SON GELİŞMELER VE TUTUMUMUZ

SON GELİŞMELER VE TUTUMUMUZ 

Halil Kara

Eğitim Sen Adana Şube Eğitim Sekreteri

  • Ömer Dinçer’in Milli Eğitim Bakanı olması, kamunun yeniden yapılandırılmasında eğitim alanına dönük bir operasyondur. Aslında TKY, Norm Kadro uygulaması, Eğitim Bölgeleri, Yeni Müfredat, sözleşmeli-ücretli öğretmenlik uygulamaları, okulların hizmet satın almaları(ücretli-sözleşmeli hizmetli çalıştırılması), Okul Aile Birlikleri Yönetmeliği, İKS, TEFBİS uygulamaları, 652 Sayılı KHK (Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Yasası) adım adım eğitimin özelleştirilmesine yönelik kaldırım taşlarıdır.

    Son günlerde bakanlığın kendine yakın bazı internet sitelerine sızdırdıkları haberler ve bazı demeçler ortalıkta gezmektedir. ‘Üç ay tatil yaptığımız’, ‘ek ders ücretinin kaldırılacağı’, ‘tam gün çalışma’, ‘hafta sonu çalışma’, ‘öğretmene rotasyon’, gibi söylemlerin bazıları hükümetin gerçekleştirmeyi planladığı hak gaspları olacağı gibi bazıları ‘kulak aşinalığı yaratma’. ‘Ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ taktiğidir. ‘Namazdan namaza mesai’ kafalarının arkasında ki gerici-dinci düşünceyi ele vermekle birlikte asıl olan ulusal ve uluslar arası sermayenin çıkarları doğrultusunda daha fazla kar, daha fazla sömürü tutumudur.

    Sermayenin ve onun hükümetinin bu tutumları onların sınıf tutumlarıdır. Burada sorulması gereken bizim tutumumuzun ne olduğu ve ne olacağıdır. Bu kadar uluslar arası bağlantılı, geniş kapsamlı saldırı dalgasına taban ve üyelerden kopuk birkaç basın açıklaması, bir iki protesto gösterisi ile karşı konulamayacağı ortadadır. Öncelikle sendikayı bir ‘muhalefet örgütü’ durumundan çıkarıp hak ve özgürlükleri koruyan ve geliştiren bir ‘mücadele – sınıf örgütü’ durumuna getirmeliyiz.
    Birleşik hareketi KESK-DİSK- TTB-TMMOB’yi bir araya getirerek sağladığımız yanılsamasından kurtulmalıyız. (Diğer yanları bir yana TTB ve TMMOB üyelerinin birçoğu zaten KESK üyesidir.)

    Yukarıda lokal olarak eğitim alanındaki saldırılar bile alanımızdaki diğer sendikalarla birleşmeyi daha da olanaklı hale getirmiştir. Yeter ki niyetimiz olsun.

    Başta kadrolar olmak üzere hızla içinde bulunulan ruh halinden çıkılmalıdır. Yenilmişlik psikolojisi, tembellik, konformizm ve sendikalizm batağı terk edilmelidir. İşyerleri ‘mesken’tutulmalı, örgütü yeniden emekçilerin gözü-kulağı, yaptığı ve söyledikleri dikkate alınan prestijli bir örgüt haline getirmeliyiz.

    Üst yöneticilerin ‘üst perdeden’ siyaseti terk edip üyeleri ve emekçilerle siyaset yapmaya başlamaları önemli bir adım olacaktır.

    Halil Kara 

Eğitim Sen Adana Şube Eğitim Sekreteri

Okunma 1960 defa