Roboski, Gezi, Soma, Şırnak’tan Sonra Lice… AKP ne zaman sorunların çözümü için bir çalıştay düzenlese, ne zaman yeni bir sürece girildiğinin mesajını verse yeni bir saldırı ve baskı dalgası ile karşılaşmaktayız. Roman, Alevi ve kamu emekçileriyle ilgili yapılan çalıştaylardan sonra sorunların çözümü bir yana eski politikalar inceltilerek ve yaygınlaştırılarak devam ettirilmiştir. Diyarbakır'da yapılan "çözüm çalıştay"ından hemen sonra ise çözümsüzlüğü derinleştirecek Lice'de sivil halka karşı gerçek mermilerin kullanıldığı saldırı gerçekleşmiştir.
Lice İlçesi'ne bağlı Biryas köyünde kalekol ve yeni karakollara karşı nöbet tutan silahsız halka askerlerce ateş açılması sonucunda Ramazan Baran ile Hacı Baki Akdemir adlı iki vatandaşımızın yaşamını yitirmesi ve bir gencimizin de yaşam mücadelesi vermesi AKP Hükümetinin gerilimi tırmandırma ve Kürt sorununun çözümünde adım atmamaktaki ısrarının bir sonucudur.
Başbakan’ın, “Aksi halde B ve C planlarımız devreye girecektir.”, “…Gezizekalılar” gibi açıklamaları başta olmak üzere askeri yetkililerin olaydan bir gün önce “… imha edileceksiniz” şeklindeki anonsu, Diyarbakır’da yapılan çalıştayda Yalçın Akdoğan ve Beşir Atalay’ın “Güvenlik güçleri devreye girecektir” şeklindeki demeçleri ve bir kısım medyanın kışkırtan, saldırı çağrısı yapan yayınları da göstermektedir ki katliam adım adım ve göz göre göre gelmiştir.
AKP'nin bir yandan çözümden bahsetmesi diğer yandan ise silahlanmaya bütçeden devasa miktarlarda kaynak ayırmaya devam etmesi, kalekolların yapımını hızlandırması, yeni korucu kadroları açması, bölgeye yeni özel tim birlikleri göndermesi ve halkı birbirine karşı kışkırtıcı özel politikalar uygulaması ne kadar samimi olduğunu da ele vermektedir! Bu durum bölge halkında doğal olarak tepkiye yol açmış, barış talebiyle çatışmalı bir sürecin önüne geçmek için insiyatif geliştirmesine neden olmuştur.
Bu haklı talep etrafında geliştirilen her türlü demokratik eylem ve etkinlik meşrudur, yasaldır. Meşru olmayan halkın demokratik haklarını kullanmalarına karşı tahammülsüzlük ve saldırıdır.
AKP’nin çözüm için adım atmamakta ısrar etmesi, buna rağmen ortada karşılıklı devam eden bir süreç varmış gibi bir algı oluşturması ve süreci siyasal hesaplarına kurban etmesinin daha vahim olayların yaşanmasına neden olacağı kaygısını taşıyoruz. Diyarbakır’da yapılan çalıştay ile güya çözüm sürecinin yol haritası çıkarılacaktı. Eğer yol haritası Roboski ve Lice ise AKP’nin gittiği yol yol değildir. Yine bu saldırıyla toplumsal muhalefete karşı toma, gaz, plastik mermi ile yetinilmeyeceği mesajı verilmek isteniyorsa AKP ateşle oynadığını bilmelidir. İnsanı ve demokrasiyi öncelemeyen bu güvenlik stratejilerinden bir an önce vazgeçilmelidir.
Lice halkı yalnız değildir. Lice’de vatandaşlarımızın yaşamını yitirmesine neden olan olayın sorumluları derhal yargı önüne çıkarılmalı, hesap vermeleri sağlanmalıdır. Gerilimi düşürecek adımlar derhal atılmalı, hükümet temel hak ve özgürlüklerin kullanımını zor ve şiddetle engellemekten vazgeçmelidir.
Saldırıyı kınıyor, yaşamını yitiren vatandaşlarımızın ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve metanet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Barış, kardeşlik, eşitlik için Kürt sorunu demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmeli ve Kalekol inşaatları derhal durdurulmalıdır.
Lice’deki katliamda yaşamını yitiren insanlarımızın yakınlarına ve halklarımıza başsağlığı diler, ülkenin dört bir yanında haklarını arayan, özgürlük isteyenlere karşı şiddetle karşılık veren AKP faşizmine karşı sokağın birleştirici gücüyle hareket edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz. 10.06.2014
Tekin MÜJDE
SES Adana Şb.
KESK Dönem Sözcüsü