Tüm Yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı Kutluyoruz
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 87. yıl dönümünün kutlandığı bugünlerde Türkiye’nin içinde bulunduğu süreç, ciddi bir değerlendirmeyi gerektirmektedir. Uzun bir dönemdir hükümette bulunan AKP bir yandan neoliberal politikaların sadık uygulayıcısı olma konumunu sürdürürken, bir yandan da gericileşmenin ve muhafazakârlaşmanın toplumda giderek artan bir şekilde yer bulmasını sağlayacak uygulamalarına artan bir şekilde devam etmektedir.
Ekonomik anlamda küresel sermayenin yeni liberal politikalarını bütünüyle içselleştiren bu süreç, sonuç itibariyle özelleştirmelerle ülke kaynaklarının bir bir satılması, çalışma koşullarının sermayenin ihtiyaçlarına göre ayarlanması, halkın giderek açlık ve yoksulluğa terk edilmesi, gençlerin geleceksizleştirilmesi vb birçok sonucu ortaya çıkarmaktadır. Ülkenin bir bütün olarak sermayenin hizmetine sunulması anlamına gelen böylesi bir süreçte hiçbir sorun yokmuşçasına davranmak, bu olumsuz gidişatı görmezden gelen bir tavır içinde olmak “halk egemenliğinin” sağlanması olarak ifade edilen Cumhuriyet kavramının içini boşaltarak, “sermaye ve gerici güçlerin egemenliğinin” sağlandığı bir sisteme onay vermek anlamına gelecektir.
Türkiye bir halklar mozaiğidir ve emperyalist ülkelerin işgaline karşı savaş tüm Türkiye halkları tarafından ciddi bedeller ödenerek verilmiştir. Cumhuriyetin temel ilkelerinden biri bu ülkenin topraklarında eşit ve özgür ve demokratik bir şekilde yaşama garantisi ise bugün Türkiye halkları arasında bir kardeş kavgasına dönüştürülen bu sürecin ciddi bir şekilde sorgulanması gerekir.
AKP hükümeti döneminde giderek yükselen gericilik ve toplum yaşamının dinsel öğelerle adeta kuşatma altına alınması ve bu süreçte sözde Cumhuriyet savunusuyla ortaya çıkan kimi statükocu yaklaşımlar Cumhuriyetin laiklik ilkesine dair önemli bir değerlendirme ihtiyacını daha ortaya koymaktadır. Bu değerlendirmeler ışığında şunu ifade ediyoruz ki; ekonomik, sosyal, siyasal anlamda gerçek bir halk egemenliğine dayanmayan, halkların eşit, özgür ve demokratik bir şekilde yaşamadığı bir süreç, Cumhuriyet kavramının altını boşaltmak ve bu uğurda yaşamını yitirmiş yüz binlerce insanımıza haksızlık etmek dışında bir anlam ifade etmeyecektir.
Cumhuriyetin 87. yılının kutlandığı bu günlerde yapılması gereken en anlamlı görev ülke olarak içinde bulunduğumuz sıkıntılı süreci sorgulayarak, gerçek anlamda özgürlükçü, demokratik bir işleyişe sahip, barış ve kardeşlik içinde yaşayabileceğimiz bir Cumhuriyete ulaşmanın mücadelesini vermektir. Bu anlayış doğrultusunda Eğitim Sen olarak tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz. Demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü ve halkların birbirine karşı kışkırtılmadan kardeşçe bir arada yaşadığı Türkiye özlemini hep birlikte mücadele ederek başarıya ulaşacağımıza inanıyoruz. 28.10.2010
Eğitim Sen Adana Şube Yönetim Kurulu adına
Güven BOĞA
Şube Başkanı