LİBYA HALKI, KENDİ KADERİNİ KENDİSİ BELİRLEMELİ, EMPERYALİST SALDIRI DERHAL SON BULMALI, İNCİRLİK ÜSSÜ KAPATILMALIDIR.
Basına ve Kamuoyuna
Dünyayı yöneten emperyalist güç odakları, çeyrek yüzyıldan beri dünyayı yeniden biçimlendirmek, "yeni bir dünya düzeni" kurmak için planlar yapmakta; uluslararası sermaye merkezlerini, diplomatlarını, ordularını dünyanın her köşesinde bu yeniden biçimlendirmeyi gerçekleştirmek amacıyla harekete geçirmiş bulunmaktadırlar. Onlar "yeni dünyalarını" sermaye güçlerinin çıkarlarından başka hiçbir insani kaygının duyulmadığı bir dünya olarak kurmak istemektedirler. Bu yenileme; ekonominin organizasyonundan siyasete, ideolojik alana kadar hayatın bütün alanlarına bir müdahale olarak ilerlemektedir.
"Genişletilmiş Ortadoğu Projesi" ya da "Emperyalizmin Yeni işgal Projesi" aslında Kuzey Afrika dan Çin sınırına kadar olan geniş bir coğrafyayı kapsamaktadır. Emperyalist ideologlardan İslam dünyasındaki Amerikan işbirlikçilerine kadar her cinsten savunucularına bakarsanız GOP un amacı ABD nin ya da genel olarak emperyalizmin çıkarları değildir. Bütün amaç, Ortadoğu ya özgürlük ve demokrasi getirmek; kadın haklarını, insan haklarını egemen kılmak; ezilen ulusları ve mezhepleri özgürleştirmek; açlığa, yoksulluğa, eğitimsizliğe son vererek bölge halklarının refah ve mutluluğunu sağlamaktır! Yani GOP, plancılarının amaç ve stratejilerinden bağımsız bakarsanız; her insanın uygulansa ne iyi olur diyeceği bir plandır. Ama gerçekte GOP; ABD nin dünya egemenliğini ebedileştirmek için girişilen saldırının örtüsü olarak devreye sokulmuş; Ilımlı İslam-Radikal İslam ayırımı üstünden İslam dünyasındaki ilerici-devrimci çevrelerin yedeklenmesini de amaçlayan bir proje dir. Irak ta açıkça ortaya çıktığı gibi, GOP un tek amacı vardır; Amerika nın ve emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda bölgenin haritasının yeniden çizilmesine meşruiyet kazandırmak, buna bölge halklarının desteğini sağlamak! Ötesi laftır, kara propaganda dır.
Bir süredir halkın, Kaddafi yönetimine isyanıyla gündemde olan Libya'da, son olarak BM’nin desteğini arkasına alan ABD, Fransa ve İngiltere’nin başını çektiği ağır saldırıların hedefi oldu. Saldırılarını, Libya halkını Kaddafi’nin “zulmünden” kurtarma bahanesiyle açıklayan emperyalist güçlerin, bu türden gerekçelerinin aslında ne anlama geldiği daha önce Irak ve Afganistan’ın işgali sırasında da görülmüştü.
Savaş uçaklarının ağır bombardımanı ve yoğun füze saldırısına maruz kalan Libya’da, bu saldırılardan askeri hedeflerin yanında halkın da zarar gördüğü gelen ilk haberler arasında yer alıyor.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da halklar bir süredir gerici diktatörlere karşı mücadele veriyorlar. Tunus ve Mısır’da halkın mücadelesi diktatörlerin devrilmesiyle sonuçlanırken Libya’da ise, Kaddafi, halkın isyanını bastırmak için saldırılara girişti. Kaddafi’nin halkına karşı uyguladığı zulüm politikaları nasıl kabul edilemez ise, Libya’ya yönelik emperyalist saldırılar da aynı şekilde kabul edilemez. Emperyalist ülkelerin ve onların oyuncağı durumundaki BM’nin, bugüne kadar hiçbir ülkeye ‘dışarıdan’ demokrasi getirmediği gibi, Libya’ya da getirmeyecektir.
Türkiye hükümetinin de, bu emperyalist saldırıya yeşil ışık yakmış olması ve destek vermesi utanç vericidir. Libya halkına bomba yağdıran savaş uçaklarının İncirlik üssünden kalkmasına göz yumanlar ise tarih önünde hesap vereceklerdir.
2001 yılında benzer bahanelerle Afganistan’a saldıran ABD, hala bu ülkedeki işgalini sürdürüyor. Hem Afganistan hem de aynı şekilde ABD tarafından işgal edilen Irak’ta yaşanan onca ölüm ve yıkıma rağmen “demokrasi”nin gelmediği biliniyor. Bu yakın tarih örnekleri bile, Libya’ya yönelik emperyalist saldırı ve işgalin, bu ülkeye demokrasi getirmeyeceğinin bir göstergesidir.
Libya halkı, kendi kaderini kendisi belirlemeli, emperyalist saldırı derhal son bulmalı, İncirlik üssü kapatılmalıdır.
TÜRKİYE BARIŞ MECLİSİ - TUNCELİLER DERNEĞİ - ADANA ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ -PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ-TİHV - İHD- TUHAY DER - ANADOLU DER - TÜRK İŞ - DİSK – KESK –TMMOB-ADANA TABİP ODASI- BDP- ÖDP - EMEP – EDP-ESP
Kurumlar Adına
Güven BOĞA
Türkiye Barış Meclisi Dönem Sözcüsü