Gezi direnişinin ruhu her geçen gün yayılıyor, AKP iktidarı ise baskı ve şiddeti arttırarak giderek daha saldırganlaşıyor.
İktidarın bu saldırganlığına giderek daha fazla karalama ve itibarsızlaştırma oyunları eşlik ederken, hedef tahtasına ise her geçen gün daha fazla isim ekleniyor. Gezi direnişinin parçası olan herkes AKP iktidarının hedefi haline gelirken; iktidar ve iktidarın gölgesinde kalan yandaş medyası, direnişi destekleyen sanatçı, aydın, sendikacılar, oda yöneticileri ve yazarlara dönük linç kampanyası yürütmektedir.
İlimizde de geçtiğimiz Haziran ayında yapılan Gezi Parkı eylemlerine katılan arkadaşlarımız hakkında, 'eylemlere katılıp kitleleri yönlendirmek suçlamasıyla' idari soruşturma başlatılmıştır.
Görevlendirilen Milli Eğitim müfettişlerince, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Adana Şubesi Başkanı Kamuran Karaca, yönetim kurulu üyeleri Orhan Alıcı, Ahmet Karagöz, Esra Aslan Kösele, Yalçın Alçiçek, Abdullah Yalçın ve Halil Kara ile üyeler Mehmet Akarsubaşı, Kenan Kalkan, Mehmet Rüştü Şatır, Münir Korkmaz, Ayhan Topal ve Birol Satar, Kamu Hastane birlikleri Genel Sekreterliğince görevlendirilen muhakkik tarafından Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel ve Yönetim kurulu üyesi Gülistan Atasoy, Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten ve Adana Tabip Odası Eski Başkanı Dr. Rıza Mete'den savunmaları istemiştir.
Adana’da daha önce de, 3 Temmuz'da, yine Gezi Parkı eylemleri nedeniyle üyemiz öğretmen Güven Boğa’ya da soruşturma açılmıştır. Ayrıca yüzlerce öğretmen arkadaşımıza eylem ve etkinliklere neden katıldıklarına dair idari soruşturmalarda devam etmektedir.
Tüm bu soruşturmaların kamu çalışanlarına gözdağı vermeye yönelik olduğunu biliyor. Bu sürecin faturaları çağrı yapanlara, özellikle de kamu emekçilerine çıkartılmak isteniyor.
Bu yöntemlerle bizleri yıldırmaya çalışıyorlar. Anayasal hakkımızı kullandığımız için bizleri cezalandırmak istiyorlar. Bu durum bile Türkiyede demokratik düzenin nasıl olduğunu ortaya koyuyor.
DİSK, TMMOB, TTB ve KESK Adana’da dinamik örgütlerdir. Bizler Genel Merkezlerimizin aldığı kararlar ve Anayasal haklarımız doğrultusunda demokratik tepkilerimizi göstermek için bu eylemlere katıldık. Örgütlerimizin hem hareketlerini sınırlandırmak hem diğer kamu emekçilerine gözdağı vermek çabasındalar.
Bundan sonra da arkadaşlarımız üzerinde baskı oluşturan her adımın takipçisi olacağız ve bu anti demokratik uygulamalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim mücadelemiz Gezi direnişinde açığa çıkan emek, adalet ve özgürlük taleplerimizi dile getirmektir.
Bütün bu baskılara ve şiddete rağmen, bizi biz yapan tüm değerlerimizin verdiği güçle, mücadelemizden, taleplerimizden ve kazanımlarımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz! 18.09.2013
KESK - DİSK - ADANA TABİP ODASI – TMMOB
Kurumlar Adına
Kamuran KARACA
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı