23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı`nın 94. yılı kutlanıyor.

Çocukların Yaşadığı Sorunlara Kalıcı Çözümler Üretilmediği Sürece 23 Nisan’ı Gerçek Anlamda Bir "Çocuk Bayramı" Olarak Kutlamak Mümkün Değildir!

Bu yıl, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı`nın 94. yılı kutlanıyor. Türkiye, her fırsatta dünyanın tek çocuk bayramını kutlamakla övünürken, çocukların yaşadığı ağır sorunlar, okulda, sokakta, hatta çalışırken karşı karşıya kaldığı tehlikeler gün geçtikçe artıyor.

Siyasi iktidarın çocuklarımıza, sosyal devletin tümüyle ortadan kalktığı, eğitimin, sağlığın özelleştirildiği, toplumun büyük çoğunluğunun açlık sınırının altında yaşadığı, yoksulluk ve geleceksizlik kıskacına alınmış bir gelecek vaat ettiği bir ortamda 23 Nisan`ı gerçek anlamda bir "Çocuk Bayramı" olarak kutlamak ne kadar anlamlıdır?

Bugünün Türkiye`sinde eğitimin giderek daha fazla paralı hale getirilmesi, çocuk işçiliğinin ve okul çağındaki çocukların güvencesiz koşullarda çalışmak zorunda bırakılması, çocuk gelin sorunun derinleşmesi gibi pek çok sorun 23 Nisan`ın gerçek anlamıyla çocukların bayramı olarak kutlanmasını zorlaştırmaktadır.

Siyasi iktidarlar çocuklarımıza daha iyi bir gelecek hazırlamak için gerekli düzenlemeleri yapmak yerine, uyguladıkları yoksulluk politikaları nedeniyle her yıl binlerce çocuğu eğitimden kopararak çalışmak zorunda bırakıyor. Türkiye`de çocuk işgücü sürekli artarken, eğitim çağındaki çocuklarımız okumak yerine tarlada, sanayi sitelerinde son derece sağlıksız ve ilkel koşullarda çalışmaya zorlanıyor.

1988 yılından bu yana güvenlik güçlerinin saldırısı, mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcı maddelerin patlaması sonucu 576 çocuk hayatını kaybetti. Son olarak Gezi Direnişi sırasında hedef gösterilerek atılan gaz fişeği başına isabet eden ve 269 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan`ı, geçmiş yıllarda devlet şiddetine kurban giden Uğur Kaymaz`ın, Ceylan Önkol`un, Enes Ata`nın ve diğer çocukların yanına uğurladık.

2013 yılı içinde okul çağında olmasına rağmen çalışmak zorunda bırakılan 55 çocuk işçi iş cinayetlerine kurban gitti. Türkiye`de yüzde 25`i açlık sınırında yaşayan çocuklar, kimi zaman ucuz işçiliğe kimi zaman çocuk gelin olmaya zorlanırken kimi zaman da cinsel istismara uğruyor. Bugün Türkiye`de cezaevlerinde halen 1879 çocuk tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bütün bu rakamlar, Türkiye`de yaşayan çocukların her an tehdit altında olduğunu, devletin onları koruyan ve geleceklerini güvence altına almak yerine, çocukların can güvenliğine bizzat kast eden uygulamalarda ısrar ettiğini gösteriyor.

Tüm çocukların, aileleri ile birlikte eğitim ve sağlık hakkından parasız ve eşit koşullarda yararlandığı, çocukların çocukluğunu çocukken yaşadığı; barış, kardeşlik ve dayanışma duygularıyla güvenli bir ortamda yetişip, gelecek kaygısı duymayacağı bir ortam yaratıldığında 23 Nisan gerçek anlamına uygun olarak kutlanabilecektir.

Eğitim Sen olarak, yaşanan tüm acılara, sorunlara ve olumsuzluklara rağmen, çocuklarımızın ve öğrencilerimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyoruz…

Okunma 2077 defa Son Düzenlenme Perşembe, 10 Temmuz 2014 13:35