KESK'li Tutuklular Derhal Serbest Bırakılsın

KESK'li Tutuklular Derhal Serbest Bırakılsın

Bilindiği gibi 13 Şubat 2012 tarihinde 15 Kadın yönetici ve üyemiz gözaltına alınmış, 16 Şubat tarihinde 9 arkadaşımız tutuklanmıştır.

KESK’e yapılan baskıların, yönetici ve üyelerimize uygulanan hukuksuzluğun son bulması ve KESK’li tutukluların serbest bırakılması talebimizi bir kere daha dile getiriyoruz.

Türkiye’de son dönemde sendikalara, emek ve demokrasi mücadelesi yürüten kesimlere yönelik yoğun baskı ve sindirme uygulamaları yaşanmaktadır. AKP Hükümeti bir taraftan sendikal alanı “tek tip” hale getirecek ve sendikal mücadeleyi “hükümetin güdümünde” biçimlendirecek yasal değişikliklerin hazırlıklarını yaparken, diğer taraftan, iktidarın anti demokratik uygulamalarına boyun eğmeyen, baskılar karşısında sesini yükselten Eğitim Sen ve KESK’e bağlı diğer sendikalara karşı büyük bir tahammülsüzlük göstermekte, sendika şubelerimize yönelik baskın ve gözaltılarla bizleri susturmak istemektedir.

Özellikle 4+4+4 yasası ve 4688 yasasıyla ilgili düzenlemelerde tepkilerini ve taleplerini iletmek isteyen KESK’lilere yönelik yapılan baskılarda görüldüğü gibi sendikalarımıza yönelik yıpratma girişimleri yoğunlaşmıştır.

Son dönemde örneklerini sıkça görmeye başladığımız bu tür baskın ve gözaltıların yeni anayasa tartışmalarının yapıldığı, demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi yönünde “yargı paketleri”nin hazırlandığı bir dönemde gerçekleşmiş olması düşündürücüdür. Yaşanan baskın ve gözaltılar, KESK’e bağlı diğer sendikalar açısından şaşırtıcı olmadığı gibi, yıllardır kararlılıkla yürüttüğümüz fiili meşru mücadeleden ve anti demokratik uygulamalar karşısında gösterdiğimiz tepkilerden duyulan rahatsızlığın sonucudur.

KESK’e bağlı sendikalara yönelik yaşanan polis baskınları ve söz konusu baskınların biçimi, tamamen haklı mücadelemizi yıpratmaya ve kamuoyunun kafasında soru işaretleri oluşturmaya ve KESK’i hükümetin belirlediği sınırlar içinde hizaya getirmeye yöneliktir. Ancak bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da KESK’i ve bağlı sendikalarını sindirmeyi ve haklı mücadelesinden geri döndürmeyi başaramayacaklardır.

Bizleri baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamaların karşısında geçmişte olduğu gibi, bugün de sesiz kalmayacağız. KESK ve bağlı sendikalar üzerindeki baskıların son bulmasını, üye ve yöneticilerimize yönelik yıldırma ve sindirme uygulamalarına son verilmesini istiyoruz.14.04.2012

 

KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü

Kamuran KARACA

Eğitim Sen Adana Şube Başkanı

Okunma 2017 defa