Darbe Girişimine Karşı Mücadele Hukuk İçerisinde Yürütülmelidir!
Mücadele tarihi boyunca darbelerin, baskıların ve anti demokratik uygulamaların hedefi olan Eğitim Sen, kurulduğu günden bugüne darbelerin asıl hedefinin emek ve demokrasi mücadelesi olduğunu savunmuş, 15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye’nin darbeler tarihine bir yenisinin eklenmesi girişimine karşı açık bir tutum almıştır.
Bilindiği üzere darbeler, hukuku askıya almanın ve gücü elinde tutanın kudretine herkesin itaat etmesini sağlamanın temel aracıdır. Bu nedenle hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi, temel hak ve özgürlüklerin korunması darbecilerden temel ayrışma noktaları olmaktadır.
Ancak, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin engellenmesi sonrasında kamu kurumlarında yürütülen “açığa alma” dalgasında, fişleme gibi antidemokratik yöntemlere başvurulduğu, ön soruşturma dahi yürütülmeden doğrudan açığa alma yönteminin devreye sokulduğu, dolayısıyla on binlerce kamu emekçisinin hukuksuzca işten atılarak cezalandırma yoluna gidileceği görülmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı rakama göre 15 bin 200 öğretmen ve yönetici hakkında açığa alma kararı verilmiştir. Basında yer alan bilgilere göre ise 21 bin öğretmenin lisansı iptal edilmiştir. YÖK’ün ise kayyum atanmış olan üniversiteler çıkarıldığında Türkiye’deki tüm dekanları, yani 1176’sı devlet, 401’i vakıf üniversitelerinden olmak üzere toplam 1577 dekanın istifasını istediği, 4 bin akademisyenin ise görevden uzaklaştırılacağı bilgisi basında yer almaktadır. Bilinmelidir ki dekanların istifasının istenmesi, başta üniversitelerin kurumsal özerkliği olmak üzere doğrudan anayasayı yok saymaktadır! Binlerce kişinin bir anda hiçbir somut, hukuki gerekçe ileri sürülmeden, hukukun en temel ilkeleri yok sayılarak açığa alınması kabul edilemez!
Üstelik İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 20 Temmuz’da yapılacak “Demokrasi Yürüyüşü” için akademisyenlere SMS ile çağrı yapıldığı ve yürüyüşe cübbeleriyle katılmalarının talep edildiği de elimize geçen bilgiler arasındadır. Bu siyasal iklim değerlendirildiğinde, hükümetin darbecilerle mücadele görüntüsü altında, kendisine itaat etmeyen herkesi fişlediği ve bu kişileri “darbeci ithamlarına” maruz bırakarak hukuksuzca işten atma yönelimi taşıdığı görülmektedir!
Eğitim Sen olarak, başta hükümet olmak üzere TBMM’deki siyasi partileri, darbe girişimine karşı yürütülen sürecin siyasi bir cadı avına dönmesinin engellenmesini, herkesin temel hak ve hukukunun korunmasını ve soruşturmaların evrensel hukuk ilkeleri içerisinde kalınarak yürütülmesini sağlamaya çağırıyoruz!