Basına ve Kamuoyuna
1857 yılında New York’lu 40 bin dokuma işçisi kadının çalışma saatlerinin azaltılması ve daha iyi çalışma koşulları için eşit işe eşit ücret talebiyle başlattığı mücadele sermaye tarafından 129 kadın katledilerek bastırıldı. İşte bu mücadelenin bir eseri olarak günümüze miras kalan 8 Mart'ı her yıl daha güçlü, daha örgütlü olarak kutluyoruz.
Ülkemizde, 30 yılı aşkın süredir yürütülen kirli savaştan en çok zarar gören biz kadınlar olduk. Sözde demokrasiden dem vuran AKP hükümeti, yıllardır yürüttüğü politikayla bu kirli savaşta ısrar etmektedir. Özel görevli mahkemeler, özel görevli savcılar ve hakimler, Başbakandan aldıkları talimatlarla özel görevlerini yerine getirmeye devam ediyorlar. Binlerce BDP yöneticisini KCK operasyonu kapsamında gözaltına alan ve tutuklayan hükümet, yazarların, aydınların, profesörlerin, avukatların, belediye başkanlarının ve sendikacıların da içinde olduğu binlerce insanı cezaevine göndermiştir.
AKP Hükümeti askeri faşist dönemlerden ayırt edilemeyecek operasyonlara imza atmaktadır. Başbakan konuştukça, BDP ve demokrasi güçleri hedef gösterildikçe, savcılar ve mahkemeler harekete geçmekte, yeni operasyon, gözaltı ve tutuklamalar birbirini izlemektedir. Nazi Almanyasını, Musolini İtalyasını hatırlatan bir süreç adım adım örülmektedir.
Kapitalist erkek egemen sisteme karşı başka bir dünyayı savunan, sosyalizmi, halkların kardeşliğini isteyen tüm kadınların politika yapma hakları ellerinden alınmaktadır. , Eğitim Sen Kadın sekreteri Sakine Esen yılmaz BDP milletvekili Selma ırmak, Avukat Betül Vangölü Kozağaçlı gibi onlarca kadın hapishanede tutulmaktadır. Siyasetçiler, kadınlar, gençler, gazeteciler, çocuklar; akademisyen, avukat, aydın ve yazarlarla doldurulan hapishaneler yasak ve baskıların, insanlık dışı uygulamaların üssü haline getirilmektedir.
Dışarıda baba evi ve kocaevi onların gücü yetmediğinde içeride devletin terbiye edici cezaevlerinde AKP’nin baskıcı politikalarına muhalefet eden, siyaset yapan tüm kadınlar tek tek sindirilmeye çalışılmaktadır Politik mücadele yürüten kadınlara yönelik saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Gazeteci, sosyolog Pınar Selek’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyor. 8 yıldır cezaevinde tutulan Atılım Gazetesi yazı işleri müdürü ve deri işçisi Gülizar Erman’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyor. Bu da yetmezmiş gibi başbakan siyasi kadınları hedef gösteren açıklamalar yaparak gerçekleri tersyüz etmeye kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor.
Kadın tutuklu ve hükümlülerin kalmakta olduğu bir çok cezaevinde mahkumlar kötü zaman zaman insanlık dışı koşullarda yaşamakta , Keyfi görüş yasakları uygulanmakta kadınlar ring araçlarında çok kötü koşullarda mahkemelerine götürülüp getirilmektedir. Üstelik her giriş çıkışta Xray cihazından geçirilen kadınlara, insanlık onuruna yakışmayacak arama biçimleri dayatılmaktadır.
Kadına yönelik şiddetin yüzde 1400 arttığı, günde 5 kadının öldürüldüğü, çalışan kadınların yarısından fazlasının kayıt dışı istihdam edildiği yüzlerce siyasetçi kadının cezaevlerine kapatıldığı bir ülkede ‘demokrasiden’ bahsetmek mümkün değildir, Bu nedenle başka ülkelere demokrasi dersi verileceğine demokrasinin önce ülkede başlatılması, arkadaşlarımızın serbest bırakılması, barış görüşmelerinin daha şeffaf bir zeminde gerçekleşmesi ve halkaların barış taleplerinin dikkate alınmasını, operasyonların durdurulmasını, basın, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmasını, tüm KCK tutukluları ve siyasi tutukluların serbest bırakılmasını, özel yetkili mahkemeler ve Terörle Mücadele Yasası’nın kaldırılmasını istiyoruz.
Tutuklu bulunan tüm kadın arkadaşlarımızın 8 Mart’ını kutluyoruz. Dünya Kadınlarının Mücadele gününü kutlamak üzere tüm kadınları 8 Mart Cuma günü akşam saat 18.00’de 5 Ocak Meydanında buluşmaya davet ediyoruz. 04.03.2012
ADANA KADIN PLATFORMU
Esra Arslan Kösele
Eğitim Sen Adana Şube Kadın Sekreteri