Adana'da çok sıcak 1 Mayıs
Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu önünden Uğur Mumcu Meydanı'na yürüyen yaklaşık 10 bin kişi, meydanda halay çekerek 1 Mayıs'ı kutladı.
ASKİ kavşağında buluşan Türk-İş, DİSK, KESK, TMMOB, Adana/Osmaniye Tabip Odası, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin katılımıyla Uğur Mumcu Meydanı’na kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca, ‘Kahrolsun Amerikan emperyalizmi’, ‘Yaşasın özgürlük, yaşasın adalet’, ‘Fazişme karşı omuz omuza’, ‘Köleliğe hayır’, ‘1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı’, ‘Baskılar bizi yıldıramaz’, sloganları atılırken iş, emek, adalet, yoksulluk, kültür-sanat, eğitim ve sağlık konulu döviz ve pankartlar taşındı.
İstanbul Taksim'deki olayların da 'Her yer Taksim, her yer direniş' ve 'Emekçiye uzanan eller kırılsın' sloganlarıyla protesto edildiği kutlamada Tertip Komitesi Başkanı Kamuran KARACA'nın açılış konuşmasıyla başladı "Bugün dünyanın dört bir yanında işçiler, emekçiler, yoksul köylüler, ezilen halklar, yüreği emekten yana atan tüm toplumsal kesimler mücadeleyi, dayanışmayı, birliği alanlara taşıyor!, Bugün 1 Mayıs, mücadelenin ateşiyle, coşkusuyla hep bir ağızdan çığlığa dönüşüyor! Bende bu coşkuyla hepinizi düzenleyici kurumlar adına selamlıyorum." dedi ve tertip komitesi adına konuşan DİSK Adana Bölge Temsilcisi Kemal Arslan, 1977 yılı 1 Mayıs'ında yaşamını yitirenleri andı.
Eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye mücadelesi verdiklerini belirten Arslan, "İşçiler ve emekçiler olarak her zamankinden daha çok birlik ve dayanışmaya ihtiyacımız var" dedi. Konuşmanın ardından bir süre slogan atan kalabalık, yerel grupların ve Ali Asker'in seslendirdiği şarkılara eşlik edip halay çektikten sonra dağıldı.
Konuşma Metni
1 MAYIS
EMEKÇİLERİN BİRLİK MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ
KUTLU OLSUN!
Yaşamını alın teriyle kazananlar, işçiler, kamu emekçileri, işsizler, emekliler, kadınlar, bu ülkenin yüreği emekten ve halktan yana atan aydınlık, yiğit insanları merhaba;
Merhaba emeğine sahip çıkan, toprağına suyuna geçit vermeyen çiftçi-köylü kardeşlerim;
Demokratlar, aydınlar, yurtseverler, ilericiler, devrimciler MERHABA
Bugün dünyanın dört bir yanında işçiler, emekçiler, yoksul köylüler, ezilen halklar, yüreği emekten yana atan tüm toplumsal kesimler mücadeleyi, dayanışmayı, birliği alanlara taşıyor!
Bugün 1 Mayıs, mücadelenin ateşiyle, coşkusuyla hep bir ağızdan çığlığa dönüşüyor!
Bende bu coşkuyla hepinizi düzenleyici kurumlar adına selamlıyorum. Öncelikle başta 77 1 Mayıs’ı katliamında kaybettiğimiz arkadaşlarımız olmak üzere bu onurlu mücadelede yaşamını kaybetmiş tüm arkadaşlarımızı, sevgiyle, saygıyla anıyorum.
Değerli Arkadaşlar;
Ülkemizde işçiler ve emekçiler olarak birliğe, dayanışmaya ve ortak mücadeleye her zamandan daha çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz.
AKP iktidarı eliyle ülkenin ve emekçi halkın geleceği karartılmaya çalışılıyor. Yukarıdan aşağıya devletin tüm kurumları üzerinde kurulan tekelci iktidar başkanlık sistemi ile tek adam diktasına dönüştürülmeye çalışılıyor. Bir avuç zenginin daha fazla zenginleşmesi için milyonlar yoksullaştırılıyor, yaşadığı evlere kadar sahip oldukları her şey iktidar eliyle sermayeye sunuluyor.
İnsanı, emeği ve doğayı son damlasına kadar sömüren bu düzen, hayatın her alanını ticarileştirerek başta sağlık ve eğitim olmak üzere en temel haklarımızı bile ellerimizden alırken, bizlere sefalet ücretleriyle açlığı, yoksulluğu reva görüyor.
Dizginlerinden koparılmış sermayeye “Daha ucuz emek, daha fazla kar” için taşeron tipi güvencesizlikle kölelik düzenini inşa ediyor.
Fabrikalarda, yer altı madenlerinde çalışan işçileri ölümle yaşam arasındaki ince çizgide çalışmak zorunda bırakıyor, emeği gibi yaşamlarına da el koyuyor. İktidara geldiği tarihten bu yana on binlerce işçi kardeşimizin ölümü, ailelerinin çektiği acı, akan giden gözyaşları AKP’ye yetmemiş olacak ki, bu düzeni kamu alanı dahil tüm çalışma alanlarımızda kurmaya yelteniyor.
Şimdi, buradan Taksim’de ve tüm ülkede 1 Mayıs’ı mücadele çığlığına dönüştüren, ülkesi ve geleceği hakkında söz sahibi biziz diyen milyonlarca işçinin, emekçinin sesiyle haykırıyoruz, “ARTIK YETER!”
Sendikal haklarımızın yok edilmek istenmesiyle, başta ifade ve düşünce özgürlüğü olmak üzere tüm hak ve özgürlüklerimizin ellerimizden alınmasıyla bu korkunun büyüdüğünü görebiliyoruz. 12 Eylül zihniyetinin pençesinde gazetecilerden, öğrencilere, aydınlardan, sendikacılara kadar uzanan gözaltı ve tutuklamalarla, girdaba dönüştürdükleri öfke dalgaları korkularının esaretidir.
1 Mayıs meydanlarından cezaevlerinde tutuklu olan sendikacı arkadaşımıza sevgilerimizi gönderiyorum.
Korkuyorlar, çünkü TEKEL’in yaktığı kıvılcım bugün işyerlerinde direniş mücadeleleriyle ateşe dönüşüyor.
Korkuyorlar çünkü bugüne kadar cinsiyet ayrımcılığıyla, değersiz kıldığı emeğiyle görmezden geldiği kadınlar, elinde isyan bayrağı hakları ve özgürlükleri için sokağa çıkıyor…
Kamuda, fabrika önlerinde, madenlerde işçilerin emekçilerin yaktığı ateş iktidarın, patronların elini yakıyor. ŞİMDİ BU ATEŞİ BÜYÜTME ZAMANIDIR!
Dostlar,
Mücadelesini verdiğimiz Türkiye eşit, özgür, demokratik ve bağımsız bir Türkiye’dir.
Bugün AKP, Ortadoğu halklarını kuşatan emperyalist savaşta bölgesel bir güç olma hevesiyle ülkemizi kanlı savaşların taşeronluğunu üstlenmeye sürüklemektedir.
İzin vermeyeceğiz!
Bizler, ülkemizin kanlı tarihe ortaklık edecek bir ülkeye dönüşmesine;
Emperyalizmin maşası haline gelerek komşularıyla savaşın eşiğine gelmesine;
Ortadoğu halklarının özgürlük ve demokrasi temelli geleceklerini yok etmek için ülkemizde savaş hazırlığı içinde olan NATO üslerine, ABD askerlerine İzin vermeyeceğiz!
Şimdi, daha güçlü bir barış çağrısını seslendirmenin, emperyalizme karşı halkların birlikte mücadelesini büyütebilmek için her türlü emperyalist ilişkilerin tasfiye edildiği, tam bağımsız ve özgür bir Türkiye çığlığımızı yükseltmenin tam zamanıdır.
Sevgili arkadaşlar,
Barışın olmadığı yerde, insanca yaşam olmayacağını, eşitliğin ve özgürlüğün inşa edilemeyeceğini biliyoruz.
Türkiye halklarının eşitlik ve özgürlük mücadelelerinin de önünü açabilecek böylesi bir iklim, kuşkusuz birarada gönüllü yaşam esasına dayanan çözüm taleplerini benimseyen herkesin ortak mücadelesiyle yaratılacaktır.
Özgür ve demokratik bir ülkede eşit, kardeşçe ve farklılıklarımızla birarada yaşayacağımız geleceği bugünden kuralım;
1 MAYIS’TA ALANLARDAN BİR KEZ DAHA HÜKÜMETE VE İŞVERENLERE SESLENİYORUZ.
v İşsizliğin önlenmesini, kıdem tazminatı hakkımızın korunmasını, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma biçimlerinden vazgeçilmesini istiyoruz.
v Taşeronlaşma ve kayıt dışı ekonominin engellenmesini, özelleştirilmelerin durdurulmasını istiyoruz.
v İnsan onuruna yaraşır iş herkesin hakkıdır. İstihdamın korunması ve işsizliğin önlenmesi temel yaklaşım olmalıdır.
v Haksız işten çıkartılmalar önlenmeli, iş güvencesi işe iadeyi sağlayacak biçimde öncelikle düzenlenmelidir.
v Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalıdır.
v Asgari ücretin insan onuruna yakışır olmasını, vergi adaletsizliğinin giderilmesini istiyoruz.
v Sözleşmeli ve 4/C’li çalışanların kadroya alınmasını istiyoruz.
v 657’de yapılmak istenen değişiklikle iş güvencemizin ortadan kaldırılmasına hayır diyoruz.
v Başta Sağlıkta, Eğitimde, Sosyal Güvenlikte ve kamu alanında özelleştirmeye hayır diyoruz.
v Düşük Ücretle taşeron işçiliği, il özel idaresi görevlendirmeleri, valilik görevlendirilmesi gibi geçici kapsamda güvencesiz ve kadrosuz çalıştırılmaya hayır diyoruz.
v Başta Sağlıkta şiddete karşı olmak üzere her alanla da iş cinayetlerinin önlenmesini, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmasını istiyoruz.
v Toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
v Sendikalara, Emek ve Demokrasi güçlerine karşı saldırılara, gözaltılara ve tutuklamalara hayır diyoruz.
v Kürt sorunun demokratik ve barışçıl bir şekilde çözümünü, düşünce özgürlüğünün hakim kılınmasını istiyoruz.
v Kadına yönelik şiddetin engellenmesini, istihdamda kadın emeğine daha çok yer verilmesini istiyoruz.
v Engellilerin toplumsal yaşama eşit bireyler olarak katılımının sağlanmasını istiyoruz.
v Doğal yaşamın korunmasını, ekolojik çevrenin katline son verilmesini istiyoruz.
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerimizdedir,
Haklı günler, büyük günlerdedir geleceğimiz…
Yolumuz açıktır. Yolumuz aydınlıktır. Çünkü bu ülkenin emekçileri, ülkenin gerçek sahipleri özgür, eşitlikçi, barışçı, demokratik, laik bir Türkiye yaratmaya kararlıdır.
Sizleri Tertip Komitesi adına bir kez daha selamlıyor ve saygılar sunuyorum
TÜRK İŞ – DİSK – KESK – TMMOB – ADANA/OSMANİYE TABİP ODASI