Eğitim Sen Üyemiz Eser ÇAPAR Taksim Gezi Parkı eylemlerinden kaynaklı Memuriyetten Çıkarılmasıyla cezalandırılmış konuyla ilgili Yapılan eyleme Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran KARACA ve KESK Eş Başkanı Şaziye ÖZ katılmıştır. Eğitim Sen Önünde toplanan üye ve yöneticilerimiz Adana Adliyesine kadar yürüyüp konuyla ilgili yapılan basın açıklamasını Şube Başkanı Ahmet KARAGÖZ gerçekleştirmiştir.
Milyonların katıldığı ve adına Gezi Direnişi dedikleri büyük halk hareketinden korkan AKP; direnişe katılan ve kimliklerini tespit ettiği her yurttaşı sindirme ve itibarsızlaştırma adına her türlü baskıyı uygulamaktan çekinmemiştir. Biz kamu çalışanlarını, açılan idari soruşturmalarla cezalandırmak istediler. Ancak o dönem soruşturmayı yürüten Adana İl Milli Eğitim Teftiş Kurulu Başkanı gezi sürecini yasal, anayasal, sendikal hak ve özgürlükler kapsamında yorumlayıp, soruşturmaya yer olmadığını bildirmesiyle birlikte Teftiş Kurulu Başkanını görevden almışlardı.
Adana Valisi ve Adana İl Milli Eğitim Müdürü AKP’de aldıkları talimat gereği Gezi Direnişine katılanlara mutlaka ceza vermeleri gerekiyordu. Bu nedenle de gezi süreciyle ilgili ifadeler bir kez daha alınmalıydı ki öyle de oldu. Siyasi erkte aldıkları talimatları harfiyen yerine getiren yeni militan kadrolar görevlendirilerek üye ve yöneticilerimizin ifadeleri bir kez daha alındı. Son bir ay içerisinde 19 üye ve yönetici arkadaşımıza “Uyarı” cezası verilmiştir. Adana’da Eğitim ve Bilim Emekçilerinin emek ve demokrasi mücadelesini baskılarla bitirilmek istenmesi nafiledir. Kısacası “baskılar bizleri yıldıramaz” diyoruz.
En Son Yüreğir ilçesi Güney Sanayi Çalışanları İlkokulu Sınıf Öğretmeni üyemiz ESER ÇAPAR, hakkında “Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında yapılan çalışmaların protesto edilmesi amacıyla Adana ilinde 1-16 Haziran 2013 tarihlerinde izinsiz olarak yapılan gösterileri organize eden kişiler arasında yer aldığı ve izinsiz olarak yapılan gösterilere katıldığı” gerekçesiyle disiplin soruşturması başlatılmış, soruşturma sonucu 657 sayılı DMK’nın 125/E-a maddesi uyarınca “Devlet Memurluğundan Çıkarma” cezasıyla cezalandırılmıştır.
Eser ÇAPAR arkadaşımız sendikamızın çağrısı üzerine gezi eylemlerine katılmıştır. Savunmasında; Eğitim Sen’in çağrısı üzerine katıldığını, etkinliklerde 2911 sayılı yasaya aykırı bir davranış sergilemediğini, demokratik tepkilerini göstermek amacıyla katıldığını, kamu malına zarar vermediğini, güvenlik görevlilerine mukavemet etmediğini, hiçbir grubu organize etmediğini ve etkilemediğini, özetle yasadışı bir davranış sergilemediğini belirtmiştir. Bu nedenle de savunmasının yeterli görülerek Devlet Memurluğundan Çıkarma önerisinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Soruşturma dosyasını ve raporunu incelendiğimizde ESER ÇAPAR arkadaşımızın göreviyle ilgili olarak kusurlu olmadığı görülmüştür. Ancak Eser arkadaşımın 2 Haziran 2013 günü gözaltına alınması üzerine hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, yalnızca kendisinin ve okul müdürünün ifadesine başvurulduğu, bunun dışında da ceza davasın dosyasında Adana Emniyet Müdürlüğünün 19.06.2013 tahrili bir belgenin olduğu ve Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca 19.07.2013 tarihli düzenlenen iddianame ve iddianamenin ekinde sunulan telefon görüşmelerinde alıntı yapıldığı görülmektedir.
Eser ÇAPAR arkadaşımız cezalandırılmak için suç üretilmiştir. Görev yaptığı okul müdürü de gezi eylemlerine katılma konusunda öğretmen ve öğrencileri yönlendirmediğini, ifadesine başvurulduğu güne kadar da olumsuz bir davranışına rastlamadığını belirtmektedir. Soruşturma dosyasında Eser ÇAPAR’ın arkadaşımızın gözaltına alındığı tarihler dışında görevine gelmediği veya görevini aksattığına dair herhangi bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır.
Soruşturma dosyasında dile getirilen suçlamayla ilgili olarak üyemiz Eser ÇAPAR hakkında bir ceza soruşturması başlatılmış, ceza davası açılmıştır. Elbette hakkındaki suçlamaların gerçek olup olmadığı yargılama sonucunda ortaya çıkarılacaktır. İddianame ve emniyet fezlekelerinde yer alan iddiaların tekrar edilmesi kimseyi suçlu, yapmamalıdır.
657 sayılı Yasanın 125/E-a maddesinde “İdeolojik ve siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak” fiilinin devlet memurluğundan çıkarma hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü gibi Yasada disiplin suçu olarak tanımlanan fiil ve davranışların tamamı, devlet memurlarının görevleriyle ilgilidir; bu suçlar devlet memurlarının görev yaptıkları kurumlarda işleyebilecekleri türdendir. Oysa Eser ÇAPAR arkadaşımızın görev yaptığı eğitim kurumundaki bir davranışı nedeniyle suçlanmamış, göreviyle ilgili kusurlu bulunmamıştır. Bu konuda yalnızca bir kişinin ifadesine başvurulmuştur. O da okul müdürüdür. Okul müdürü ifadesinde “Bugüne kadar okulda olumsuz bir davranışına rastlamadım” demiştir. Dolayısıyla Eser ÇAPAR’ın 657 sayılı Yasanın 125/E-a maddesi uyarınca disiplin cezasıyla cezalandırılamayacağını düşünüyoruz.
Çok sayıda yargı kararında, disiplin cezası verilirken, bir alt cezanın verilip verilmediğinin tartışılmamış olması verilen cezanın hukuka aykırı kılacağı belirtilmektedir. 03.04.2014 günü Soruşturma Raporu ile Adana Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 09.05.2014 günü ve 184 sayılı yazılarında, Eser ÇAPAR’a hangi gerekçeyle bir alt cezayla cezalandırılmasına karar verilmediğine ilişkin bir değerlendirme yer almamaktadır. İdare mahkemeleri; “657 sayılı devlet memurları Yasasının 125/3 maddesi uyarınca kendilerine disiplin cezası verilen devlet memurlarından geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül ve başarı belgesi alan ilgililere bir derece hafif olan disiplin cezasını uygulamak konusunda takdir yetkisi tanınmıştır. Bu yetkinin kullanılması konusunda takdir yetkisi tanınmış olan idarelerin söz konusu yetkinin kullanılmasında yargı kararı ile yönlendirilmesine veya takdir hakkına müdahale edilmesine hukuken olanak bulunmamakla birlikte disiplin cezaları yönünden ilgi açısından en ağır sonuçları doğuran ve Devlet memurluğundan çıkarılmasına ilişkin işlemde söz konusu madde uyarınca ilgili hakkında alt ceza verilip verilmeme hususunun tartışılması gerekmektedir.” Gerekçesiyle disiplin cezalarının yürütmesinin durdurulması daha sonra iptaline karar vermektedir. Eser ÇAPAR’ın devlet memurluğundan çıkarılması yönündeki kararın. Bu nedenle de mevzuata aykırı olduğunu biliyoruz.
Eğitim Sen üyeleri, sadece Gezi eylemleri sürecinde değil, mücadeleye atıldığı ilk yıllardan bu yana haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı direnmekte, bu nedenle soruşturma, sürgün ve cezalarla karşı karşıya kalmaktadır. Ne siyasi iktidar temsilcilerinin tehditleri, ne de MEB`in soruşturma ve sürgünleri bizi biz eden ilke ve değerlerimizden asla geri döndüremeyecektir.
Açık ve net bilinmelidir ki Eserarkadaşımız yalnız değildir. AKP’yi de uyarıyoruz; insanları sendikal kimlik ve sendikal eylemlikler üzerinden yargılamayın. Bu gün olduğu gibi bundan sonraki süreçlerde de emek ve demokrasi mücadelesine yönelik yapılacak saldırıların karşısından olacağımızın bilinmesini isteriz.
Ahmet KARAGÖZ
Şube Başkanı