NURİYE GÜLMEN, SEMİH ÖZAKÇA VE HUKUKSUZCA İHRAÇ EDİLEN TÜM KAMU EMEKÇİLERİ GÖREVLERİNE İADE EDİLMELİDİR!
Hükümetin, darbecilerle mücadele edeceğiz diyerek ilan ettiği OHAL ve çıkardığı KHK’lar ile haklarında somut ve hukuki hiçbir delil olmayan 1542’si üyemiz, toplam 105 bin kamu emekçisi bir gecede işsiz bırakılmış ve en temel haklarını kullanabilmeleri fiilen engellenmiştir.
Ülkenin üzerine karabasan gibi çöken bu hukuksuz uygulamalar nedeniyle ihraç edilen kamu emekçileri aileleriyle birlikte zor koşullara mahkûm edilmiş, çocukları ağır travmalarla karşı karşıya bırakılmış ve bugüne kadar 37 kişi intihara sürüklenmiştir.
Sendikamız bu sürecin başından itibaren üyeleriyle dayanışma içerisinde olmuş, örgütlediği çeşitli eylem ve etkinliklerle yaşanan hukuksuzluklara karşı gerek ulusal gerekse uluslararası alanda emekçilerin taleplerini gür sesle dile getirmiştir.
KHK ile haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça Ankara’nın göbeğinde “işimi geri istiyorum” talebiyle süresiz açlık grevine başlamış ve eylemlerinde kritik bir döneme, 66. güne girmişlerdir. Bu haklı ve meşru talepleri için 186 gündür direnen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça emniyet birimlerince defalarca gözaltına alınmış ve darp edilmiştir. Son bir hafta içerisinde direnişe destek olan yoğun kitlesel halk desteğini kırmak için günde birkaç defa aynı alan gazlı, coplu ve tazyikli su saldırılarına maruz kalmakta ve gözaltılar yapılmaktadır.
15 Temmuz sürecinden buyana demokratik tüm haklarımızı kullanamadığımız gibi OHAL ve KHK’lerle hukuksal anlamda hak aramanın mümkün olmadığı ülkemizde bedenlerini açlığa yatırarak emekçilerin sesi olmaya çalışan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı Adana Atatürk Parkından alkışlarımızla selamlıyoruz.
Emek ve demokrasi mücadelesinde simgeleşen Gülmen ve Özakça’yı hayata bağlayacak olan onların başlatmış oldukları bu onurlu mücadelede, devrimcilerin, demokratların ve aydınların toplum nezdin de kamuoyu oluşturacak yeni eylem ve etkinliklerin örgütlenmesine bağlıdır. Çözüm AKP’de değil, emekçilerin mücadele programına bağlıdır. Bu bağlamda KHK’lerle ihraç edilmiş tüm devrimci, demokrat ve masum insanların görevlerine iade edilinceye kadar mücadele programı oluşturmamız artık kaçınılmazdır.
Bilindiği üzere Türkiye siyasi tarihinin en karanlık sayfalarının hızla doldurulduğu dönemlerde dahi temel yaklaşımımız “yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” olmuştur. Bu nedenledir ki örgütlü gücümüz tüm sinir uçlarına kadar üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlıklarından ve yaşamlarından endişe etmiş ve etmeye de devam etmektedir.
Eğitim Sen olarak talebimiz açık ve nettir! Hükümet, üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlıklı biçimde yaşamlarına devam edebilmeleri için acilen harekete geçmeli, üyelerimizin taleplerini karşılamalı, haksız ve hukuksuz ihraç edilen tüm emekçileri görevlerine iade etmelidir.
Aksi halde gelişebilecek tüm olumsuzluklardan hukuk dışılığı ve keyfiyeti OHAL/KHK’lar yoluyla bir yönetim biçimi olarak hayata geçiren, “yaşamı ve yaşatmayı” değil kendi siyasal amaçlarını öncelleyen AKP iktidarı sorumlu olacaktır.
301 madencinin hayatını kaybettiği, 162 işçinin yaralandığı 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen yüzyılın en büyük işçi katliamı olan Soma katliamında yitirdiğimiz madencilerimizi saygıyla anıyoruz.
Soma’da ve ülkede yaşanan acı gerçeğin nedenleri ortadadır. Ne yazık ki, bu nedenlerle hesaplaşılmadığı sürece inşaatlarda, madenlerde, fabrikalarda ve tüm çalışma alanlarında işçileri bekleyen yeni SOMA’ların yaşanması kaçınılmazdır.
OHAL ve KHK yasalarıyla insanca yaşam koşullarının giderek sıfırlandığı, binlerce emekçinin haksız-hukuksuz yere işten atıldığı ülkemizde çalışma hayatının yeniden düzenlenmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, hukukun ve adaletin sağlanması, işçi ölümlerinin durdurulması için mücadele etmeyi temel görevi sayan Eğitim Sen böylesi katliamların yaşanmaması için “Kader”, “fıtrat” diyerek sorumluluklarını unutturmaya çalışanlara inat unutmayacak, güvenceli iş, insanca yaşam ve çalışma hakkımız için mücadeleyi her alanda büyütmeye devam edeceğiz.
Eğitim Sen olarak, yaşamları kritik bir aşamada olan üyelerimiz Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve tüm kamu emekçileri işlerine iade edilinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Ahmet KARAGÖZ
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı