BASKI,TACİZ VE SÜRGÜN POLİTİKALARI SON BULANA DEK

Eğitim Sen’li kadınlar "BASKI,TACİZ VE SÜRGÜN POLİTİKALARI SON BULANA DEK 
MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK!" konulu basın açıklamasını Adana Valiliği önünde gerçekleştirdi, açıklamayı Eğitim Sen Adana Şube Kadın Sekreteri Esra ARSLAN KÖSELE gerçekleştirmiştir. Açıklamaya Sürgün edilen öğretmen arkadaşımızın öğrenci ve veliler de destek olmuştur.

 

Basına ve kamuoyuna

 Bilindiği gibi cinsel taciz kadınların bedenlerine, kimliklerine, varoluşlarına saldırı biçimidir. Kadınların uğradığı her  tür şiddette olduğu gibi tacizde de her yer suç mahali olabiliyor... Bu nedenle kadınlar hiçbir yerde güvende değil. 2009/2010 yıllarında Semerkant İlköğretim Okulunda da kadınlar okul Müdürü Kadir Yumşak ve hizmetli  İsmail Çetinkaya’nın cinsel tacizine maruz kaldılar..Önce birçok kadın gibi sessiz kalmak zorunda bırakıldılar.. Ama sonra dayanıştılar ve şikayet sürecini başlattılar.. Okul müdürünün türlü şekillerde ortaya çıkan engelleme çabaları işe yaramadı ve tacize uğrayan kadınlar İl Milli Eğitime dilekçeler yazarak  şikayetlerini dile getirdiler, tacizi görünür kıldılar.

 

 

 

Ancak bu seferde cinsel tacize uğrayan kadınların farklı şekilde mağduriyetine yol açan bir soruşturma sürecine tanık olduk. Teftiş hızlı bir şekilde başlatıldı; ama kadın beyanı esas alınmadı. Kadınlara her defasında tanığınız var mı? diye soruldu.Kadınlar yaşadıklarını, sanki taciz herkesin gözü önünde yapılabilir bir şeymiş gibi kanıtlamak zorunda bırakıldı..

 

Soruşturma sonrasında İsmail Çetinkaya aleyhine Milli Eğitim tarafından suç duyurusunda bulunulmuş ve hakkında cinsel saldırı suçlamasıyla 10 Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmıştır. Okul Müdürü Kadir Yumşak için ise okulun düzenini bozmaktan ihtar ve aylıktan kesme cezaları ile yetinilerek başka okullarda görevlerine devam etmeleri sağlanmıştır. Ancak bu soruşturma raporunda şikayet eden kadınlardan iki arkadaşımız da ne olduğu anlaşılmayan gerekçelerle başka okullara sürgün edilmiştir.

 

 İsmail Çetinkaya ve Kadir  Yumşak Yaz döneminde okulların tatil olduğu sırada sessiz sakin okullarına gönderilirken, Arkadaşlarımız dönemin ortasında eğitim öğretim devam ederken apar topar yeni görev yerlerine  gönderilmişlerdir. Erkek egemen zihniyetin, erkek devlet ve yargının erkeği sürekli aklama yönündeki çabası bu seferde farklı şekilde işletilmiştir. Tacizi uygulayanlar korunup kollanmaya çalışılmış bu kadar kanıt karşısında yapacak bir şey kalmayınca da haklarında olabilecek en hafif cezalar uygulanmıştır. Bu soruşturmayı yürütenler ; erkeklere ceza verirken; kadınları cezasız bırakmayı içlerine sindirememiş olacaklar ki;  birlikte güç olduklarının farkında olarak şikayetçi olan, tacizcileri deşifre eden, kendi hakları için mücadele etmeye çalışan kadınlara da bir bedel ödetmişlerdir. İçi boş gerekçelerle şikayetçi kadınları da sürgün etmek, kadınlara verilmiş bir gözdağıdır. Bu yolla “şikayetçi olursanız, birbirinizle dayanışırsanız bedelini ödersiniz” denmiştir.

 

    Bu süreçte tacize sessiz kalmadıkları, birlikte ses olmayı başardıkları için  Milli Eğitim Müdürlüğü’nün şiddetine maruz kalan,  yerlerinden edilen, öğrencilerinden koparılan, sürülen ,cezalandırılan yine öğretmen arkadaşlarımız olmuştur.

 

    Biz; Eğitim Sen’li kadınlar olarak biliyoruz ki  kadına yönelik şiddet ve taciz girişimlerinin, resmi kurumlar aracılığıyla da besleniyor olması, kadına yönelik işlenen suçların her geçen gün artmasında önemli bir etmendir.    Tacizi ve şiddeti uygulayan  eril sistemin  temsilcilerinin  tüm baskılarına rağmen, arkadaşlarımızın cinsel  taciz ve  mobbing  karşısında mücadele ettikleri için sürgün edilmelerine sessiz kalmayacağız.. Bu nedenle sürgün niteliğinde ki bu kararın bir an önce geri çekilmesini ve arkadaşlarımızın eski görev yerlerine dönmelerini talep ediyoruz. Kadına yönelik taciz baskı ve sürgünler son bulana dek mücadelemizi sürdürecek, şiddetinizle barışmayacağız.

 Eğitim Sen’li Kadınlar adına

 Esra Arslan Kösele

Şube Kadın Sekreteri

Okunma 1896 defa