Nisan 2022
Bu Düzen Böyle Gitmez!
Birlikte Değiştireceğiz Birlikte 1 Mayıs'a
 
Ekonomik kriz, işsizlik, zamlar, pandemi, borçlanma derken ülkemizde insanca yaşamak bir yana hayatta kalmak bile her gün zorlaşıyor.
Bu düzen toplumun işini, aşını geçimini ve sağlığını korumuyor, aksine tehdit ediyor,
 
Bu düzenin çarkları, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten bizleri, işçileri, emekçileri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri, avukatları, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, gençleri, kadınları, emeklileri, emekli dahi olamayanları ezdikçe eziyor.
 
Bu düzenin çarkları, zengini daha zengin etmek, bankaların kasalarını doldurmak, şirketleri ihalelerle beslemek üzere kurulmuş
Bu düzenin çarkları sermayeye sömürecek ucuz emek, yağmalanacak doğa, talan edilecek kentler yaratmak üzere dönüyor.
Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, artan borçlarla salgınla mücadele ederken 20 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarı ülkenin tüm kaynaklarını, bir avuç patronu ve ayrıcalıklı zümreyi korumak için seferber etti etmeye devam ediyor.
Bir 8 kişi ve ayakta duran insanlar görseli olabilir
 
Halk işe, ekmeğe, insanca bir yaşama olduğu kadar demokrasi, adalet ve hukuka da aç. Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor.
Halkın gerçeği ile bir avuç ayrıcalıklı kesimin gerçeği arasındaki fark, tek sesli medyanın propaganda yayınlarıyla perdelenmek isteniyor. Üstü örtülemeyen hakikate dair çığlıklar, baskı ile, şiddet ile, sansür ile, zor ile bastırılmak isteniyor, Hakkını arayan ve gerçekleri söyleyen herkes bu düzenin hukuk dışı zorbalıklarıyla karşı karşıya kalıyor.
Bu düzenin devamı için demokrasinin son kırıntıları bile ortadan kaldırılıyor. Demokratik hak olarak elde kalan tek hakkımız olan seçme ve seçilme hakkımıza dahi el uzatılıyor.
Bu düzen mağdur ettiği milyonları bölüp parçalayarak yönetmek gibi tehlikeli bir yönteme başvuruyor. Sürekli olarak iç ve dış düşman yaratılıyor Yukarıdan aşağıya kışkırtılan şovenizm, cinsiyetçilik, ırkçılık, mezhepçilik ve savaş politikaları bu düzenin yarattığı krizi yönetmenin bir yolu olarak ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor.
 
Bu düzen böyle gitmez. Halkı yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu akıl dışı düzen Türkiye'nin sırtında bir yüktür. öte yandan 20 yıldır ülkeyi yönetenler ve tüm yetkileri tek kişide toplayanlar sorumluluktan kaçamaz. Ülkenin kanayan sorunlarını kendi dışındaki herkese ve her şeye bağlayan bir yönetim anlayışına artık yeter diyoruz.
 
Gün şikâyet etme günü değildir. Biz tüm sömürülenler, yoksullaşanlar, ezilenler olarak bu düzeni değiştirme, 82 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var.
1 Mayıs, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma günü ülkenin dört bir yanında gücümüzü ve coşkumuzu meydanlara taşıdığımız bir gün olacaktır.
 
Biz aşağıda imzası bulunan emek ve meslek örgütleri olarak 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Gününe giderken birlikte değiştirme irademizi işyeri işyeri, sokak sokak, meydan meydan örgütleyeceğimizi, Türkiye'nin dört bir yanında 1 Mayıs meydanlarında omuz omuza olacağımızı ilan ediyor, emekten, barıştan, demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten yana olan herkesi 1 Mayıs meydanlarında buluşmaya çağırıyoruz.
 
 
DİSK • KESK • TMMOB • ADANA TABİP ODASI • ADANA BAROSU
 
Bir şunu diyen bir yazı 'MAYIS YASASIN Savaşa, Güvencesizliğe, Sömürüye, İşsizliğe, Yoksulluğa Karşı BARIŞI, UMUDU ve MÜCADELEYİ BÜYÜTÜYORUZ! Haydi Mitinge 1Mayis 2022 Pazar -Saat:15.00 Yürüyüş- Toplanma Yeri Kasım Gülek Köprüsü Kuzey Girişi MİTİNG Uğur Mumcu Meydanı Adana 1 Mayıs Tertip Komitesi DISK M KESI 1995 tmmob TÜRK ÜHENDİS MIMAR ODALAR BİRLİĞİ' görseli olabilir
KHK’LAR GİDECEK BİZ KALACAĞIZ
Basına ve Kamuoyuna
 
Binlerce üyemiz keyfilikle karşı karşıya kalmıştır. “15 Temmuz’ 2016 yılından sonra çıkarılan KHK’lerle binlerce üyemiz, akademisyen ve kamu emekçisi ihraç edilerek işinden atılmıştır. İşimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz, diplomalarımız, kazanılmış haklarımız, sendikal haklarımız hukuk tanımaz bir keyfilikle karşı karşıya kalmıştı. Bunlar KHK yapıcılarının insafına ve takdirine bağlı konular değildi. Bunlar ‘hak’tı. Kazanılmış hak ve hak kavramıyla keyfi biçimde oynayamazsınız. Darbe girişiminin ihalesini kamu emekçilerinin sırtına yükleyemezsiniz. İşimizle, ekmeğimizle oynayamazsınız”
 
“KESK'in darbelerle mücadele eden bir tarihi vardır. Darbe girişiminden sonra yaşananlar, siyasi iktidarın tutumunu net olarak ortaya çıkardı. Çıkarılan bir KHK ile konfederasyonumuz KESK'e yönelim de iyice açığa çıktı. Birçok üyemiz kamudaki görevlerinden ihraç edildi ve bu ihraçlara ilişkin hiçbir gerekçe gösterilmedi. İhraç edilen kamu emekçileri ile beraber aileleri de cezalandırılmak istendi.
OHAL KHK’leri ile kamudan ihraç edilen Emekçilerin sadece 4760’i KESK üyesidir. Adana genelinde 62 KESK üyesi ihraç edilmiştir. OHAL Komisyonu kararı ile 30 üyemiz göreve iade edildi. Bizler kamu görevinden çıkarılacak kişilerin ancak hukuki deliller temelinde bu cezaya çarptırılabileceğinin bir kez daha altını çizmek isteriz. Darbe sonrası ilan edilen OHAL rejiminin puslu havasından yararlanarak Türkiye’nin demokrasi, emek ve barış yanlısı akademik geleneği ile hesaplaşmak isteyen idarecileri uyarıyoruz. Demokrasiyi ve hukuku rafa kaldıranlar şunu iyi bilsinler ki demokrasi ve hukuka en fazla onların ihtiyacı olacak.
Bilindiği üzere ihraç sayısının en fazla olduğu illerden biri de Adana’dır. İhraç edilen hiç bir üyemizin İdari ve adli soruşturması yoktur. Bunun yanı sıra adil yargılanma hakkı tümüyle ihlal edilmektedir.
Bu süreçte Sendikamız, tüm örgütlü gücüyle ihraç edilen üyelerimizin maddi ve manevi olarak yanında olmuş başından beri hukuki sürecin takipçisi olmuş ve olmaya da devam edecektir. Bizler tüm haklarımızla birlikte geri döneceğimizi biliyoruz.
Bir 9 kişi, ayakta duran insanlar, açık hava ve şunu diyen bir yazı 'KHK'I lar GİDECEK BİZ KALACAĞIZI ADANA HK LAORU ADANA ADANA KHK'LAR GİDECEK BİZ KALACAĞIZ!' görseli olabilir
 
Örgütlü mücadelemizle bu süreci takip edeceğimizi, demokrasi güçleri olarak aynı ciddiyetle direneceğimizi ve mücadeleyi yükselteceğimizi belirtiyoruz. Bilinmelidir ki biz kamu emekçileri; din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet gibi farklılıkları bir kenara bırakarak insanların sağlığı ve yaşaması için gecesini gündüzüne katanların hukuksuz bir şekilde, kendilerini savunma hakkı tanınmadan kamu alanından ihraçlarını kabul etmeyeceğiz.
OHAL komisyonu hak dağıtmaktan çok oyalama komisyonu görevi görmektedir. Geçen bunca yıla rağmen halen birçok KESK üyesi KHK’lerin dosyasının görüşülmemesi bunun göstergesidir. Dosyaların biran önce görüşülmesini, gerçek adaletin sağlanması için bağımsız mahkeme kararlarının yaşam bulmasını istiyoruz.
 
Kamu emekçilerinin işten atılma riski halen devam ediyor. OHAL döneminde çıkarılan geçici 35. Maddeye göre kamu emekçileri işlerinden, ekmeklerinden olmaya devam ediyor. OHAL kaldırıldıktan sonra yaklaşık 13 bin kamu emekçisi 35. Madde gereği ihraç edildi. 35.maddenin 3 yıl sonra uygulanmaması gerekirken, siyasi iktidarın önerisiyle TBMM alınan kararla 1 yıl daha uzatıldı. Bu da gösteriyor ki siyasi iktidar muhalif kamu emekçilerinin üzerinde ihraçları "Demokles’in kılıcı" gibi kullanacaktır. Buradan sesleniyoruz, OHAL'in bütün olumsuzlukları son bulmalıdır. Demokrasi, hukuk ve adalet inşa edilmelidir.
Bir 6 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir
 
Sözün bittiği değil, değerli olduğu yerden sesleniyoruz! Hak, hukuk, adalet mücadelesine söz vermiştik, bu sözümüzü tutacağız. Barış, özgürlük ve demokratik haklarımız için mücadelemize devam edeceğiz.
 
KESK Adana Şubeler Platformu Adına
Hüseyin KAYA
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı
Bir 12 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir