlığa bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelik hükümleri doğrultusunda yöneticilikleri sona erenler bulundukları eğitim kurumunda alanlarında açık norm kadro bulunması ve istemeleri halinde bu eğitim kurumuna atanacaklardır. Aksi durumda öncelikle kadrolarının bulunduğu ilçede olmak üzere il sınırları içinde durumlarına uygun ihtiyaç bulunan eğitim kurumlarına, istekleri dikkate alınarak öğretmen olarak atanacaklardır. Gerek kendi kurumlarına gerek başka bir okula atanmak isteyen üyeler bir dilekçe ile bu taleplerini iletebilirler. Verecekleri dilekçeye "yasal haklarım saklı kalmak kaydı ile" ibaresini ekleyebilirler. İstek belirtmemeleri, tercihte bulunmamaları halinde atamaları resen yapılacaktır. Resen atama işlemine karşı dava açılabilir. Resen atama yasal düzenlemelerle idareye verilmiştir. Bu şekildeki atamalarda yasal düzenlemelere aykırılık olmadığı sürece lehe sonuç alınması zordur.
Yöneticilik görevi 13 Haziran da ve sonrasında sona eren üyelerimiz İsterlerse Anayasaya aykırılık iddiası ile dava açabilirler. Dava süresi görev süresinin fiilen sona erdiği tarihten itibaren 60 gündür. Bu süre adli tatil içerisinde sona ermiş ise 08/09/2014 tarihine kadar dava açmaları gerekir. Örneğin 13 Haziran itibarı ile fiilen görevinden ayrılanların dava açma süresi 12 Ağustos 2014 de sona erer. Bu tarih adli tatil içerisine geldiğinden, adli tatil 1 Eylül 2014 de bittiğinden, bu durumdakiler 08/09/2014 tarihine kadar dava açmalıdırlar. Bununla ilgili olarak örnek dava dilekçesi şubelere gönderilecektir.
Öncelikle belirtmeliyiz ki, Yönetmelik hakkında anayasaya aykırılık iddiasını da içerir iptal davası Sendikamızca açılmıştır. Bu davanın olumlu sonuçlanması halinde bundan bütün üyelerimiz yararlanacak, hepsi için sonuç doğuracaktır. Kişisel dava açmaları sadece artı bir masrafa yol açacaktır.
21/08/2014 tarihinde ilan edilen değerlendirme sonuçlarına göre, yöneticiliği sona eren üyelerimiz, bu sonuçlara itiraz etmek için kişisel dava açmalıdırlar. Bu davanın süresi 20/10/2014 tarihinde sona ermektedir. Değerlendirme sonucu görev süresinin uzatılmamasına ilişkin açılacak davalar için üyelerimizin Sendikamıza başvurmaları halinde hukuk yardımı yapılacak, dava dilekçeleri bireysel ve özel olarak hazırlanıp gönderilecektir.
Bilgi edinme başvurusunda bulunan üyelerimizin başvurularına bazı yerlerde Bakanlığa gönderileceği şeklinde cevaplar verilmiştir. Bu durumda 15 günlük cevap verme süresi dilekçenin bakanlığa ulaşmasından itibaren başlayacaktır. Dava açmak isteyenler bu süreyi beklemek zorunda değildir. Bu başvuru dava açma sürelerini kesmez.
Bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
SAKİNE ESEN YILMAZ
Genel Sekreter
Eğitimde Bütün Kapılar Kaosa Açılıyor! öğretmene yönelik rotasyona, okulöncesi eğitimde ikili eğitime geçilmesine, okul müdürlerine yönelen kıyıma, TEOG sonucunda yaşanan mağduriyetlere ve özel okullara kaynak ayıran düzenlemelere karşı 1 Eylül Pazartesi günü sendikalarla ortak basın açıklaması kararı alınmıştır.
Düzenleyeceğimiz basın açıklamasına katılımınızı bekliyoruz.
EĞİTİM SEN – TÜRK EĞİTİM SEN – EĞİTİM İŞ
TARİH : 1 EYLÜL 2014 PAZARTESİ
SAAT : 12.30
YER : İNÖNÜ PARKI
Yürüyüş ve Basın Açıklamasına Çağrı
Savaşların Ortasında Barışı Haykıralım!
Tarih: 1 Eylül 2014 Pazartesi / Saat: 17.30
Toplanma Yeri: Adana İnönü Parkı
Buradan Atatürk Parkına Yürünecek
Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul müdürlerine yönelik uygulamalarıyla yeni sorunlar yaşayan eğitim işkolunda örgütlü sendikaların başkanları Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir’i ziyaret etti.
ÇGC Genel Sekreteri M.Ömer Üney ve Yönetim Kurulu Üyesi Mutlu Mete’nin de bulunduğu ziyarette Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Ahmet Karagöz, Eğitim-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Galip Reha Ertekin, Türk Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Selahattin Dolgun ve 2 Nolu Şube Başkanı Kamil Köse ile bir grup öğretmen, milli eğitimde yaşanan sorunlarla ilgili bilgi verdi.
Ahmet Karagöz, son uygulamalarla eğitimin kaos ortamına sürüklendiğini, ortak paydası eğitim ve toplum olan işkolundaki örgütlü sendikaların birliktelik içinde hareket ederek mücadelelerini sürdürdüğünü belirtti.
MEB tarafından yapılan bazı değişiklikler ve uygulamalarla sorunların çözümlenemez aşamaya ulaştığını, son olarak müdür atamalarıyla bu durumun sürdüğünü, TEOG ve nakil işlemleriyle öğrenci ve velilerin mağdur edildiğini vurgulayarak, “Yasa ve yönetmelik değişiklikleri ve özellikle eğitim yöneticileri ile ilgili olarak hayata geçirilen uygulamalar, 2014-2015 eğitim öğretim yılının çetin mücadelelere gebe olduğunu göstermektedir. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Reha Ertekin de ortak eylem kararını hayata geçireceklerine dikkati çekerek, hukukun ve Türkiye’de demokratik sürecin işlemediğini kaydetti. Hükümetin eğitime yönelik kapsamlı ve programlı bir uygulamayı hayata geçirdiğini, buna karşı toplumun tüm kesimlerinin ortak hareket etmesi gerektiğini belirterek, bu amaçla sivil toplum örgütleriyle diyalog halinde olduklarını söyledi. Ertekin, “Demokrasi karşıtı, hukuksuz gelişmelere karşı sessiz kalmayacağız” dedi.
Selahattin Dolgun ise okul müdürlerinin atanmasında yaşanan sürecin sonrasında da devam edeceğini ve eğitime yönelik uygulamaların karşısında, sadece eğitimcilerin değil öğrencisi ve velisiyle tüm kesimlerin duyarlı olması ve sorunların çözümü yönünde mücadeleye katılmaları gerektiğini anlattı. MEB’in uygulamaların tamamen haksız, hukuksuz ve adaletsiz olduğunu ifade eden Dolgun, son uygulamalarla eğitimin içinde çıkılmaz bir hale getirildiğini söyledi.
Kamil Köse de sendikalar olarak son gerçekleştirilen atamalarla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını açıklayarak, atamalardaki puanlama uygulamasında bakanlığın sendika ayrıcalığı yaptığını belirterek, “liyakat, bilgi ve tecrübe”nin dikkate alınmadığını vurguladı. Köse, “Kendilerine biat edenlerin atamalarını yapıyorlar. Farklı düşünceye yaşam hakkı tanımıyorlar. Demokrasiye uymayan ve hukuka aykırı uygulamalar gerçekleştiriyorlar” dedi.
ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, yaptığı konuşmada, milli eğitimin bir kargaşa içinde olduğunu ve yaşanan sorunların toplumun tüm kesimleri tarafından ifade edildiğini belirtti. Eğitimcilerin birlik içinde hareket ederek sorunlarını çözümleyebileceklerini ve haklarını koruyabileceklerini kaydeden Esendemir, “Sorunların çözümü için ortak hareket edilmeli, birliktelik içinde olunmalı. Mağduriyet yaşanmaması için toplumun tüm kesimlerinde duyarlılık yaratılmalı. Biz her türlü haksızlığın karşısındayız ve gazeteciler toplumun sorunlarının çözümü yönündeki tüm girişimlere katkı sunmaya hazırdırlar’ diye konuştu.
Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirme Kılavuzuna istinaden, "müdürlük görev süresinin uzatılması" süreci kapsamında, Yönetmeliğe ekli Ek-1 Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri İçin Değerlendirme Formu üzerinden düşük puan verilerek, görev süresinin uzatılmaması yönünde karar verilen yöneticiler ekte sunduğumuz dilekçe ile bu işleme itiraz edebilirler.
Ancak bu itiraz sonuçların açıklandığı tarihte başlayan dava açma süresini kesmeyeceğinden, dava açmak isteyen üyelerimiz daha önce yaptığımız açıklama üzerine, bilgi edinme yasası çerçevesinde alacakları değerlendirme formları ve yöneticilikleri boyunca elde ettikleri başarıları gösteren belgeleri, katıldıkları hizmet içi eğitime ilişkin belgeleri, okulun elde ettiği başarılara ilişkin belgeleri; bu süre içerisinde aldıkları bir ceza veya geçirdikleri bir soruşturma var ise sonuçlarını gösteren belgeleri toplayarak Şubeleri aracılığı ile Hukuk Büromuza göndermelidir.
İtiraz dilekçesini görmek için tıklayınız.