Türkiye tarihinin en acımasız, en vahşi katliamlarından birisi olan 10 Ekim Ankara katliamı üzerinden tam bir yıl geçti. Türkiye’nin merkezinde, Ankara Garı’nda, binlerce polisin gözü önünde patlatılan bombalarla annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, yoldaşlarımızı kaybettik.

10 Ekim’de Türkiye’nin dört bir yanından sadece barış istemek için, kamu emekçilerinin, işçilerin, halkların barış özlemlerini haykırmak, geleceğe dair umutlarını yaşatmak için, “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi!” demek için geldik. Kadını erkeği, genci yaşlısı, barış türküleriyle birlikte halaya dururken patlattılar bombalarını. Ölüme karşı yaşamı savunanlar bir kez daha bombaların hedefi oldular.

Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın önünde, binlerce polisin gözü önünde canlarımızı birer birer aldılar aramızdan. Canımızdan can gitti, yüreklerimiz dağlandı. Aradan bir yıl geçmiş olmasına rağmen kalbimizdeki acı, yüreğimizdeki sancı ilk günkü gibi tazeliğini koruyor. Ne acımızda, ne de öfkemizde en küçük bir azalma söz konusu değil.

Acımız çok büyük ve tarifsizdir. Türkiye’nin en kanlı katliamlarından birisi olan 10 Ekim katliamının insani değerlerini yitirmemiş milyonlarca insanın yüreklerini yaktığını, içini acıttığını biliyoruz. Bu vahşi katliam, başta hayatını kaybedenlerin yakınları olmak üzere, çoğumuzun üzerinden uzun süre atamayacağı kadar acı ve derin izler bırakırken, Ankara’da katliamda hayatını kaybedenleri anmak isteyenlere saldıracak kadar acımasız olanların kimin tarafında olduğunu bir kez daha gördük.

10 Ekim katliamını planlayarak yapanlar da, önceden haber aldıkları halde hiçbir önlem almayıp, katillerin arkasındaki güçlerin ortaya çıkmasını engelleyenler de bellidir. Katiller tespit edilmiş ancak, katliamın yaşanmasında ihmali olanlar, katliamı önleyebilecekken, kılını kıpırdatmayanlar hala görevlerinin başındadır. Aradan ne kadar süre geçerse geçsin, 10 Ekim katliamının üzerinin örtülmesine, asıl sorumluların korunmasına ve yaşananların üzerinin örtülmesine asla izin vermeyeceğiz.

Yoldaşlarımızı kaybetmiş olmamız, onların inandıkları değerleri, uğruna canlarını verdikleri barışı kazanmak için mücadele görevi artık bizlerin, hepimizin omuzlarındadır. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, acımızın sıcaklığı asla azalmayacaktır.

10 Ekim Ankara katliamının yıldönümünde, yoldaşlarımıza verdiğimiz sözü tutacağımıza, darbeci zihniyetin izinden gidenlere inat, emek, barış ve demokrasi mücadelemizi daha da ileri taşıyacağımıza söz veriyoruz.

Eğitim Sen olarak 10 Ekim’de kaybettiğimiz yoldaşlarımızı saygı ve özlemle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz!