egitimsen2

egitimsen2

İŞ GÜVENCESİ, EŞİTLİK, BARIŞ, ADALET, DEMOKRASİ, İNSANCA VE ÖZGÜRCE BİR YAŞAM İÇİN,
Haydi, 1 Mayıs’a!

 

Eğitim Sen Genel Başkanımız Kamuran Karaca ve Genel Örgütlenme Sekreteri İsmail SAĞDIÇ'ın katımıyla işyerlerinde Gündem ve TİS'e yönelik değerlendirmeleri eğitim çalışanlarıyla paylaştık.

 

 

Pozantı

 

 

Yumurtalık

Seyhan

 

Ceyhan

 

ARTAN SENDİKAL HAK İHLALLERİNE, BASKILARA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK!
BASKILARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ!

 


13 yıllık AKP iktidarı kendi siyasi iktidarını perçinleyecek bir eğitim modeli için kendilerine biat eden Valiler, Kaymakamlar İl Milli Eğitim Müdürlerini atamışlardır. Son dönemde adeta koşullu görev yapan mülkü amirlerin yaptıkları iki şey var. Birincisi AKP’nin İl-İlçe başkanları gibi çalışmak. İkincisi herkesi AKP’nin değirmenine su taşımaya zorlamak. Dolayısıyla kendi farklılığı ile özgün yaşamayı tercih eden tüm kesimlere ise her türlü zulmü reva görmektedirler.
Bir dava ne kadar haklı ve ahlaklı ise o davanın mücadele araçlarının da ahlaklı olması gerekmez mi? İlimizde yönetici atama ve değerlendirmeler de liyakatin, başarının, tecrübe ve deneyimin dikkate alınmadan yapılması ve tüm değerlendirmelerin sendikal kimlik üzerinden yapılmasının ne kadar ahlaklı olduğunu kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti; ülkede yaşayan 75 milyon insanın ülkesidir. Siyasi İktidarın rengine göre vatandaşlarını kategorize etmek; çağdaş devlet anlayışına ve evrensel hukuk değerleriyle bağdaşmayan bir durumdur. 
Okullarımızda eğitimin kalitesini, işyeri barışını ve okul iklimi düşünülmeksizin benim olsun, benim gibi düşünsün değerlendirmeleriyle eğitimcileri ayrıştırmak itibarsızlaştırmak sendikaların görevi olmamalıdır.

Bugün önünde basın açıklaması yaptığımız Seyhan Belediyesi ilkokulunda müdür yardımcısı olarak görev yapan 2 Eğitim Sen’li kadın arkadaşımıza Eğitim Bir Sen sendikasının yöneticilerinin işyeri ziyareti sırasında ve yine İl Milli Eğitim Şube Müdürleri Ve Müdür Yardımcıları tarafından “ya bu sendikadan istifa eder ya da, sürgün yaşarsınız” söylemlerinin ardından iki üyemiz sendikamızdan istifa ettirilmiştir.



Sendikalar emek örgütleridir, çalışanların ekonomik, demokratik ve özlük haklarını iyileştirilmesi için mücadele etmesi gerekirken Eğitim Bir Sen sendikası iktidarın tanımış olduğu imkan ve olanaklarla başka sendikalarda örgütlü olan üyeleri devşirerek nicel olarak büyümeyi tercih etmektedir.
Adana İlinin genelinde görev yapan okul yöneticilerin %90’ı iktidarın kanatları ve denetimi altında hormonlu bir şekilde büyüyen Eğitim Bir Sen Sendikasının üye ve yöneticilerinden oluşmaktadır. İktidarın gücünü arkasına alan okul yöneticileri iş ve işlemleri; yasa, yönetmelik, yönergelere göre değil bir sendikanın örgütlenme ihtiyacı üzerinden yapıyor olmaları kabul edilemez bir durumdur. 
Müdür ve Müdür Yardımcılarının Eğitim Bir Sen’li olduğu okullar, en iyi okul algısı Milli Eğitim tarafından da yaratılarak bu okullara her türlü imkan ve olanaklar sağlanırken, geriye kalan okullara üvey evlat muamelesinin yapıldığını biliyor ve farkındayız.

Seyhan ilçemizde Seyhan Belediyesi İlkokulunda Eğitim Sen’li iki kadın arkadaşımızın görev yapıyor olmasını içine sindiremeyen Eğitim Bir Sen; Milli Eğitim aracılığıyla Mobbing dahil bu iki arkadaşımıza her türlü baskıyı uygulayarak Eğitim Sen’den istifa ettirilmişlerdir. Bu duruma da prim veren Adana İl Milli Eğitim Müdürü olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda bu yaşananlar AKP’nin İlleri demokrasi söylemleriyle de birebir örtüşmektedir. 



Toplu satış ve ihanet sözleşmeleriyle 2,5 milyon kamu çalışanını siyasi iktidara peşkeş çeken bir sendikada sendikal mücadele beklemek hayalcilikten öteye başka bir şey değildir.
Sayın Valiyi göreve çağırıyoruz. Bu konuyla ilgili idari soruşturma başlatıp sorumluları cezalandırmalıdır.
Adalet ve eşitlik istiyoruz. Görevlendirilmelerde liyakat, deneyim ve tecrübe esas alınmalıdır. Siyasi ve Sendikal kimlikler kriter olmaktan çıkarılmalıdır. 



Bu sorunu basın açıklamasıyla kamuoyu gündemine sunuyoruz, ancak bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.13.04.2015

Ahmet KARAGÖZ
Şube Başkanı

FiLM MOR FESTİVAL

"Kadınların Sineması, Kadınların Direnişi, Direnişin Sineması"

18-19 Nisan

Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi

Döşeme Mahallesi Turhan Cemal Beriker Bulvarı No.57 Seyhan / Adana

Tel: +90 322 432 74 74

Acımızda Büyük, Öfkemiz de!
Değerli Basın ve Kamuoyuna;
Bugün tüm okullarda; Halil Serkan Öz öğretmenimiz ölümü nedeniyle ilk derslere girmedik. Yaşanan bu üzücü olaya neden olan Valiyi kitlesel basın açıklamalarımızla Türkiye`nin dört bir yanında protesto ediyor, bir hafta boyunca onurumuzu çiğnetmeyeceğiz diyerek kokart takıyoruz. 
Bildiğiniz üzere; geçen hafta Eğitim Sen`in aldığı kararı uygularken üyemiz Halil Serkan Öz; Yalova valisinin hakaretlerine maruz kalmıştır. Valiyi protesto için düzenlenen ‘Öğretmene Saygı` yürüyüşünde yaşadığı strese bağlı olarak kalp krizi geçirmiştir. Ancak Yalova`daki hastanelerde anjiyo için gerekli ekipman bulunmaması nedeniyle Bursa`ya götürülmüş, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Tüm eğitim ve bilim emekçileri olarak acımızın büyük olduğunu hatırlatmak isteriz. Ancak bu acı vakti gelmiş bir ölümün acısı değil, aramızdan koparılan idealist bir öğretmenin acısıdır. Arkadaşımızın, meslektaşımızın, can yoldaşımızın acısıdır. Halil Serkan öğretmen artık bizlerle birlikte okul koridorlarında dolaşamayacak, öğrencilerin sesini duyamayacak, sorunlarını ve mutluluklarını öğretmenler odasında arkadaşlarına anlatamayacak, görev yaptığı lisede sınıfı boş kalacaktır… 


Bugün acımızı sizlerle paylaşmak istiyor ama Halil öğretmen için yas tutmadığımızı da ilan etmek istiyoruz. Çünkü kendisinin de dediği gibi onu elimizden alanlar dayanışmadan, emekten, sevgiden ve paylaşımdan korkanlardır. Öyle bir korku ki bu, Cumhurbaşkanı`na hakaret gerekçesiyle herkes tutuklanırken; haklarını savunan bir öğretmenin payına öğrencilerinin ve meslektaşlarının önünde hakarete uğramak düşmüştür. Herkes bilmelidir ki; iktidarın en çok korktuğu şey bu ülkenin geleceğini yetiştiren eğitim emekçilerinin özgür düşünmesidir. Bizlere yaptırmak istedikleri görev, öğrencilerimize eleştirel düşünmeyi öğretmek değil; itaat etmek ve itaat etmeyi öğretmektir. Bu nedenledir ki onlar özgürlüklerden korkmakta, öğrencilerimizin düşünen ve sorgulayan insanlar olarak yetişmesini istememekte bu yüzden bizlerin onurlarını çiğnemeye cüret edecek kadar fütursuzlaşmaktadır. 



Bugün biz eğitim emekçilerine düşen sorumluları teşhir etmektir. Halil Serkan öğretmenimiz için ağıt yakmak zamanı değil, onurumuza sahip çıkma zamanıdır. Acımızın büyük olduğunu biliyoruz ama bu acıyı bize yaşatanlardan hesap sormak için bekleyecek vaktimiz yok. Tüm eğitim ve bilim emekçileri arkadaşımızı ölüme sürükleyen bu saldırıya karşı birlikte mücadele etmelidir. Yalova Valisi Selim Cebiroğlu tarafından 27 Mart günü Halil Serkan öğretmenimizin sınıfında yapılan hakaretler sadece ona yönelik değildir. Eğitim Sen`in yıllardır sürdürdüğü onur, emek ve demokrasi mücadelesine karşı sistemli saldırının sadece bir parçasıdır. 



Eğitim emekçilerini her fırsatta itibarsızlaştıran, hakkını arıyor diye sokak ortasında polise dövdüren, çocukların ve gençlerin ufkunu açıyor diyerek bizleri cezalandıran AKP ise bu cinayetin diğer sorumlusudur! Çünkü Vali Cebiroğlu, kendisine mutlak itaat edilmesini arzulayan ve muhalif her sesin susturulmasını "destan yazmak" olarak niteleyen bir hükümetin kendisine verdiği "cebir" görevini, insanlık onurunu ayaklar altına alarak yerine getirmiştir. 



Bizler tüm bu baskılara karşı mesleğimizin gerektirdiği saygı, sevgi ve paylaşımı okullarımıza ayak bastığımız ilk günden beri sahiplenirken, özgürlük ve eşitliğin eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğunun da bilincindeyiz. Ölümüne sebep olunan arkadaşımız Halil Serkan Öz için daha önce söylediğimiz gibi kimseyi yas tutmaya çağırmıyoruz, onurumuz, haklarımız ve emeğimiz için mücadele etmeye davet ediyoruz. Bu saldırıları bitirecek olan tek şey örgütlü gücümüz olacaktır. Tüm eğitim ve bilim emekçileri bilmelidir ki, Halil Serkan Öz`ün ölümüne neden olanlardan hesap sormak onurumuza, mesleğimize, haklarımıza, emeğimize ve öğrencilerimize sahip çıkmaktır.06.04.2015

Halil Serkan Öz İçin İlk Ders Boykotu

Halil Serkan Öz İçin 6 Nisan 2015 Boykotumuza İlişkin Savunma Örnekleri

06 Nisan 2015 günü gerçekleştirilen boykot eylemi ile ilgili haklarında soruşturma açılan üyelerimiz için, sendikamız üyesi olmadığı halde boykot eylemine katılan eğitim ve bilim emekçilerinin yararlanması üzerine hazırlanan savunma dilekçeleri ekte sunulmuştur.

 

Kararı görmek için tıklayınız.

Üye olanlar için hazırlanan savunma dilekçesini görmek için tıklayınız.

Üye olmayanlar için hazırlanan savunma dilekçesini görmek için tıklayınız.

 

 

 

İmza

 

Ek 1 Adet Karar Örneği

ONURUMUZU ÇİĞNETMEYECEĞİZ!
13 yıllık AKP iktidarı kendi siyasi iktidarını perçinleyecek bir eğitim modeli için kendilerine biat eden Valiler, Kaymakamlar İl Milli Eğitim Müdürlerini atamışlardır. Son dönemde adeta koşullu görev yapan mülkü amirlerin yaptıkları iki şey var. Birincisi AKP’nin İl-İlçe başkanları gibi çalışmak. İkincisi herkesi AKP’nin değirmenine su taşımaya zorlamak. Dolayısıyla kendi farklılığı ile özgün yaşamayı tercih eden tüm kesimlere ise her türlü zulmü reva görmektedirler.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; ülkede yaşayan 75 milyon insanın ülkesidir. Siyasi İktidarın rengine göre vatandaşlarını kategorize etmek; çağdaş devlet anlayışına ve evrensel hukuk değerleriyle bağdaşmayan bir durumdur. 


Değerli Basın Emekçileri;
Yalova Valisi Selim Cebiroğlu, 27 Mart Cuma günü Yalova Fen Lisesi`ni ziyaret etmiş ve Matematik öğretmeni olan üyemiz Halil Serkan Öz`e öğrencilerinin önünde hakaretler yağdırarak Öz`ü sınıftan kovma cüretinde bulunmuştur! Üyemiz Halil Serkan Öz için sendikaların dün gerçekleştirdiği "öğretmen saygı" yürüyüşünün ardından, üyemiz Halil Serkan Öz yoğun strese bağlı kalp krizi geçirmesi nedeniyle ne yazık ki genç yaşta yaşamını yitirmiştir!
Belirtmek isteriz ki bizlere bu acıyı yaşatan olayın, birincil derecede sorumlusu Yalova Valisi`dir. Bir öğretmenin öğrencileri önünde hakkını, emeğini ve onurunu çiğnemeye çalışan Vali, hukuk önünde bunun hesabını vermeli, derhal görevinden istifa etmelidir!


Üyemiz Halil Serkan Öz`ün yaptığı tek şey, sendikamızın tek tip kıyafet uygulamasını protesto etmek amacıyla 7 Ekim 2013 günü "özgür kılık kıyafetlerle işyerlerine gidilmesi" eylem kararına uymak olmuştur! Bu da tüm eğitim ve bilim emekçilerinin en temel sendikal hakkıdır! 
Ancak öğrencisi önünde bir öğretmene hakaretler yağdırmayı bilen Vali`nin kendi sorumluluğundaki hastanelerde "anjiyo" için gerekli alt yapı eksikliğini gidermemiş olması, üyemizin hayata döndürülmesi çabalarını boşa çıkarmıştır! Belli ki Vali Cebiroğlu, emekçilere hakaretler yağdırmak dışında bir görev üstlenmemiştir.
Eğitim emekçilerini her fırsatta itibarsızlaştıran, hakkını arıyor diye sokak ortasında polise dövdüren, çocukların ve gençlerin ufkunu açıyor diyerek bizleri cezalandıran AKP ise bu cinayetin diğer sorumlusudur! Çünkü Vali Cebiroğlu, kendisine mutlak itaat edilmesini arzulayan ve muhalif her sesin susturulmasını "destan yazmak" olarak niteleyen bir hükümetin kendisine verdiği "cebir" görevini, insanlık onurunu ayaklar altına alarak yerine getirmiştir. 
Kendilerine gelince "eşitlik" ve "özgürlük" nağmelerini dilinden düşürmeyenlerin, kendisinden olmayanlara "baskı" ve "cebir" yüzlerini göstermeleri, ikiyüzlülük dışında bir anlam ifade etmemektedir. Vali`nin üyemizin vefatının ardından "Yalova olarak, eğitim camiamızın üyesi değerli personelimiz, Fen Lisesi Öğretmeni Halil Serkan Öz`ün vefatının derin üzüntüsünü yaşıyoruz" diyerek üyemizi ölünce "değerli" gören bir mesaj yayınlaması tam anlamıyla aymazlık örneğidir. 


Hiç kimsenin ve Vali`nin kuşkusu olmasın ki, üyemizin yaşamını yitirmesine sebep olanların peşini asla bırakmayacak, tüm eğitim ve bilim emekçileri ile birlikte hepimizi acıya boğan bu olayın sorumluları hesap verene kadar örgütlü gücümüz ve kararlılığımızla mücadelemizi yükselteceğiz! 
TÖS’ün Kurucusu Büyük üstat Fakir Baykurt’un ifade ettiği gibi “Öğretmen Yalvarmaz! Öğretmen Boyun Eğmez! Öğretmen El Açmaz” Halil Serkan öğretmende büyük üstadın bu sözünü kendine rehber edinerek boyun eğmedi, el açmadı, yalvarmadı. Onurlu, ilkeli ve örgütlü olmayı tercih ederek aramızdan ayrıldı.
Dayanışmadan, emekten, özgürlüklerden yana tutum alan tüm emek ve demokrasi güçleriyle yarın saat 18:30’da İnönü parkında yapacağımız basın açıklamasına tüm Adana halkını davet ediyoruz. Yine tüm eğitimciler valilinin bu saldırgan tutumunu protesto etmek için yarın ilk derse girmeyceklerdir.

Halil Serkan Öz`ün başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine, öğrencilerine, eğitim ve bilim emekçilerine başsağlığı diliyoruz.05.04.2015

Ahmet KARAGÖZ
Şube Başkanı