Üyelerimizin Sandık Kurulu Görevlerine Müdahaleyi Kabul Etmiyoruz
Değerli basın, değerli kamuoyuna
Referanduma sayılı günler kala seçimlerin şeffaflığına ve güvenirliğine dair tartışmalar ve kaygılar yoğunlaşmaktadır. OHAL koşullarında anayasa değişikliğine gitmek başlı başına bir kaygı yaratmakla birlikte yaşanan kimi gelişmeler de bu kaygıların tuzu ve biberi olmaktadır.
Son olarak ilimizde yaşanan bir gelişmeyi sizlerle paylaşmak istiyoruz. Ve edindiğimiz bilgilere göre benzer gelişmeler diğer illerde de olmaktadır. Seyhan, Çukurova, Yüreğir gibi Adana ili Merkez ilçelerinde görev yapan 44 sandık kurulu başkanının görevi, AKP Seçim İşleri Başkanlığının şikayeti sonucu iptal edilmiştir. Bu 44 kişinin çoğunluğunu KESK üye ve yöneticileri oluşturmaktadır.
Her şeyden önce belirtmeliyiz ki arkadaşlarımızın, sandık kurulu başkanı olamayacaklarına yönelik ithamı kabul etmeleri mümkün değildir ve arkadaşlarımız görevlerinin iptal edilmesine karşı îl Seçim Kuruluna itiraz etmişlerdir.
Değerli basın, bizler adaleti ve hukuku salt kendimiz için değil herkes için talep edecek şekilde demokrasiyi özümsemiş bir geleneğin savunucularıyız. Referandum kampanyalarına, referandum vaatlerine ciddi itirazlarımız olmakla birlikte bizler aynı zamanda sandıktan çıkacak iradenin mutlak savunucularıyız. Kendileri söz konusu olduğunda seçilmişligin kutsallığına sığınırken başka seçilmişleri görevlerinden "bal gibi de alırım" diyen bir yaklaşımın uzaktan yakından bizimle bağdaşırlıgj yoktur.
Bizler gerek oy kullanma süresinde gerek sandıktan çıkan sonucu tutanağa geçirmek esnasında demokrasinin öngördüğü ve yasaların emrettiği şekilde davranmakla mükellef kamu görevlileriyiz ve birçok kereler bu görevi ifa etmiş insanlarız. Eğer AKP il örgütü, kendinden menkul niyet okumasıyla seçim görevinde taraflı davranacağımızı, usulsüzlük yapacağımızı iddia ediyorsa boş yere kaygılanmaktadır. Çünkü AKP iktidarı, her sandıkta yedeğiyle beraber partili üye görevlendirmesi yapmıştır. Ve bu görevlendirmeler üzerinden denetimlerini rahatlıkla yapabilecektir. Ankara katliamı sonrasında canlı bombaların bilindiğini ancak eyleme geçmeden yakalanmalarının yasal olmadığını açıklayan AKP iktidarın, söz konusu KESK üyelerinin seçim görevi olunca her ne hikmetse daha onlar suç işlemeden görevden alınmasını sağlamıştır
İradesini ^Hayır" diye açıklamak bir suç ya da taraflı davranmanın göstergesi ise "Evet" diye açıklamak da ayını şekilde bir taraf ya da suç göstergesi olmalıdır. Kaldı ki anayasa değişikliği gibi toplumun her bireyini ilgilendiren bir konuda herkesin irade beyan etmesi demokrasinin bir gereğidir. Tüm toplum olarak tanışıp konuşacağız ki sonuca en sağlıklı şekilde varalım.
Şimdi huzurlarınızda soruyoruz: AKP il ve ilçe örgütlerinin sandık kurullarına önerdiği kamu görevlilerinin tamamı Memur Sen üye ve yöneticisi değil midir? Ve yandaşlığıyla bugünlere gelen Memur Sen, iradesini "evet" diye açıklamamış mıdır? Hal böyleyken kaç tane Memur Sen üyesinin görevi iptal edilmiştir? Yoksa usulsüzlük yapmak ya da taraflı davranmak sadece "Hayır" diyenlerin mi fıtratında vardır?
AKP, kendi çalıp kendi oynayacağı bir seçim atmosferi arzulamaktadır. Kendisi gibi düşünmeyen, iradesini "Evet" diye açıklamayan her kesimi terörist diye ilan etmesinin ve KESK üyelerini kamusal alandan uzaklaştırmak istemesinin altında yatan temel niyet budur.
KESK gücünü fiili ve meşru mücadelesinden almaktadır. KESK, kamuda yaratılmak istenen parti memurluğuna karşı mücadele etmektedir KESK, ülkemizin KHK rejimiyle yönetilmek istenmesine, güçler ayrılığı gibi demokrasinin olmazsa olmaz ilkesinin tek bir kişinin iradesine hapsedilmek istenmesine karşı 16 Nisan tarihinde de her bir üyesi, yöneticisiyle sandığa ve demokrasiye sahip çıkacaktır. Yaşasın demokrasi mücadelemizi
KESK Adana Şubeler Platformu Adına
Cemil ÖZEN
Eğitim Sen Adana Şube Sekreteri