Dünyanın neredeyse tüm ülkelerine etkisi altına alan oldukça ciddi bir salgın tehdidi bugün artık dünden çok daha yakın ve gerçekçi. Ne olacağını, neler yaşayacağımız ve bu salgın tehdidinin ortadan nasıl kalkacağını bilememenin verdiği korku ve kaygı her geçen gün artmakta; bilinmezliğin yarattığı karanlık, adeta bir karabasan gibi gündelik yaşamlarımızı esir almakta; dünya uzun sürecek bir korku girdabının içerisine sürüklenmektedir.
Kapitalizmin bitmek tükenmek bilmez kar hırsının, daha fazla kazanmak için sömürünün yaşamımızın her alanını kuşatmasının, doğanın tahrip edilmesinin acı sonuçlarına birlikte tanıklık ediyoruz.
Bilimin insan, doğa ve toplum yararına değil de muktedir olanın emrinde bir avuç kapitalistin bitmek tükenmek bilmeyen kar isteğini karşılamak için kullanılmasının sonuçlarını artık tüm dünya rahatlıkla görebilmektedir.
Değerli eğitim ve bilim emekçileri, sevgili öğrencilerimiz, ülkemizin güzel insanları;
Eğitim ve bilim emekçilerinin bu topraklarda 112 yıldır aralıksız devam eden mücadelesini bugün sürdüren Eğitim Sen olarak sizlere sesleniyoruz. Biliniz ki yaşadığımız gerçeklik ne olursa olsun, çaresiz değiliz, yalnız değiliz, umutsuz hiç değiliz. Henüz hiç bir şey için geç değil. Bu kaygı ve korku dönemini birlikte aşacak, aydınlığa birlikte ulaşacağız. Yine birlikte halay çekip, türkülerimizi birlikte söyleyecek, güneşin sofrasına hep birlikte oturacağız.
Bu karanlık günlerden aydınlığa bilim, dayanışma ve sorumluluk ile ulaşacağız. Bilimin söylediği ve önerdiği ne varsa eksiksiz yaşama geçirecek ve kısa sürede yaşamımızın normalleşmesi için üzerimize düşen sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Yöneticileri sürekli olarak uyarmak bizlerin kamusal sorumluluğudur. Alınan tedbirleri de yönetimin tüm uygulamalarını da yakından takip edecek; yanlışlık ve eksikliklerin giderilmesi için adım atacağız. Eğitim Sen olarak, bu sorumluluğumuzu hem merkezi hem de tüm illerde titizlikle yerine getireceğimizin tüm kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz.
Dayanışma bu zor günleri aşabilmenin en önemli aracı olacaktır. Kimsenin yalnız, çaresiz ve umutsuz kalmasına izin vermemek bizleri bugünden yarına taşıyacaktır. Eğitim Sen Genel Merkezi, şubeleri, temsilcilikleri, üyeleri kimin ihtiyacı varsa onun omuz başında; nerede gereksinim oluşursa tereddütsüz orada olacaktır. Omuz omuza, el ele yürüdük, yürümeyi sürdüreceğiz.
Eğitim Sen için öncelik insanlarımızın sağlığıdır. İnsan sağlığını tehlikeye atacak hiçbir adımı doğru ve kabul edilebilir bulmayız. O nedenle de, salgın tehdidinin oluşmasının hemen ardından MEB’e okulları tatil etme ve öğrencilerin, çalışanların sağlığını tehlikeye atmama çağrısında bulunduk. Eğitim Sen tarihsel sorumluluğunu yerine getirmek için bir adım daha attı ve tüm çalışanlarına 30 Mart 2020 tarihine kadar ücretli mazeret izni verdi. Çalışanlarımıza verilen ücretli izin yıllık izinlerine dahil edilmeyecek. Bu adım ne sendikanın kapatılması anlamına geliyor ne de sendikal faaliyetlerin tatil edilmesi. Çalışanlarımızın sağlığı da hakları da Eğitim Sen olarak sürekli gözeteceğimiz en önemli unsurlar oldu, olmayı da sürdürecek. Tüm emekçilerin bu zor günlerde aynı hakları kullanması gerektiğine olan inancımız tamdır.
Eğitim Sen Genel Merkezi, şubelerimiz ve temsilciliklerimiz bulundukları bölgelerde bu dönemde yaşananları yakından izleyecektir. İhtiyaç olması halinde ve gerekli durumlarda Eğitim Sen sorumluluk almaktan kaçınmayarak, üzerine düşeni yerine getirecektir. MEB ve YÖK gibi faaliyet alanımızda bulunan kamu kurumlarının, bu zor süreci sendikalar ve diğer örgütlü kesimlerle koordine ederek sürdürmesi çağrımız bugüne kadar yanıtsız kalsa da ısrarla bu çağrıyı yineleyeceğiz. Bu zor dönemi dayanışma ve yan yana durarak aşacağımıza olan inancımızla, kamuoyuna saygıyla duyurulur.