ÖĞRETMENLER ANGARYAYA ZORLANIYOR.
Türkiye’de öğretmenler ve diğer eğitim emekçileri Milli Eğitim Bakanlığı’nın her gün icat ettikleri “angarya işleri” yapmaktan derslere neredeyse “boş zamanlarında” girebilmektedir.
Türkiye’de öğretmenler sadece derslere girmemekte, bunun yanı sıra, özellikle son yıllarda yaygınlaşan Toplam Kalite Yönetimi,İlköğretim Kurumları Standartları uygulamaları, TEFBİS, ADEY, RİDEF vb. adlar altında yaklaşık 3600 anket sorusunu yanıtlamak, bakanlığın ödenek ayırmadığıokullara bağış toplamak için kermes düzenlemek gibi işler yaptırılırken son günlerde de “Anne Kız okuldayız” kampanyasıyla öğretmenlerimiz görev almaya zorlanmaktadır.
İlimizde “Anne Kız okuldayız” kampanyasıyla Okuma yazma bilmeyenleri tespiti için alan taraması yapmak ve tüm sınıf öğretmenleri, görevli oldukları okullarda okuma-yazma kurslarında görev alacakları şeklinde İlçe milli eğitim ve okul müdürlüklerinin öğretmenleri ücretsiz angarya çalışmaya zorlamaktadır.
Tüm bu unsurları göz önüne alarak baktığımızda, Türkiye’de öğretmenlerin iş yükünün son derece ağır, harcadıkları emeğin karşısında aldıkları ücretin ise diğer OECD ülkelerine göre oldukça az olduğu görülmektedir.
Milli Eğitim Bakanı öğretmenlere hakaret edeceğine neden onları angarya çalışmaya ve sefalet ücretlerine mahkum ettiğini açıklamalıdır. Bugün eğitim emekçilerinin yüzde 80’i borçludur ve üçte ikisi geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda kalmaktadır. OECD’ye bildirilen öğretmen ücretleri her şey dahil, brüt ücretleri ifade etmesine karşın, OECD ülkeleri içinde en düşük ücreti yine ülkemiz öğretmenleri almaktadır. Sayın Bakan önce bu durumu nasıl düzelteceğini açıklamalıdır.
Milli Eğitim Bakanı göreve geldiği ilk günden bu yana her ağzını açtığında öğretmenlerimize, eğitim ve bilim emekçilerine hakaret etmekten vazgeçmelidir. Eğitim emekçilerine hakaret ederek yaptığınız yanlışların üzerini örtemezsiniz.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yıllardır ülkenin dört bir yanında bin bir sorunla boğuşarak görevlerini yerine getirmeye çalışan öğretmenlerden özür dilemeli ve aklına estikçe eğitim emekçilerinin emeğini aşağılamaktan vazgeçmelidir.
Angarya, otorite sahibi bir kişi ya da kurumun, karşısındakinin istek ve iradesine karşı zorla yaptırdığı, genelde karşılığında para verilmeyen iş olarak tanımlanır. Anayasanın 18. maddesinde; “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır” ifadesi olsa da, bugün çeşitli işkollarında işçilerin, kamu emekçilerinin çeşitli şekillerde yapmaya zorlandıkları, asli işlerinin dışında olan pek çok işin ücretlendirilmeyerek “karşılıksız çalışma”haline geldiğini söylemek mümkün.
Bu tür angarya uygulamalarının ilk gündeme geldiği günlerde gönüllülük esası ve ücret karşılığı yapılacağı söylenen ancak hiçbir yasal gerekçeye dayanmayan bu uygulamalara hiçbir öğretmen arkadaşımızın yapmaya zorlanamayacağı ortadadır.
Angarya olan bu işlerle görevlendirilen tüm öğretmen arkadaşlarımıza çağrımızdır. 657 sayılı kanunun öğretmen görevleri tanımlamasında ve 1739 sayılı kanunun öğretmenin görevleri alanında olmayan bu tür angarya çalışmalarıyapmaya zorlanamazlar.
Bu konuda; Öğretmen arkadaşlarımızın kararlı tutum almaları ve net duruş sergilemeleri konusunda süreci paylaşıyor, aldıkları tutum nedeniyle karşılaşacakları soruşturma ve benzeri konularda bizi bilgilendirmelerini bekliyor, hukuksal olarak yanlarında olacağımızıbilmelerini istiyoruz.
Şube Yürütme Kurulu