İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Zorunlu İftar Yemeği
Yaklaşık olarak 3 yıldır ilimizde görev yapan İl Milli Eğitim Müdürü, ilimize atandığı ilk günden bu yana skandal uygulamalarıyla gündemdeki yerini korumayı başaran tek İl Milli Eğitim Müdürüdür.
08.06.2016 tarihinde sosyal medyada yer alan ve Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara gönderilen bir yazıda şu ifade yer almaktadır.
“Aday öğretmenler;
Cuma günü sabah saat 9.30’da Özel Gündoğdu Koleji’nde yapılacak olan sunum ve aynı gün akşam Adana Anadolu Lisesi’nde saat 19.30’da il milli eğitim müdürlüğünün katılacağı iftar programına tüm aday öğretmenlerimizin katılımı zorunludur. Aday öğretmenlerimizi bilgilendirme konusunda gereğini rica ederim.”
İl Milli Eğitim Müdürü inançları gereği dini vecibelerini yerine getirme noktasında özgürdür ve kimseye de hesap vermek zorunda değildir. Ancak müdür beyden aynı hassasiyeti stajyer öğretmenler için de göstermesini beklerdik. Okul müdürleri aracılığıyla yukarıda ifade ettiğimiz yazı; tüm stajyer öğretmenlere tebliğ edilerek belirtilen gün ve saatte zorunlu olarak Adana Anadolu Lisesi’ne hazır olmaları istenmiştir.
Önce CEO sonra Eğitim Bir Sen İl Temsilcisi, şimdi de Adana İl Müftülüğü’ne soyunan müdür bey; yasa ve yönetmelikleri tanımayarak kendi istikbali için her şeyi feda etmeye hazır olduğunu, okullarda taciz ve tecavüze uğrayan öğrencilerimizden biliyoruz. TEOG ve YGS sınavlarında son sıralarda yer alan ilimizden biliyoruz. Okulların kaynak yaratmak için kermes ve benzeri etkinliklere başvurmasından biliyoruz. Kamusal eğitim alan başarılı öğrencilerimizin özel okullara gitmesinden biliyoruz.
Kamuda görev yapan bürokratların başarısı AKP’ye sağladıkları siyasi çıkarlarla ölçülmektedir. Bu nedenle birçok kamu çalışanı yasa ve yönetmelikleri uygulama yerine AKP il başkanlarının talimatlarını referans alarak hukuksuz uygulamalara imza atmaktadırlar. Hukukun ve ahlakın olmadığı yaptırımların dinimizce de haram olduğunu gayet iyi bilenler kendi siyasi ve ideolojik çıkarları için her şeyi feda ettiklerini gördük, yaşadık ve yaşıyoruz.
Çok renkli çok kültürlü olan ülkemizde her kes kendi inanç ve değerlerini sonuna kadar özgürce yaşamalıdır. Kendi beklenti ve taleplerimizi karşılayan nesiller değil; üreten, ürettiğini paylaşan, birlikte ve bir arada yaşamayı savunan nesiller yetiştirebildiğimiz ölçüde mutlu olacağız. Her gün onlarca sivil yurttaşımızın, askerimizin, polisimizin, öğrencimizin katledildiği bir süreci yaşamaktayız. Ölmekten korkmayacağız, ölümü de kanıksamayacağız, sinmeyeceğiz ve geri çekilmeyeceğiz.
Muhalif sendikalarda örgütlü olan kamu çalışanların baskılandığı, sürgün, soruşturma ve göz altılarla terörüze edildiği bir süreci yaşamaktayız. İktidarını kan ve rant üzerine kuran AKP Mecliste grubu bulunan muhalefet partilerine dahi yaşam hakkı tanımayan gayri ahlaki uygulamalarla siyaset yaptığını ve adına da ileri demokrasi diyerek kendilerini nasıl dayattıklarını görüyoruz.
Kamuda öğretmen olmanın kriterleri fiillen değiştirilmiştir. Biricisi atandığın gün itibariyle Eğitim Bir Sen’li olacaksın, ikincisi mülki amirin kulu, kölesi olacaksın. Devletin öğretmenini, öğretmen olarak değil AKP’nin çiftliğinde görevlendirilmiş uşaklar olarak görenlere; Fakir Baykurt’un şu sözüyle cevap vermek isteriz; "Öğretmen Yalvarmaz, Öğretmen Boyun eğmez, Öğretmen El Açmaz, Öğretmen Ders Verir" 09.06.2016
Ahmet KARAGÖZ
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı