EMPERYALİST GÜÇLERİN KALKANI OLMAYACAĞIZ
TÜRKİYE, NATO VE ABD ÇIKARLARINA KALKAN YAPILIYOR.
ABD’nin emrindeki NATO'nun yeni stratejik konsepti ile Türkiye'nin komşularıyla dostluk ilişkisi, Füze kalkanı projesine kurban edildi. Komşularıyla dostluk sloganıyla yola çıkan AKP hükümetinin bu dış politikası çökmüştür, komşularıyla “sıfır dostluk “ politikasına gelmiştir.
1949'da ABD’nin sosyalizmin dünya üzerinde yayılmasını engellemek için kurduğu NATO, girdiği her ülke ve bölgenin insanlarına kan ve gözyaşı yaşatmıştır. ABD ve Avrupalı emperyalistler, enerji ve hammadde kaynaklarının kontrolü için Irak, Afganistan ve İran’a diz çöktürmek istiyorlar. Füze Kalkanı da bu planın bir parçasıdır. Füze kalkanı projesinin gerçek amacı, Ortadoğu’dan ABD’ye, İngiltere'ye, İsrail'e yönelik füze saldırılarının hedefine ulaşmadan havada imha edilmesidir.
İki yıl önce Füze izleme Sistemi'nin Çekoslovakya'da, Füze Kalkanı'nın Polonya'da kurulması gündeme gelmiş, iki ülkenin gençleri ve halkı sokaklara dökülmüş, Rusya'nın da Füze Kalkanı ile Radar üstlerinin bu ülkelere yerleştirilmesine karşı çıkması üzerine ABD geri adım atmıştı. Türkiye, Çekoslovakya ve Polonya'nın kabul etmediği Füze Kalkanı'nın topraklarına kurulmasını kabul ederek batı emperyalizminin ve NATO’nun bekçiliğine soyunmuştur.
NATO zirvesi sonrası Cumhurbaşkanlığınca "saygınlığımızı koruduk", Dışişleri Bakanlığı tarafından, "Türkiye istediği her şeyi aldı" dendi. Oysa yeni strateji belgesinde, Başbakanın dilinden düşürmediği "düğmeye biz basarız" açıklamasına belgede yer verilmezken, sistemin kontrolünün Türkiye'ye verilmesinin mümkün olmadığının altı çiziliyor. Amerikancı ve AKP'ye yakın gazeteler NATO zirvesini Türkiye için zafer şeklinde yorumlayıp, "Türkiye'nin dediği oldu", "Füze Kalkanı Tamam Türkiye istediğini Aldı" manşetleri ile haber yaptı. Dünya basını ise: "Ankara bağlılığını kanıtladı", "Türkiye Taleplerinde ısrarcı olmadı" diyerek Türkiye'nin NATO ve ABD'ye bağlılığını yazdı.
Füze Kalkanı projesi, ‘Amerika’ya da posta koyarım İsrail’e de’ deyip hava basan R. Tayyip Erdoğan’a imzalatılarak bir miktar havası alındı. Başbakan Erdoğan İsrail başbakanına ‘van minut’ derken Kasımpaşalıydı. Şimdi İsrail’i ve emperyalist ülkeleri korumak için düştüğü durum yüzünden herhangi bir yer ile ilişkilendirmeyi ise halkımıza bırakıyoruz.
Elbette Başbakan ve kabinesi servetlerini satıp Türkiye’ye kestikleri faturayı ödemeyecekler. İşçilerin ve emekçilerin sofrasından çalarak ödeyecekler. Halktan kestikleri vergileri arttırıp, temel tüketim mallarına zam yaparak ödetecekler.
Türkiye tarihi anti-emperyalist mücadele deneyimleriyle doludur. Ülkeyi yönetenler dün olduğu gibi bugün de emperyalist çıkarlara bağlanmış olabilir. Ülkenin gerçek sahibi işçi, emekçiler ve ezilen halklar olarak, ülkemizin bağımsızlığı için, topraklarımızın Amerikan ve savaş örgütü NATO'nun çıkarlarının kalkan üssü haline getirilmesine izin vermemeliyiz. Türkiye, NATO’dan derhal çıkmalı, komşuları ile barış ve dostluk politikalarına yönelmelidir.
Emperyalist Güçlere Kalkan Olmayacağız.
Savaşa Değil Eğitime, Sağlığa Bütçe.
Katil ABD, İşbirlikçi AKP.
DİSK BÖLGE, TMMOB ADANA İKK, ADANA TABİP ODASI, KESK
EĞİTİM SEN, SES, K.SANAT SEN, BES, BTS, YAPI YOL SEN, HABER SEN, T.BEL SEN,
TARIM ORKAM SEN, TÜMTİS, TEZ KOOP İŞ, İHD, EÖC, CEPHE HAREKETİ, HALKEVLERİ, BDP, EMEP, ÖDP, TÖP, TKP, ESP, DİP, BDSP, DEVRİMCİ PROLETERYA, ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ, TUNCELİLER DERNEĞİ, PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ, DHF
Kurumlar Adına
Güven BOĞA
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı