BASINA VE KAMUOYUNA,
Kanunlarla yetinmeyen AKP Hükümeti KHK ile Topyekun Saldırıya Geçiyor!
AKP Hükümeti, tam da seçim öncesinde yangından mal kaçırırcasına hükümete, bazı konularda Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi veren yasa tasarısını dün gece yarısı Meclisten geçirmiştir.
Değerli Basın Emekçileri,
Hükümetin Amacı Kamu Yönetimi Temel Kanununu Tamamlamaktır!
2003 yılında ilan ettiği “Acil Eylem Planında” Kamu Yönetimi Temel Kanununu ve Kamu Personel Rejimi ile temel aldığı; kamu hizmetlerini özelleştirme, emekçilerin istihdam koşullarının esnekleştirilmesi ve güvencesizleştirilmesi politikalarından bugüne kadar kanunlaştıramadıklarını tamamlamayı planlayan AKP iktidarı, seçim öncesi ani bir atakla kendini “süper yetkili” kılmıştır.
Hatırlanacağı üzere, AKP hükümetinin 2004 yılında çıkardığı Kamu Yönetimi Temel Kanunu tasarısı Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmesine rağmen çalışma yaşamını sermaye lehinde düzenleme gayreti, farklı yasalarla devam ettirilmiştir. Bu düzenlemeler sonucunda bugün çalışan kesim; 4/A, 4/B, 4/C, 50/D, 4924 sayılı yasa kapsamında çalışanlar, sözleşmeli, taşeron gibi statülere ayrılmış durumdadır. Son dönemde, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Torba yasada yapılan değişikliklerle kadrolu olarak çalışan kamu emekçilerinin iş güvencesi ortadan kaldırılarak; sözleşmeli çalışma koşulları dayatılmaktadır. Sermaye kesimine verdiği sözü gerçekleştirme gayretinde olan AKP hükümeti, Kamu Yönetimi Temel Kanununda bekletilen hedefler de dahil olmak üzere tüm yapısal değişiklikleri, yangından mal kaçırır gibi, kendi kendisine yetki vererek tamamlamak istemektedir.
Meclise kabul edilen, kamu yönetiminin temel esaslarını ve kamu personelinin çalışma koşullarını tamamen alt üst edecek düzenlemeler içermesine rağmen AKP iktidarı düzenlemelerin asıl muhatabı olan emekçilerin örgütlendiği sendikaların ve meslek örgütlerinin görüşlerini alma zahmetine dahi katlanmamıştır. TBMM ve muhalefeti de karar alma süreçlerinin dışında bırakarak olağanüstü koşullar döneminin antidemokratik uygulanması olan ünlü Kanun Hükmünde Kararname seçeneğini tercih etmiştir..
Yandaşlara kilit mevki kıyağı!
Yasada hükümetin KHK ile değişiklik yapabileceği yasaların çok geniş bir alanda olduğu görülmektedir. Bunlar arasında bakanlıkların kapatılması, açılması, birleştirilmesi dahil Kamu İdarelerinin yeniden yapılandırılmasıyla ilgili olarak 20 yasada, kamu emekçilerinin atanma, nakil, görevlendirme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme gibi konularıyla ilgili olarak da 7 yasada değişiklik yapma yetkisi almıştır.
Bakanlar Kurulu'na devlet teşkilatının hemen her kademesini istediği gibi değiştirme yetkisi veren bu yasala, siyasi kadrolaşma yaygınlaşacağı gibi yandaş olmayanlar üzerinde baskı kurma konularında hükümete olağanüstü yetki verilmiş olunacağı görülmektedir.
Yaptıkları Yapacaklarının Göstergesidir
AKP Hükümeti bu hamlesi ile; kamu hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesinden daha çok, 12 Haziran genel seçimlerinden daha güçlü çıkmak için gerekli ortamı sağlamak ve özellikle KHK yetkisi ile kendi siyasal-ideolojik çizgisinde olan kişileri kamu yönetiminde kilit mevkilere getirme telaşındadır.
AKP hükümetinin geçtiğimiz 8,5 yıllık süreç içinde Meclis’ten geçirdiği emek karşıtı yasa ve düzenlemelerle birlikte değerlendirildiğinde, Meclis onayı dışında, Bakanlar Kurulu kararıyla yapılacak olan düzenlemelerin hangi içerik ve kapsamda olacağı noktasında ciddi kaygılarımız bulunmaktadır.
“Bildiğini Okuyan” İktidara Karşı Gücümüz Birliğimizdir!
Meclisi, sendikaları, meslek örgütlerini ve diğer tüm demokratik kurumları devre dışı bırakarak, parlamenter sistemin yerine adeta “hükümet sistemi” ni geçirmeye çalışan, “bildiğini okuyan” siyasi iktidarın saldırılarına karşı emekten yana tüm güçlerin birlikteliği ve mücadelesi daha da önemli hale gelmiştir.
KESK olarak, bugüne kadar emekçilerin haklarını hedefine koyan her tür düzenlemeye karşı durmayı nasıl görev bildiysek, hükümetin niyetini açıkça gösteren bu girişimin yanı sıra emekçilerin haklarına yönelik tüm saldırılara karşı da örgütlü gücümüzü harekete geçireceğiz.
Muhtemel sonuçları itibariyle bünyesinde kamu emekçilerinin haklarına yönelik yeni saldırılar barındıran ve hukuk kuralları ile bağdaşmayacak derin hesapların yapıldığını gösteren bu “kanuna” karşı tüm emek güçlerini tepki vermeye, davet ediyor ve Cumhurbaşkanlığınca onaylanmamasını talep ediyoruz.
Her geçen gün yenilenen bu saldırılar karşısında örgütlülüğümüzü büyütmek ve geliştirmek için, KESK olarak, güvencesiz çalışmanın ortadan kaldırılması, sözleşmelilerin kadroya alınması, taşeron işçilerinin “ana işveren olan kurum” kadrolarına alınması, insan onuruna yakışır ücret ve sağlıklı çalışma şartları için, “Güvenceli İş, Güvenceli Gelecek” talebi ile tüm emekçileri sendikalarımızda örgütlenerek, birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
KESK Adana Şubeler Platformu Adına
KAMURAN KARACA
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı