Grev Sendikal Haktır!
MEB Maarif Müfettişlerine Soruşturma ve Ceza Verme Talimatı Mı Verdi?
10 Ekim ‘emek, barış, demokrasi mitingi’ esnasında hainlerin, alçakların, beşer saniye arayla patlattıkları bombalarla 101 kardeşimizi, arkadaşımızı, yoldaşımızı aldılar aramızdan. Bu vahim katliamdan sonra; devlet Ulusal Yas ilan etmiş. Konfederasyonumuz KESK ise iki günlük grev kararı almıştı. Bizler yedi coğrafi bölgede yoldaşlarımızın parçalanmış bedenlerini toprağa verirken Ulusal Yas ilan eden devletimizin tüm kurum ve kuruluşlarının yetkilileri ise bu etkinliklere katılanları tespit etmek, yargılamak ve itibarsızlaştırmak için görevlendirildiklerini gördük.
10 Ekim 2015 tarihinden buyana KESK ve Eğitim Sen olarak ilimizde; barış şehitlerini anma etkinlikler ile ilgili ve üyelerimizin ekonomik demokratik talepleri ile ilgili yaptığımız her basın açıklaması esnasında kolluk kuvvetlerin direnciyle karşılaştığımız gibi adli ve idari soruşturmalarla geri çekilmemiz için devletin tüm zor aygıtlarını pervasızca kullanmanızdan korkmuyoruz, korkmayacağız.
Kolluk kuvvetlerine bir kez daha hatırlatmak isteriz. Lütfen referansınız yasalar ve yönetmelikler olmalıdır. Sizler AKP’nin değil devletin kolluk kuvvetlerisiniz. Göreviniz demokratik haklarımızı engellemek değil, güvenliğimizi sağlamaktır.
Dün İnönü Parkından yaptığımız “Çocuk İstismarına Hayır” konulu basın açıklamasının bitiminde grubun dağılmasıyla birlikte; kolluk kuvvetlerinin yöneticilerimizle birlikte olan üyelerimizin kimliklerine ısrarla bakılmak istenmesi, üyemiz Münir Korkmaz’ın ise eylem etkinliklerimize katıldığı gerekçesiyle ifadeye çağrılmış olmasının altında yatan gerçeğin bizleri sindirmek olduğunu biliyoruz. Emniyet Müdürlüğünün bu antidemokratik tutumdan vazgeçmesini talep ediyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bugüne kadar özellikle temel hak ve özgürlükler konusunda, en temel sendikal hakların kullanılması ile ilgili olarak çok sayıda hukuk dışı girişimde bulunmuş, hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına alan kararlara imza atmıştır. MEB’in yasakçı ve hukuk dışı karar ve cezaları mahkemelerden, yüksek yargıdan birer birer dönmesine karşın, bakanlık Eğitim Sen’e yönelik baskıcı ve ayrımcı uygulamalarına ısrarla devam etmekte, Eğitim Sen üyelerini korkutmak ve yıldırmak için olmadık yol ve yöntemler kullanarak açıkça suç teşkil eden tutumlar içine girmektedir.
Mart ayının başında MEB Müsteşarı ve MEB Rehberlik ve Denetim Başkanı ile birlikte Maarif Müfettişleri Başkanları ile rehberlik, denetim, inceleme ve soruşturma konularında değerlendirme toplantısı yapılmıştır. Sendikamıza gelen duyumlara göre bu toplantıda müfettişlere Eğitim Sen üyelerine yönelik olarak başlatılan soruşturmalarda mutlaka ceza verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. MEB Rehberlik ve Denetim Başkanlığı’nın bütün okullara gönderdiği ve sendikal eylemlere katılan sendika üyelerinin isimlerinin istendiği, hatta bu şekilde fişlendiği bir ortamda bu iddiaların ortaya çıkmış olması bize göre kesinlikle şaşırtıcı değildir.
Devlet kurumları bütün kararlarını alırken ve uygularken hukuk ilkelerine bağlı olmak ve herhangi bir konuda soruşturma yürütürken tarafsız davranmak zorundadır. Ancak Türkiye’de yaşananlar, idarenin kararları ile hukukun nasıl katledildiğini, temel sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılmasını bile “suç” kapsamına almak ve bunun üzerinden siyasi talimatlarla cezalar verilmesinin sağlanmaya çalışıldığını göstermektedir.
KESK tarafından alınan kararlar gereği değişik tarihlerde gerçekleştirilen uyarı grevleri ve iş bırakma kararlarına uyarak işe gitmeyen sendika üyelerine verilen disiplin cezalarının tamamı iptal edilmiştir. En son 28-29 Mart 2012 tarihinde gerçekleştirilen iki günlük iş bırakma eylemine katılanlar hakkında verilen disiplin cezalarının da yargı tarafından iptal edildiğini hatırlatmak yerinde olacaktır.
Üyesi olunan sendikanın aldığı karara uyarak yapılan iş bırakma eyleminin temel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve yasalar, genelgeler, yargı kararları ile güvence altına alındığı açıktır. Bu nedenle sendikasının kararına uyan sendika üyelerine ceza verilemeyeceğini bile bile MEB’in müfettişler üzerinden soruşturma başlatması, bazı illerde müfettişlere “mutlaka ceza verin” talimatı vererek suç işlemesi kabul edilemez.
Eğitim Sen olarak hukuka en çok uyması gereken MEB’i bir kez daha uyarıyoruz. MEB, sendikamızın üyelerine yönelik her türlü yasa dışı tutum ve talimatlara derhal son vermeli, ne kadar rahatsız olsalar da hukukun temel ilkelerine, sendikal hak ve özgürlüklere saygılı olmayı öğrenmelidir.25.03.2016
Ahmet KARAGÖZ
Şube Başkanı