BİZ DÖNÜYORDUK AMA YÜREĞİMİZ ERÇİŞ’TE KALDI

BİZ DÖNÜYORDUK AMA YÜREĞİMİZ ERÇİŞ’TE KALDI

 

Yaşanan savaş ve acılardan dolayı bayramların  artık unutulduğu ve anlamsızlaştığı bu günlerde birde doğal afet sonucu yaralanan VAN ve ERCİŞ halkının yanında olmak ve bir nebzede olsa yaraların sarılmasında küçük bir katkı olur diye   EĞİTİM-SEN,      SES, BTS, HABER-SEN, İHD yöneticileri  ve Ankara’dan bir öğrenci arkadaşımızdan oluşan 10 kişilik bir gönüllü grubuyla 5 kasım günü depremin merkezi Van Erçiş bölgesine gitmek üzere yola çıktık.

 

 

Tüm Fotoğrafları

 

 

   6 Kasım günü sabah 6:30 gibi deprem sonucu yıkılan binaların arasında günün ilk ışıklarıyla deprem bölgesi olan Erciş’e giriyoruz. Kente büyük bir sessizlik çökmüş.çevrede vatandaşlardan birine önceden iletişim kurduğumuz Ses,TTB ve Diyarbakır büyükşehir belediyesinin ortak kurduğu sağlık merkezini soruyoruz.ve birazdan ses genel merkezinden iletişim kurduğumuz arkadaş Zilan parkı içerisinde kurulan sağlık merkezinde bizi karşılıyor

 

ve yine zilan parkı içinde kurulan aş evinde bir kase çorbayla kahvaltı eşliğinde ses ve TTB den gönüllü olarak gelen arkadaşlarla kısa bir tanışma oluyor. Bu esnasında Bizle beraber aynı gün Cizre Belediyesinden gönüllüler de gelmişti. . Sonrasında Van 100.Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Ali bize kısa bir bilgilendirme yapıyor.

  Ali: Depremin ilk gününden beri buradayım. İlk günden itibaren devlet tarafından hiçbir yardım gelmediği gibi devlet tarafından dışlanan bir bölge. İlk günlerde basın dahi buraya gelmedi. Basına yansıdığı gibi kurtarma çalışmaları yapılmadı. 3-4 gün önce bile hala burada insanlar kurtarıldı. Hatta ilk sağlık merkezimizi kurduğumuz hükümet konağının yanında, İstanbul’dan gelen bir yardım heyetine yer açmak için bizim buarayı terk etmemiz söylendi Bunun üzerine bizde zilan parkı içerisinde çadırlarımızı ve sağlık merkezimizi kurduk. . İlk günden beri burada kriz masası kuruldu. 1000′in üzerinde ölümler var. Deprem bölgesi Erciş’te yıkılan ev sayısı çok. Van’da 6-7 bina  yıkıldı ama köylerde basına yansıyan kısımdan çok daha fazla yıkımlar var.

Cizre belediyesinde çalışan bir ambulans görevlisi; deprem günü gece 2-3 gibi Ercişe geldik biran önce yaralılara yardım etmek istiyorduk fakat devlet yetkilileri  tarafından sürekli engelleniyorduk ve meşru görülmüyorduk.bizde telsizlerimizi sürekli açık tutuyor ve kendimize iş çıkarıyorduk

 

 

 

Anadilde sağlık; Mevcut  Ana Sağlık Merkezi’ne günde 5-10 hasta başvururken SES, TTB ve Diyarbakır büyük şehir Beleyesi Sağlık Merkezine günde ortalama 400 hasta başvuruyor. Buraya gelen hastalar başta anadilde sağlık hizmeti gördükleri ve daha nitelikli hizmet aldıkları için tercih ediyordu. Annelerin deprem sonrası sütleri kesilmiş. Çok iyi donatılmış ilaç konteynırı mevcut sağlık merkezinin. Burada çok iyi olmasa da iyi denilecek şekilde sistem oturtturulmuş. Döneceğimiz gün 30 kişilik bir gönüllü grup geldi.

 

Sabahki bu görüşmelerden sonra Erciş merkezde kısa bir gezi yaptık.bu arada kalabalığın yoğunlaştığı bir yöne doğrulduk ve kalabalığın arasında Osman Baydemir ve Selim Sadak’ın belirdiğini gördük. Birlikte geldiğimiz 2 sağlıkçı arkadaşı görev almaları için sağlık merkezine bırakarak en çok yardım bekleyen Çelebibağı Belediyesi, KESK ve BDP  Belediyeleri Afet Destek Noktasına geldik. Burada bizi koordinasyondan sorumlu bir arkadaş karşılayarak kısa bir bilgi verdi. 7 komisyon oluşturmuşlar öncelikle. Mahalle,köy ve halkla ilişkiler gibi. İlk etapta ne yapacağımızı bilmeden etrafımıza baktık. Bizden önce Diyarbakır’dan bir grup gelmiş, buradaki birtakım işleri (dağıtım vs.gibi) onlar üstlenmiş. Önce burada bulunan Diyarbakır grubuyla ortak nasıl bir çalışma yürütebileceğimizi konuştuk. Gelen yardımlar çok dağınık üst üste istif edilmiş. İlk önce gelen yardımlardan giyecekleri, erzakları, çocuk mamalarını ve bezlerini, ayakkabıları sınıflayarak tanzim ettik. Dağıtım yapılacak ana depoya taşınmak üzere hazırladık. Bu arada da Diyarbakır grubuyla kolektif bir çalışma grubu olduk. Yerel gençlikle mola aralarında sohbet ederek tanıştık. Çalışma grubumuzun içerisinde tanıştığımız gençlerden biri de Ceylan Önkol’un abisiydi. Kısa bir öğle yemeğinin ardından tekrar işe koyulduk. Bu kez biraz daha organize çalışıyorduk. Hem sohbetlerle, çalışma gurubuyla dostluklar artıyor hem de neyin nerde olduğunu öğreniyorduk. Yorucu bir günü sonunda akşam olmuştu. Aş evinden gelen akşam yemeği için çağrı yapıldığında biz elimizdeki işleri bırakmak istemiyorduk. Ancak hava kararmıştı, bir de akşam soğuğu bıçak gibi kesiyordu. Mecburen işi bıraktık yemek yemeye gittik.

 

 Akşam yemeğinin ardından yerel gençlik bir bidon içerisinde ateş yaktı. Ateş etrafında sohbetler başladı. Çay eşliğinde Kürtçe şarkılar da. Gençlikten biri Kürtçe şarkısını söylerken biri Kürtçe hip hop yaptı  . Hava soğuktu ama dostluk çok sıcaktı. Sakarya, Kars, Van üniversite öğrencilerinin okullarını bırakarak yardıma geldiklerini öğrendik. Uzun yolun üzerine bir de çalışma olunca oldukça yorulmuştuk. Akşam kalacağımız çadırlar gündüz yağan yağmurdan ıslanmıştı. Bizden gelen bir arkadaşın Tatvan’da oturan akrabalarında geceyi geçirdik.

 

İkinci gün sabah 06:00′da kalktık. Kahvaltının ardından Erciş’e geri gelerek dağıtım yapılacak gruba dahil olduk. Adana grubu olarak ikiye ayrıldık. Bir grup köylere dağıtıma gidenlere bir grup olarak da mahalle dağıtımlarına çıktık. Dahil olduğumuz grupla Çelebibağı beldesine bağlı Cumhuriyet mahallesine dağıtıma çıktık. Kamyonla tek tek evleri dolaşarak 150′nin üzerinde eve geceden hazırlanan erzak ve battaniyeleri dağıttık. Her eve uğradığımıza bahçelere halkın kendi imkânları ile brandalarla çadır kurduğunu gördük. Kızılay çadırları çok azdı.Dağıtım yaptığımız esnada 5-6 yaşlarında soğuktan yanakları kızarmış bir çocuk yanaşıyor ve şöyle bir cümle kuruyor.’’ jı kerama xwera dikari cadıreki bavemındi, ma cıbiye tu cadıreki bavemindi’’ne olur babama bir çadır verin ,ne olur babama bir çadır verseniz?’’Yüreğimizi parçalayan bu diyalogdan sonra Erciş’i depremden daha çok caresizlik ve yoksulluğun vurduğunu  gördük. Sabah çıktığımız dağıtım akşam 16:00 gibi bitti. Akşam tekrar Çelebibağı Belediyesi ile BDP Belediyeleri Afet Destek Noktasına döndük. Akşam raporumuzu hazırlayarak bulunduğumuz afet destek noktasına teslim ettik. Raporumuzda eksikleri ve yaşanan olumsuzlukları belirterek, bundan sonra gelecek gönüllülerin daha iyi çalışabilmesi için alınacak önlemler ve yapılacak organizasyon önerilerinde bulunduk.

 

 Erciş’te sarsıntılar devam ediyor. Gittiğimiz gün hafif sarsıntılar olurken ikinci gün 4,6 ölçekli bir sarsıntı oldu. Erciş sokakları ilk gün çöpten ve pislikten geçilmiyordu. Bizim geldiğimiz sabah Diyarbakır Belediyesi temizlik işçileri de gelmişti. Tüm sokaklar ve caddeler Diyarbakır Belediye işçileri tarafından temizlendi. Avea, Turkcell, Ziraat Bankası kuruluşlar da gezici para makinelerini de getirmeyi ihmal etmemişler! Hemen yanında Enkaz No:32 Emrah Apt. yazılı tabela var. 14 katlı bina yerle bir olmuş, kurtulan var mı bilinmiyor.

 

Bayramın ikinci günü dağıtım ekipleri akşam yemekte buluştuk. Bugün işe yarar bir şeyler yapmanın gönül hoşluğu ile hep birlikte yemekler yenildi. Ankara’dan 3 kişilik bir grup da gelmişti. Hep beraber yakılan ateş etrafında sohbetlerimizi yaptık, çaylarımızı içtik. Gece boyunca Diyarbakır grubu Kürtçe ve Türkçe şarkılar,  söylerken yerel gençlik de onlara eşlik ettiler. . Şarkılar gece boyunca sürdü. Gece saat 02:00 sularında yatmak için çadırlarımıza geçtik, ama sohbetler burada da devam etti.

 

 Üçüncü gün sabah Sağlık Merkezinde kahvaltımızı yaptıktan sonra ana depoya gittik. Burada gelen erzakları depolara taşıma işlerine yardım ettikten sonra erzakları ayrıştırarak dağıtıma hazırladık. Saat öğlen 12:30 olmuştu. Yapacağımız işi bitirdikten sonra dostlarla vedalaşmak üzerek konumlandığımız Çelebibağı Belediyesi ve Afet Destek Noktasına döndük. Ayrılık zordu. Diyarbakır grubuyla iyi bir ekip olmuş, yerel gençlikle gönül bağını geliştirmiştik. Vedalaşma abartısız 1 saat sürdü. Biz dönüyorduk ama yüreğimiz Erciş’te kalıyordu.

 

Kaldığımız 3 gün boyunca Erciş’e bağlı Çelebibağı Belediyesi, KESK ve BDP Belediyeleri Afet Destek Noktasında görev aldık. Bulunduğumuz yerde yapılacak çok iş olunca çevre köylere ve Van merkeze gitme imkânımız olmadı. Dolayısıyla çok fazla gözlem de yapamadık. Ancak şu da gerçek ki AKP hükümeti  Erciş’te yok. Burada başta Diyarbakır Büyükşehir belediyesi olmak üzere Nusaybin Belediyesi, Silvan Belediyesi, Cizre Belediyesi, Batman Belediyesi Sağlık ekibi gece gündüz çalışma yürütüyorlar. Geleceğimiz gün Batman TTB odası çalışanları geldi.

 

Deprem merkezi Erciş ve Van merkezde görev alacak gönüllülere çok ihtiyaç var. Özellikle çadıra ve sağlık ekiplerine, öncülere daha çok ihtiyaç var.

 

Buradan Adana ve Diyarbakır grubu dostlara, yerelden tanıştığımız tüm yürek dostlarına sevgiler.

KESK ve İHD Yöneticileri Adına

Esra Arslan KÖSELE

Eğitim Sen Adana Şube Kadın Sekreteri 

Okunma 2374 defa