"Kendi Yarattığınız Sorunu Fen Edebiyat Fakültesi Öğrencilerini Mağdur Ederek Çözmekten Vazgeçin!"

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu'nun "Kendi Yarattığınız Sorunu Fen Edebiyat Fakültesi Öğrencilerini Mağdur Ederek Çözmekten Vazgeçin!" başlıklı açıklama metnidir.

24.04.2012

 

YÖK’ün 5 Nisan’da aldığı karar ile Fen Edebiyat Fakülteleri’nde okuyan öğrenciler için pedagojik formasyon alarak öğretmen olabilmenin yolu kapatılmıştır. Fen Edebiyat Fakültelerinin mevcut öğrencilerinden pedagojik formasyon almış olanların karardan etkilenmeyeceği söylenmesine rağmen ortada ciddi bir mağduriyet olacağı açıktır.

Eğitim Sen olarak önceden de belirttiğimiz gibi, öğretmenlik mesleğinin Eğitim Fakülteleri mezunlarınca icra edilmesinin esas alınmasından yanayız. Bununla birlikte, şuan halihazırda öğretmen olarak çalışan Fen Edebiyat Fakültesi mezunu öğretmenlerimiz de tıpkı eğitim fakültesi mezunu öğretmenlerimiz gibi, büyük bir özveri ve saygınlıkla öğretmenlik görevlerini yürütmektedirler. Milli Eğitim Bakanlığı’nın deyim yerindeyse zamanında mavi boncuk dağıtıp bugün atamasını yapmadığı 300 bini aşkın öğretmen adayı içinde de tıpkı halihazırda istihdam edilenler gibi Fen Edebiyat Fakültesi mezunu olup pedagojik formasyon alan kişiler bulunmaktadır.

Kısa zaman öncesine kadar üniversite açabilmenin koşulu olarak Fen Edebiyat Fakültesi kurulması zorunluydu. AKP döneminde sayıları artan üniversiteler bünyesinde de yeni Fen Edebiyat Fakülteleri açıldı. Ancak ne yazık ki bugün, 184 Fen Edebiyat fakültesinde temel bilimler eğitimi alan öğrencilerimize öğretmenlik dışında kendi meslekleri ile ilgili istihdam olanağı sunulmamaktadır.

Daha önce de 2009 yılında YÖK bu fakültelerin öğrencilerinin lisans eğitimi sırasında formasyon almasını öngörmüştür. Sendikamız bu düzenlemeyle Eğitim Fakülteleri öğrencilerinin dezavantajlı konuma düşürüldüğünü belirterek dava açmıştır. Bu davada düzenlemenin ileride işsiz öğretmen kitlesini büyüteceği ifade edilmiş, eğitimin salt ilave pedagojik formasyon dersleriyle edinilebilecek bir uzmanlık olmadığı belirtilmiştir.

Bugün Türk Eğitim Sen gibi sendikaların söz konusu davanın gerekçesi ile ilgili bilgiyi çarpıttığı görülmektedir. Davanın gerekçesi, Eğitim Fakültesi öğrencilerinin 5 yıllık eğitim içinde formasyon alarak öğretmen olabilmeleri, Fen Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin ise 4 yıllık eğitimleri içinde aynı formasyonu alarak öğretmen olmaları, yani Eğitim Fakülteleri öğrencilerinin dezavantajlı duruma düşürülmelerine itiraz edilmesi şeklindedir.

Aynı şekilde yine geçmişte uygulanan, yüksek lisans ile pedagojik formasyon edinme uygulaması da üniversiteler açısından para kaynağı olarak algılanmış, formasyon parayla satılır hale getirilmiştir. Kısacası söz konusu fakültelere girerken eğitim alanında istihdam beklentisi taşıyan bu öğrencilerimizin bugün içine düşürüldükleri durum kendi tercihlerinden değil şimdiye kadar uygulanan eğitim ve istihdam politikalarından kaynaklanmaktadır. Bugün, ücretli öğretmenlik adı altında bırakın Eğitim Fakültesi veya Fen Edebiyat Fakültesi mezununu, örneğin İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunu bir kişiyi dahi güvencesiz şartlarda ve ucuz emek olarak istihdam etmeyi sürdüren MEB’in öğretmen istihdamı sorununu Fen Edebiyat Fakültesi öğrencilerini mağdur ederek çözmeye çalışması kabul edilemez. Kendi yarattığı sorunun altından kalkamayan Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK yanlış politikaların bedelini öğretmen olma beklentisiyle Fen Edebiyat fakültelerini tercih eden öğrencilere ödetmeyi istemektedir.

Böylesi bir karar ancak, eğitim öğretimin nitelikli biçimde gerçekleşmesini mümkün kılacak sayıda öğretmen ataması yapıldıktan, atama bekleyen öğretmenlerin istihdamı sağlandıktan sonra, pek çoğu yatırım bekleyen, iktidarın işlevsizleştirmeye çalıştığı eğitim fakültelerinin de nitelikli hale getirilmesiyle anlamlı olabilir.

Okunma 1998 defa