Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 163. Yıldönümünde Öğretmenler İşsiz, Öğrenciler Öğretmensiz!



Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 163. Yıldönümünde Öğretmenler İşsiz, Öğrenciler Öğretmensiz!

Türkiye’de öğretmen yetiştirme alanında önemli bir boşluğu dolduran, aynı zamanda demokratik öğretmen hareketinin gelişiminde son derece önemli payı olan  Öğretmen Okullarının kuruluşunun üzerinden 163 yıl geçti. Nitelikli öğretmen yetiştiren öğretmen okullarını kapatan zihniyetin günümüzdeki temsilcileri, her yıl olduğu gibi bu yıl da Öğretmen Okulları’nın önemine vurgu yapan açıklamalar yapacak, kutlama mesajları yayınlanacaklar. Ancak hepimiz çok iyi biliyoruz ki, her yıl aynı açıklamaları yapanlar, Türkiye’de öğretmenlik mesleğinin neden her geçen gün geriye gittiğini, neden 350 binin üzerinde öğretmenin atamasının yapılmadığı sorusuna yanıt vermeyecekler.

Aradan 163 yıl geçmiş olmasına rağmen öğretmen okullarının eğitim sistemi içindeki yeri hala doldurulabilmiş değildir. Özellikle son 30 yılda benimsenen Türk-İslam sentezci, bireyci ve piyasacı eğitim politikaları, eğitimin her alanında olduğu gibi, öğretmen yetiştirme konusunda da olumsuz etkilerini hissettirmiştir. Öğretmenlik mesleğinin niteliği ve saygınlığının her geçen gün biraz daha azaldığı bugünlerde öğretmenlerimiz, geçmişte olduğu gibi öğretmen okullarında değil, ziraat, veterinerlik, eczacılık, hatta Açık öğretim fakültelerinde yetiştirilmeye başlamıştır. Bu durum öğretmenlerin ve eğitimin niteliğini son derece olumsuz etkilemektedir. Öyle ki, özellikle son yıllarda öğretmenlik mesleği, en büyük ideali öğretmenlik olan öğrencilerin değil, işsiz üniversite mezunlarının işsiz kalmamak için yaptıkları sıradan bir “iş” haline getirilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul ve kurumlarda sözleşmeli, geçici sözleşmeli, geçici görevli, geçici ücretli, vekil vb. adlar altında kadrosuz ve güvencesiz çok sayıda öğretmen çalıştırılmaktadır. Öğretmen açıkları her geçen yıl artarken, Milli Eğitim Bakanlığı açıkları kapatmak için kadrolu atama yapmak yerine, esnek ve güvencesiz istihdam uygulamalarını hayata geçirmektedir.

Eğitimin sorunlarının güzel binalar, şık formalar, teknolojik yatırımlar, bilgisayar donanımları sayesinde çözebileceğini sananlar, eğitimin en önemli unsuru olan “Öğretmen Yetiştirme” sorununa bugüne kadar yeterince eğilmemiştir. Bugüne kadar benimsenen ve yürütülen politikalar sonucunda ortada ne öğretmenlik mesleğinin saygınlığı ne de öğretmen olmak için yanıp tutuşan idealist gençler kalmıştır.

Bugün eğitim sistemimiz içinde bulunduğu bütün sorunlara karşın hala ayakta durabiliyorsa bunu, öğretmen okullarından yetişen öğretmenlerimize ve onların yetiştirdikleri kuşaklara borçludur. 163 yıl sonra Öğretmen Okulları deneyimini hatırlamak ve bugünü kutlamak için sadece mesajlar vermek yeterli değildir. Eğitim Sen, Öğretmen Okullarının yarattığı düşüncenin eğitim sistemi içinde hayat bulması ve “Öğretmenlerin İşsiz, Öğrencilerin Öğretmensiz” olmadığı bir eğitim sistemi için yürüttüğü mücadelesini bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da sürdürecektir.

Şube Yönetim Kurulu

Okunma 1797 defa