egitimsen
Sendikamıza uzaktan eğitim kapsamında EBA ve EBA dışındaki platformlarda canlı ders görevini yerine getirmek için öğretmen yükümlülüklerini yerine getirdiği halde öğrenciler canlı ders katılmadığı için o derse ait ek ders ücretinin ödenmediği yönünde bilgiler gelmiştir. Öğretmenlerden kaynaklanmayan bir durumun sorumluluğu öğretmenlere yüklenemez. Danıştay'da başka bir davada ek dersle ilgili geçmişte benzer bir değerlendirme yapmış ve iptal kararı vermiştir. Bu nedenle bu konuda mağdur olan üyelerimiz okul müdürlüklerine ekte gönderdiğimiz dilekçeyle dilekçede bırakılan boşlukları doldurarak başvurabilirler. Bu başvurulara olumsuz cevap verilmesi ya da 60 gün içinde cevap vermeyerek zımnen reddi durumunda üyelerimizin yargıya başvurma hakları vardır. Bu davada veya sonraki tarihlerde öğretmenin canlı ders görevini yerine getirmek için yükümlülüklerini yerine getirdiğinin kanıtlanmasının istenmesi halinde EBA dışındaki platformlarda kayıt sistemi olmadığından öğretmenlerin öğrencilerin katılmadığı canlı dersin fotoğrafı çekmesinde yarar vardır.
...OKULU MÜDÜRLÜĞÜ'NE
Okulunuzda ...öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Uzaktan eğitim kapsamında EBA ve EBA dışındaki platformlarda canlı ders görevimi yerine getirmek için tüm yükümlülüklerimi yerine getirdiğim halde öğrenci derse katılmadığı için...tarihlerine ait ek ders ücretleri müdürlüğünüzce ödenmemiştir. Oysa benzer bir durum için açılan davada Danıştay 11 .Dairesi'nin 19.06.2007 gün ve E:2007/341 sayılı kararıyla Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerin ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar'ın 12.maddesinin 1.fıkrasında yer alan "Öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla" ibaresinin yürütmesini durdurmuş ve anılan kararında "Öğrenciler sınava/derse gelmese dahi bunun sorumluluğunun öğretmende olmadığını öğretmen sınav/ders için tüm hazırlıklarını yapmış olduğunu bu nedenle öğrenciler sınava girmese dahi ek ders ücretlerin ödenmesi gerekliliği bulunmaktadır" gerekçesine yer vermiştir. Bu gerekçe de anılan tarihlere ait ek ders ücretinin tarafıma ödenmemesinin hukuka aykırı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle anılan tarihlere ait ek ders ücretlerinin ödenmesi için gereğinin yapılmasını arz ederim. Tarih
Ad-soyad
Adres:
Kamu emekçileri ve emekliler gerçek enflasyonun yarattığı yoksullukla boğuşmaya devam ediyor. TÜİK yıllık enflasyon oranını %14.6 olarak açıkladı. Bu rakam çarşı, pazarın, günlük hayatın rakamı değil. Doğal gaza %32 elektriğe %31, baklagillerle %60, yumurta %80 ayçiçeği yağına %50 zam gelmişken gerçek enflasyon % 37 geçmiştir. Kamu emekçilerine yapılan zam TÜİK'in nasıl hesapladığı belli olmayan enflasyon oranı üzerinden yapılmıştır. Gerçek enflasyon ve sokağın enflasyonu bu değil, olamaz. Hiçbir inandırıcılığı yok. 2021 yılı toplu sözleşmesinde kamu emekçileri adına masaya oturan ve sefalet ücret artışına imza atan Memur-Sen’in kamu emekçilerini değil hükümeti kolladığı bir kez ortaya çıkmıştır. %7.3 lük zam artışı sefalet ve yoksulluk zammıdır. Ekonomik krizin her boyutuyla hissedildiği bu günlerde satın alma gücü azalan memurlar bir kez daha kuru ekmeğe muhtaç edilmiştir. Hükümetle memur-Sen’in yaptığı toplu sözleşme iptal edilmeli, kamu emekçileriyle yeni adil bir toplu sözleşme yapılmalıdır.
Kamu emekçileri ve emeklilerin maaşlarına gerçek enflasyon oranında zam yapılmalıdır. Ekonomik krizin etkileri oranında maaşlar artırılmalıdır. Vergi adaletsizliğine son verilmelidir. KDV kaldırılmalı, birinci vergi dilimi %15’de %10 düşürülmelidir. 3600 ek gösterge bütün kamu emekçilerini kapsayacak şekilde yasalaştırılmalıdır.
KESK olarak insanca yaşayacak bir ücret, hayat pahalılığına, yoksulluğa, yolsuzluğa ve israf düzenine karşı haklarımızı korumak için mücadeleye devam edeceğiz.
Hüseyin KAYA
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı
KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü
Basına ve Kamuoyuna
Ortaokul ve liselerde seçmeli ders tercihleri 4 ile 22 Ocak tarihleri arasında yapılacaktır. Resmi anlamda uygulama seçmeli ders tercihi olsa da gerçekte ‘’Zorunlu seçmeli ders’’ şeklinde gerçekleşmektedir.
Seçmeli derslerin öğrencilerin ilgi, istek ve yeteneklerine göre seçilmesi gerekir. Öğrencilerin kişisel gelişimine destek olması, ayrıca bilişsel, duyuşsal ve sosyal gelişmelerine katkı sağlaması gerekir. Ne var ki seçmeli ders tercihleri okul idarelerinin siyasal tercihlerine ve buna uygun eğitim anlayışlarına uygun olarak gerçekleşiyor. Birçok seçmeli din dersleri idarecilerce tercih ediliyor. Vakıf, cemaat gibi çevre faktörleri de bu durumda etkili olmaktadır. Ayrıca sınava dayalı rekabetçi eğitim sistemimizde sayısal derslere öğrencilerimiz yönelmek zorunda kalmaktadır.
Pandemi döneminde öğrenciler okulda değildir. Öğrenciler adına idareciler seçmeli ders tercihinde bulunmamalıdır. Öğrenci ve velileri sürece dahil edilerek öğrencilerimizin istekleri ve ilgileri gözetilerek yapacakları tercihler yaşam bulmalıdır.
Eğitim Sen Adana Şube Yürütme Kurulu adına
Hüseyin KAYA
Şube başkanı
Kovid-19 Salgınının En Yoğun Olduğu bu dönemde Öğretmenleri ‘Temel Kodlama Eğitimi Kursu’na çağırmak İnsan sağlığını tehlikeye atmaktır! Salgının ciddi tehdit oluşturdu bu dönemde Genel Merkezin aldığı karar doğrultusunda seminere katılmak istemeyen üyelerimiz için dilekçe örneği hazırlanmıştır.
…………………………..OKULU MÜDÜRLÜĞÜ’NE
…….…./............
Üyesi olduğum Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Merkez Yürütme Kurulu 31.08.2020 tarih ve 48 sayılı kararıyla
"31.08.2020 tarihinde Genel Başkan Feray Aytekin Aydoğan'ın başkanlığında toplanarak Covid 19 salgını kapsamında eğitim emekçilerine yönelik işlemler ve uygulamalar görüşüldü ve 1 Haziran 2021 tarihine kadar istek dışı verilen, görev tanımı ve meslekleri dışındaki, sağlıklarını riske sokacak, yasalarla kendilerine verilen görevlerle ilgisi olmayan görevleri sendika üyelerinin yerine getirmemesi ve sendika üyelerinin çalışma ortamlarında hayatlarını ve sağlıklarını riske sokacak ciddi ve yakın bir tehlikeye maruz kaldıklarında durumu görev yaptığı yerin müdürlüğüne bildirdikten sonra söz konusu tehlike ortadan kalkıncaya kadar söz konusu çalışma ortamında bulunmaması kararı alınmıştır. "
Bu karar nedeniyle tarafıma tebliğ edilen ‘Temel Kodlama Eğitimi Kursu’na Covid-19 salgınının yaygınlaşması nedeniyle bu dönemde yerine getirmeyeceğimden gerekli önlemlerin alınmasını arz ederim.…../…./2020
Ad-Soyadı
Adres:
Ek:
31.08.2020 tarih ve 48 sayılı kararının örneği
Türkiye’de ekonomik ve politik krizlere, Covid-19 salgınının yol açtığı kapanma ve açılmaların yarattığı sorunların da eklenmesiyle eğitim alanında zorlu bir dönem yaşıyoruz. Ekonomik, demokratik ve sosyal haklarını savunduğumuz eğitim ve bilim emekçileri, bu dönemde uzaktan eğitimde yaşanan eşitsizlikler, olanaksızlıklar ve uzaktan eğitimi yetkinleştirmede destek yoksunluğu gibi bir dizi sorunla karşı karşıyalar. Covid-19 sadece eğitim ve bilim emekçilerini değil, eğitimin bileşenleri olan öğrencilerimizi ve velilerimizi de derinden etkiledi. Uzaktan eğitimde gerekli olan öğretim teknolojilerine yoksulluk ve yoksunluk nedeniyle erişemeyen öğrencilerimiz nitelikli bir eğitim hizmeti alamadılar, bu nedenle velilerin birçoğu çocuklarının geleceği konusunda ciddi kaygılar taşıyor.
Temel amacımız, eğitim alanında karşı karşıya olduğumuz sorunları anlamak, anlatmak, çözüme dair yaklaşımlarımızı eğitim kamuoyu ile paylaşmak ve bu süreçten çocukların, gençlerin, velilerin ve eğitim ve bilim emekçilerinin zarar görmeden, aksine güçlenerek çıkmalarını sağlamaktır. Sendikamız yüzyılı aşan mücadele tarihinde her dönemin özgül yakıcı sorunlarını ifade etmede ve eğitim politikası üretmede tarihsel bir görev üstlendi. Bugün de sendikamız, herkesin insanca yaşadığı sosyal ve demokratik Türkiye ile eğitim ve bilim emekçilerinin özgül ekonomik ve sosyal haklarını savunma ve ilerletme amaçlarını yan yana yürütme çabası içinde. Sendikamız öncülleri olan örgütlenmelerden aldığı güçlü bir mirası tekrar ederken, dönemin koşulları içinde bu kuşağın farkını da yaratarak mücadelesini sürdürüyor.
Mücadele tarihi boyunca sendika yönetimlerinde yer alan adlar ve yüzler değişse de, savunulan ilke ve değerler değişmedi: Güçlü bir eğitim ve bilim emekçileri hareketi ile ayrımsız tüm çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin insani güç ve yetilerini bütünüyle güçlendirebildiği kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitimi bir hak olarak yaşama geçirmek. Eğitim Sen’i var eden ilke ve değerlerin iş yerlerinde, alanlarda, meydanlarda ve gündelik yaşamın her alanında mücadele içinde yaşam bulduğunu ifade etmek istiyoruz.
Sendikamız, eğitim ve bilim emekçilerinin eğitimde ve toplumsal yaşamda uygulanan sömürü, tahakküm, baskı ve eşitsizliklere karşı yürütülen fiili mücadele ve eşit, adil ve özgür bir toplum düşü ile bugünlere gelmiş ve ayrım gözetmeksizin bütün eğitim ve bilim emekçilerinin öfkesi, sözü, sesi ve taleplerinin izleyicisi olmuştur. Bu duygu ve düşüncelerle Sendikamız 11. Olağan Genel Kurulu’nu 28-29 Kasım 2020 tarihlerinde Ankara’da toplamıştır. Genel Kurul seçimleri sonrasında oluşan yeni Merkez Yürütme Kurulu ilk toplantısında aşağıdaki görev dağılımını yapmıştır:
Prof. Dr. Nejla Kurul, Genel Başkan
İkram Atabay, Genel Sekreter
Ahmet Karagöz, Genel Mali Sekreter
Ramazan Gürbüz, Genel Örgütlenme Sekreteri
Sinan Muşlu, Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri
Simge Yardım Dağ, Merkez Kadın Sekreteri
Arzunur Şimşek, Genel TİS ve Hukuk Sekreteri
Sendikal hakların, emeğin, demokrasinin, barışın ve eşit haklar mücadelesinin sözü ve sesi olan Eğitim Sen, geçmişten bugüne savunduğu ilke ve değerleri daha güçlü ve enerjik biçimde sahiplenerek, eğitim ve bilim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele örgütü olmayı sürdürecektir.