Eğitim-Sen Adana
In sodales tellus ac erat malesuada ac viverra lectus tempor.
Hasta Devlet memurları, hastalıkları sebebiyle haklarında düzenlenecek raporlara istinaden hastalık izni kullanabilmekle birlikte, raporların bazı esas ve usullere uygun olarak alınmamış olması durumunda çeşitli sorunlarla karşılaşabilmektedirler.
Hastalık raporu alan memurların bilmesi gereken hususlardan bazıları şöyle:
Hastalık raporu alınabilecek yerler
Memurlar hastalık raporlarını; kendilerini tedavi eden kurum tabipliğinden, aile hekimliğinden veya SGK ile sözleşmesi bulunan sağlık hizmeti sunucularından alabilirler.
SGK ile sözleşmesi bulunmayan sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenen raporlardan, süresi 10 günü geçmeyenlerin SGK ile sözleşmesi bulunan sağlık hizmeti sunucusunun hekimi tarafından; süresi 10 günü aşanların ise SGK ile sözleşmesi bulunan sağlık hizmeti sunucusunun sağlık kurulu tarafından onaylanması halinde, raporlar geçerli olacaktır.
Tek hekimden alınabilecek raporlar
Tek hekim tarafından bir defada en çok 10 gün, bir yılda ise toplam 40 gün için rapor düzenlenebilir. Tek hekimin arka arkaya 10’ar günlük raporlar düzenlemesi ise bazı durumlar dışında mümkün değildir.
Raporda kontrol muayenesi öngörülmüş ise kontrol muayenesi sonrasında tek hekim tarafından en çok 10 gün daha rapor verilebilir. Kontrol muayenesi sonrası verilecek hastalık rapor süresinin 10 günü aşması durumunda, raporun sağlık kurulu tarafından verilmesi gerekecektir. Ancak o yerde SGK ile sözleşmeli olup da sağlık kurulu bulunan bir sağlık hizmeti sunucusu bulunmaması ve hastanın tıbbî sebeplerle böyle bir sağlık hizmet sunucusuna nakline imkân bulunmaması durumunda tek hekimler en çok 10 gün daha hastalık raporu düzenleyebilirler. Bu şekilde düzenlenen raporun geçerli olabilmesi için, İl Sağlık Müdürlüğünün belirleyeceği bir sağlık kurulu tarafından onaylanması gerekecektir.
Uzun süreli hastalıklarda alınacak raporlar
Memurlara, hastalık raporlarına dayanılarak; kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıklarda 18 aya kadar, diğer hastalıklarda ise 12 aya kadar hastalık izni verilebilir.
Bu süreler sonunda, hastalığının devam ettiğinin resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi durumunda, ilgili memurlara aynı süreler kadar daha hastalık izni verilir. Bu süre sonunda da iyileşemeyen memurlar hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.
Tatil günlerinde rapor alınabilecek yerler
Hafta sonu tatilinde; genel tatil günlerinde; ulusal, resmi ve dini bayram günlerinde memuriyet mahalli dışındaki, resmi ya da özel sağlık hizmeti sunucularından usulüne uygun olarak alınan hastalık raporlarına dayanılarak hastalık izni kullandırılması mümkün olmakla birlikte, Devlet personel Başkanlığı değerlendirmesinin tatil günlerinde alınacak raporların sağlık sunucularının acil servisleri tarafından düzenlenmesi gerektiği yönünde olması nedeniyle, memurların mağduriyet yaşamamaları bakımından bu yönde hareket etmeleri daha uygun olacaktır.
Yıllık izinde alınan raporun izne etkisi
Yıllık izinde iken hastalanan ve rapor alan memurlar, bazen hastalık izni bitiminde, bazen de hastalık izni bitimi sonrası kalan yıllık izin sürelerini kullanarak göreve başlayabilmektedirler.
Hastalık izin süresinin, yıllık iznin biteceği tarihten önce sona ermesi hâlinde, memur yıllık izninin kalan kısmını kullanmaya devam eder ve yıllık izin alınırken belirtilmiş olan dönüş tarihinde yıllık iznini keserek görevine başlar.
Hastalık izin süresinin, yıllık iznin kalan kısmından daha fazla olması hâlinde, hastalık izninin bitim tarihinde memur görevine başlar.
Hastalık izin süresinin sona ereceği tarihin, yıllık iznin bitim tarihiyle aynı olması hâlinde, memur hastalık izninin bitim tarihinde görevine başlar.
Hastalık izinleri sebebiyle kullanılamayan yıllık izinler daha sonra kullandırılır.
Alınan raporun kurumuna ulaştırması
Hastalıkları sebebiyle haklarında tek hekim ya da sağlık kurulları tarafından rapor düzenlenmiş olan memurların, raporun düzenlendiği günü takip eden günün mesai saati bitimine kadar, raporun aslını veya bir örneğini elektronik ortamda veya herhangi bir yolla bağlı olduğu disiplin amirine ulaştırması gerekmektedir.
Hastalık raporunu bu süre içerisinde disiplin amirine ulaştırmayan memurlar hakkında, disiplin işlemleri başlatılması söz konusu olabilir.
Usule aykırı alınan rapor
Hastalık raporlarının alınmasına ilişkin olarak mevzuatta belirlenen usullere aykırı olarak alınmış olan raporlar hastalık iznine çevrilmez. Aykırılıklar memura yazılı olarak bildirilerek, memurun göreve başlaması istenir. Bu bildirim üzerine memur en geç, bildirimin yapıldığı günü takip eden gün göreve başlaması gerekir. Görev çağrıldığı halde gelmeyen memur, izinsiz ve mazeretsiz olarak görevi terk etmiş sayılarak, hakkında ilgili mevzuat uyarınca yaptırım uygulanabilir.
Raporun fenne aykırı olması
Hastalık raporunun fenne aykırı olduğu (raporda belirtilen hastalığın olmadığı) konusunda tereddüt bulunması hâlinde, hastalık izni kullanıyor sayılmakla birlikte, memur kurumu tarafından Sağlık Bakanlığınca belirlenen ve memurun bulunduğu yere yakın bir hakem hastaneye sevk edilir.
Hakem hastanenin sağlık kurulunun, raporun fenne aykırı olduğuna karar vermesi durumunda, memurun derhal görevine başlaması gerekecektir. Göreve başlamayan memur hakkında, 657 sayılı Kanunun disiplin ve çekilmiş sayılmaya ilişkin hükümlerinin uygulanması söz konusu olabilecektir.
Öte yandan, Devlet Personel Başkanlığının konuya ilişkin bir mütalaasında, raporun fenne aykırı olduğu gerekçesiyle hakem hastaneye sek edilen memurun hastalık raporunda belirtilen sürenin bitiminden önce hakem hastaneye gitmesi gerektiği; raporun fenne aykırı olduğuna karar verilmesi halinde ise göreve gelinmeyen sürelerin “izinsiz ve mazeretsiz göreve gelinmeyen süreler” olarak değerlendirileceği ifade edildiğinden, alınacak raporların fenne uygun olması memurlar açısından önem taşıyacaktır.
Bir yılda alınabilecek rapor sayısı
Memurların bir takvim yılı içerisinde alınabilecekleri hastalık raporu sayısı konusunda mevzuatta herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır.
Tek hekim tarafından her defasında 10 günden fazla olmamak üzere düzenlenecek hastalık raporlarına istinaden en çok 40 hastalık izni kullanılabilmekte iken, sağlık kurulu tarafından düzenlenen ya da onaylanan raporlara dayalı olarak yıl içerisinde sayısız kere hastalık izni kullanılması söz konusu olabilmektedir.
Bu yazıya ait tüm haklar memurunyeri.com'a aittir. "memurunyeri.com" şeklinde link verilmesi kaydıyla içerik kullanılabilir. Link vermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.©
4 Ağustos 2013 gün ve 28728 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumu Yöneticileri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği`nin,
a)‘Tanımlar` başlıklı 4/1-ı maddesinde ‘müdür başyardımcısı`na yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme ile Sözlü Sınav ve Değerlendirme Komisyonu tanımının yer aldığı 4/1-g maddesinin,
b)‘Sınava başvuru ve atama şartları` başlıklı 5/1-e maddesinde yer alan "veya aylıktan kesme veya daha ağır bir disiplin cezası almamış olmak" ibaresinin,
c)‘Sınav duyuruları ve başvuru` başlıklı 6/1. maddesinde yer alan "sözlü sınav ise en az on gün önce atamanın yapılacağı eğitim kurumunun bulunduğu il valiliğince" ibaresinin,
ç) ‘Komisyonlar ve görevleri` başlıklı 7/1. maddesinde yer alan "illerde Sözlü Sınav ve Değerlendirme Komisyonu", ibaresinin, bu komisyonun oluşum ve görevlerini düzenleyen 7. maddenin 5, 6 ve 7. fıkralarının,7/8. maddesinde yer alan "ve Sözlü Sınav ve Değerlendirme Komisyonuna" ibaresinin ve 7/9 maddesinde yer alan "ve Sözlü Sınav ve Değerlendirme Komisyonu" ibaresinin,
d)‘Yöneticilik sınavları ve değerlendirme` başlıklı 8/1. maddesinde yer alan ‘ve sözlü sınav aşamalarından`ibaresinin, 8. maddesinin 3 ve 4. fıkralarının, 8/6. maddesinde yer alan "Sözlü Sınav ve Değerlendirme Komisyonu tarafından hesaplanan" ibaresinin,
e)‘Sözlü sınav konuları ve puan değerleri` başlıklı 11. maddesinin,
f)‘Yöneticiliğe atama` başlıklı 12. maddesinin 2 ve 6. fıkralarının,
g)‘Kurucu müdür` başlıklı 13. maddesinde duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin,
ğ) ‘İsteğe bağlı yer değiştirmeler` başlıklı 18. maddesinde iller arasında yer değiştirmeye yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin, 18/2. maddesinde yer alan "12 nci maddenin altıncı fıkrasına göre atanan"ibaresinin,
h)‘Soruşturmaya bağlı yer değiştirmeler` başlıklı 21. maddesinin,
ı) ‘Yöneticilik görevinin sona ermesi` başlıklı 23/1-d maddesinin,
i)Ek – 1 YÖNETİCİ DEĞERLENDİRME FORMU`nun ‘Ödüller ve Cezalar` bölümünde yer alan ‘Cezalar` kısmı ile‘Kariyer` Bölümünün,
j)Yönetmelikte, eğitim yöneticiliğinden kendi isteğiyle ayrılanların yeniden yönetici olarak atanmalarına olanak tanıyacak bir düzenlemeye yer verilmesine ilişkin eksik düzenlemenin öncelikle yürütmesinin durdurulması daha sonra iptaline karar verilmesi istemiyle dava açmıştık.
Danıştay İkinci Dairesi`nin, sendikamıza 14 Mart 2014 günü tebliğ edilen E.2013/7729 sayılı kararıyla,
1) ‘Sınava başvuru ve atama şartları` başlıklı 5/1-e maddesinde yer alan "veya aylıktan kesme veya daha ağır bir disiplin cezası almamış olmak" ibaresinin,
2) Yönetmelikte, eğitim yöneticiliğinden kendi isteğiyle ayrılanların yeniden yönetici olarak atanmalarına olanak tanıyacak bir düzenlemeye yer verilmesine ilişkin eksik düzenlemenin,
3) Ek – 1 YÖNETİCİ DEĞERLENDİRME FORMU`nun ‘Ödüller ve Cezalar` bölümünde yer alan ‘Kariyer`Bölümünün yürütmesi durdurulmuştur.
Buna göre aylıktan kesme veya daha ağır bir disiplin cezası alanlar da sınava başvurabilecek, kendi isteği ile yöneticilikten ayrılanlar yeniden yönetici olarak atanma istemiyle başvuruda bulunabilecek, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için ek puan verilemeyecektir.
Ayrıca şunu belirtmek isteriz. Yönetmeliğin ‘İsteğe bağlı yer değiştirmeler` başlıklı 18. maddesinde iller arasında yer değiştirmeye yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin yürütmesinin durdurulması isteğimiz oy çokluğuyla reddedilmiştir.
Yönetmeliğin yürütmesinin durdurulmasını istediğimiz ancak Danıştay İkinci Dairesi`nce koşullarının oluşmadığı belirtilerek reddedilen diğer hükümlerinin de yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna başvuracağız.
19 Aralık 2013 tarihinde yaptığımız Grev ile ilgili KESK Yürütme Kurulu kararı ve ifade örneğini linkten indirebilirsiniz.
Şube Yürütme Kurulu
Sendikamız üyesi bir öğretmen 11.12.2003 tarihli iş bırakma eylemine katıldığı için 657 sayılı yasanın 125/C-b maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmış, bu cezanın iptali istemiyle açılan davada Samsun İdare Mahkemesi 21.10.2004 gün ve E: 2004/776, K: 2004/1446 sayılı kararıyla davanın reddine karar vermiş, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay 12.Daire`nin 13.5.2008 gün ve E: 2006/2180, K: 2008/2808 sayılı kararıyla bozma kararı vermiş, ancak adı geçen idari mahkemesi ilk kararında ısrar ederek yine davanın reddine karar vermiştir. Bunun üzerine ısrar kararının bozulması istemiyle sendikamız Hukuk Bürosu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu`na temyiz başvurusunda bulunmuştur. Söz konusu temyiz başvurusunu kabul ederek Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 22.5.2013 gün ve E: 2009/1063, K: 2013/1998 sayılı kararıyla bozma kararı vermiştir. Bu kararda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu iç hukuk hükmündeki uluslararası sözleşmelerin yasalarla çelişmesi durumunda sözleşme hükümlerinin öncelikli uygulanacağını kurala bağlayan Anayasa`nın 90/son maddesi uyarınca AHİS`in örgütlenme özgürlüğünü koruyan 11.maddesini ve AHİM kararını esas idari mahkemesinin ısrar kararının bozulması gerektiği soncuna varmıştır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu`nun bu kararıyla sendikaların iş bırakma veya grev eylemlerine katılan sendika üyelerine ceza verilemeyeceğinin Danıştay`ın en üst organı tarafından da kabul edilmesidir.
Kararı görmek için tıklayınız.
Öğretmenlerin Ridef Formlarını Doldurmakla Yükümlü Tutulmamaları ve Ridef Formlarının İptali İstemiyle Açtığımız Davada Danıştay İddk Yürütmeyi Durdurdu
Öğretmenlerin RİDEF formlarını doldurmakla yükümlü tutulmaması istemiyle yaptığımız başvurunun yanıt verilmeyerek reddedilmesine ilişkin işlem ile işlemin dayanağı olan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü`nce yayımlanan 25.08.2011 gün ve 2011/47 sayılı Genelgenin 1/b maddesi ve bu Genelge uyarınca öğretmenlerce doldurulması zorunlu tutulan ‘Risk ve İhtiyaç Değerlendirme Formunun (RİDEF)` yürütmesinin durdurulması ve iptaline karar verilmesi istemiyle sendikamızca dava açılmıştı.
Danıştay Sekizinci Dairesi 3 Temmuz 2012 gün ve E.2012/2759 sayılı kararıyla yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar vermişti. Yürütmenin durdurulması isteğimizin reddine ilişkin karara, Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna başvurarak itiraz ettik. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 13 Şubat 2013 gün ve YD İtiraz No: 2012/813 sayılı kararıyla, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü`nce yayımlanan 25.08.2011 gün ve 2011/47 sayılı Genelgenin 1/b maddesi ve bu Genelge uyarınca öğretmenlerce doldurulması zorunlu tutulan ‘Risk ve İhtiyaç Değerlendirme Formunun (RİDEF)` yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.
Kararın gerekçesinde: RİDEF formlarında yer alan sorularla, açık biçimde aile üyelerinin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkilerinin sorgulandığı, aile üyelerinin psikolojik sorunlarına veya adli makamlara yansımış bir suç işleyip işlemediklerine ilişkin kişisel bilgilerin işlenmesini öngördüğü, bu biçimiyle aile hayatının ve özel hayatın mahremiyetine müdahale edildiği belirtilmekte, bu bağlamda uygulamanın, kişinin aile ve özel hayatına ilişkin mahremiyetini koruma altına alan ve kişisel verilerin kişinin rızası dışında işlenmesini yasaklayan Anayasal düzenlemeler ve uluslar arası sözleşmelere açık bir biçimde aykırı düştüğü vurgulanmaktadır.
Kararı görmek için tıklayınız.
7 Ekim 2013 tarihinden itibaren gerçekleştirilen göreve özgür giyimle gelme eylemimize karşı disiplin soruşturmaları başlatılması
Merkez Yürütme Kurulumuzun, 3 Ekim 2013 günü aldığı karar uyarınca, 7 Ekim 2013 tarihinden itibaren gerçekleştirilen göreve özgür giyimle gelme eylemimize karşı başlatılan disiplin soruşturmalarında kullanılmak üzere ifade örneği hazırlanmıştır. İfade örneği ile yürütme kurulu kararı ektedir.
ŞUBE YÜRÜTME KURULU
Eğitim Sen Adana Şube olarak RESEN ataması yapılan üyemiz Nedim KARAKUŞ adına açtığımız davada Adana 1. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.
Şube Yürütme Kurulu
Edirne İdare Mahkemesi, norm fazlası olduğu gerekçesiyle farklı ilçelere atanan üyelerimiz için açtığımız davalarda; ihtiyaç fazlası öğretmenlerin atamalarında öncelikle özür durumlarının dikkate alınması gerektiğini, eş durumu özrü sebebiyle eşini görev yaptığı yere atanan ve eşlerinin özrünün devamı süresince bulundukları yerde çalışması öngörülen öğretmenlerin durumunun değerlendirilerek atamalarının yapılması gerektiğini belirterek, özür durumunun dikkate alınmadan yapılan atamaların yürütmesini durdurdu.
Bu kararlardan birini ekte okuyabilirsiniz.
|
|||||