YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!

Emeği yok sayılanlar, daha çok çalışıp daha az kazananlar, namus bahanesiyle katledilenler, fabrikalarda diri diri yakılanlar, üç kuruş için kamyon kasalarında tarlalara taşınanlar, tecavüze, tacize uğrayıp, susmaya mahkûm edilenler, dili, kimliği ve siyasi iradesi yok sayılanlar, Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Çerkez kadınlar, MERHABA!

1857’de New York’lu kadınların yaktığı meşaleyi kıtadan kıtaya, ülkeden ülkeye, fabrikadan fabrikaya taşıyarak büyüttüğümüz özgürlük çığlığımızla, “Geceler de bizim sokaklar da” şiarımızla bir 8 Mart gecesinde daha bir aradayız.

Bugün hala töre ve namus cinayetlerine kurban gidiyor, intihara zorlanıyor, tacize uğruyor, ayrımcılıkla yüz yüze geliyoruz.  Bu yıl da tecavüze uğramak, beyaz pantolon giymek, kapıyı geç açmak katledilme nedenlerimiz oldu. Devletin yargısı, yine ölümü hak ettiğimize karar verdi, haksız tahrik indirimlerini kolayca uyguladı.

Kadına yönelik cinsel taciz ve tecavüz olayları son 5 yılda yüzde 30 arttı. Tecavüzcüler kolluk, devlet, yargı mekanizmaları ile korunmaya devam etti. Adli Tıp işkencesi bu yıl da artarak sürdü.

Bu yıl da Başbakan ve hükümetin eli ile bedenimiz üzerinde egemenlik kurma çalışmaları devam etti. Kürtaj ve sezaryen tartışmaları neticesinde ölümler yaşandı AKP iktidarı "güçlü aile"yi "aile arabuluculuğu" denilen bir uygulamayla garanti altına almaya çalışırken boşanmak isteyen kadına kocası, ailesi, sosyal çevresi tarafından yapılan toplumsal baskıyı bu kez devlet eliyle kurumsallaştırarak yapmaya başladı. Yeter ki biz hapishaneleşen evlerimizde kalalım, yeter ki kuluçkalarımızın üzerinden hiç ayrılmayalım, sürekli sağlıklı, gürbüz yeni çocuklar verelim ki, onlar bir an önce işçi sınıfının üyesi olsunlar yaşamlarının bir döneminde ya da tam zamanlı asker olsunlar.

40 yıla yakın süredir yürütülen kirli savaşın sonuçlarından en çok biz kadınlar etkilendik. Barış talebiyle sokağa çıkan kadın ve çocuklar kurşunlandı, işkenceye maruz kaldı, tutuklandı. Özel görevli mahkemeler Başbakandan aldıkları talimatlarla özel görevlerini yerine getirmeye devam ettiler. KCK operasyonu kapsamında BDP yöneticilerinin, yazarların, aydınların, profesörlerin, avukatların, belediye başkanlarının ve sendikacıların da içinde olduğu binlerce kişi tutuklandı. Artık yeter diyoruz. Müzakere sürecinin şeffaf bir biçimde yürütülmesini, operasyonların durdurulmasını, basın, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, tüm KCK tutukluları ve siyasi tutukluların serbest bırakılmasını, özel yetkili mahkemeler ve Terörle Mücadele Yasası’nın kaldırılmasını istiyoruz.

AKP Hükümeti cinsiyetçi istihdam politikalarıyla biz kadınlara esnek ve kuralsız çalışmayı, yoksulluk ve kölelik koşullarını dayatıyor. Kadınların ev içindeki emeğini yok sayan ve kadını değil aileyi merkezine alan sosyal güvenlik politikalarına karşı mücadeleye devam ediyoruz.

Biz kadınlar bugüne kadar mahrum edildiğimiz her şeyi istiyoruz!

ü  Kadın katliamlarına, kadın cinayetlerinde tahrik indirimi uygulamasına son!

ü  Tacize, tecavüze, mobinge, mağdurların yargı eliyle defalarca mağdur edilmesine, Adli Tıp işkencesine son!

ü  Her ile kadın kurumlarının kontrolünde kadın dayanışma evleri

ü  Kadın bedeni üzerindeki tüm söz ve karar hakkı kadınlara, siyasi iktidar elini bendimizden çek

ü  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı değil KADIN VE EŞİTLİK BAKANLIĞI

ü  Mutsuzsak, idare etmiyoruz; yeniden denemiyoruz. "Aile ombudsmanlığı" adı altında boşanmak isteyen kadına devlet eliyle uygulanan baskıya SON !    

ü  Güvenliğimiz için iyi aydınlatılmış sokaklar

ü  Merkezi çamaşırhane, yemekhane ve bakım evleriyle ev içi emeğin toplumsallaştırılması!

ü  İsteyen her kadına iş, işyerlerine kreş

ü  Bölgede, ülkede, dünyada SAVAŞA HAYIR

ü  Operasyonlar durdurulsun, Kürt sorununda barışçıl, demokratik, eşit haklar temelinde çözüm sağlansın.

ü  Siyasi nedenlerle tutuklanan kadınlara ÖZGÜRLÜK!

ü  Gözaltında ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine son!

ü  Sendikalaşma ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki her türlü yasal ve fiili engeller kaldırılsın

ü  Cinsiyet eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir Anayasa

ü  LGBTT hakları anayasal güvence altına alınsın

ü  Bölge halkların kendi kaderini tayin hakkına saygı

ü  Tüm yabancı üs ve tesisler kapatılsın, tüm füze, rampa ve patriotlar sökülsün

ü  Eğitimde ve kamusal alanda ANADİL hakkı

ü  4+4+4 eğitim sistemi kaldırılsın 

ü  Nitelikli ve parasız sağlık, eğitim, ulaşım, insanca çalışma koşulları barınma hakkı

ü  Kadınlar için erken emeklilik

ü  Eşit işe eşit ve insanca yaşamaya yetecek ücret

ü  8 Mart yasal, ücretli izin sayılsın

ü  Esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırılmaya son!

Biz kadınlar bedenimize, emeğimize ve kimliğimize yönelik her türlü ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadeleye devam edeceğiz.  Özgürlük tutkumuzla her günü 8 Mart’a çevirmeye kararlıyız. Kapitalizme ve erkek egemenliğine karşı; cinsiyetçiliğin, şiddetin, sömürünün, tacizin, tecavüzün tüm izlerini yeryüzünden silmek için tüm kadınları mücadeleye çağırıyoruz. YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!

ADANA KADIN PLATFORMU

Okunma 1941 defa Son Düzenlenme Perşembe, 10 Temmuz 2014 16:38