Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Türkiye'nin insan hakları karnesinin giderek kötüleştiğini savundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Türkiye'nin insan hakları karnesinin giderek kötüleştiğini savundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) Türkiye aleyhine açılan 16 bin dava olduğuna işaret eden Gök, bu davaların önemli bir bölümünün ise 'adil yargılanma' ile ilgili olduğunu vurguladı.
Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Adana'ya gelen Gök, CHP İl Binası'nda düzenlenen toplantıda Türkiye'deki insan hakları ihlalleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Partililerin yoğun ilgi gösterdiği oturumda Eğitim Sen Şube Başkanı Kamuran KARACA, Şube Örgütlenme Sekreteri Ahmet KARAGÖZ, Şube Mali Sekreteri Abdullah YALÇIN ve Eski Disiplin Kurulu Üyesi Seçil ONAN katılmıştır. Toplantıda konuşan Gök, Türkiye'nin insan hakları alanındaki karnesinin giderek kötüleştiği yorumunda bulundu. Gök, bu konuda gerek Uluslararası İnsan Hakları Örgütü, gerekse dünyanın saygın kuruluşlarınca yapılan incelemelerde Türkiye'deki insan hakları ihlallerinin giderek arttığının ortaya konulduğunu belirtti.
Türkiye'nin insan hakları konusundaki sicilinin bozuk olduğunu kaydeden Gök, "Türkiye'de insanlar, hak ihlallerine uğramadan geçirmedikleri gün neredeyse yok. İnsan hakları ihlalleri, gündelik hayatımızda olduğu gibi toplumsal hayatımızın da hemen hemen her anında yaşanıyor. Yaşam hakları ihlalleri, kadına yönelik şiddet ve taciz, eğitim hakkı ihlalleri, adil yargılanma ihlalleri bu konuda örnekleri çoğaltmak mümkün. Ne yazık ki, tüm bu konularda Türkiye'nin sabıkası giderek kabarıyor.
Bugün Adana’mızın Semerkant İlköğretim okulunda geçtiğimiz yıl iki bayan arkadaşımız Okul müdürü ve bir hizmetli tarafından tacize uğradıkları iddiasıyla bir dayanışma örneği vererek konuyu idari boyuta taşıdılar. Konuyla ilgili bir takibat yapılması için dilekçeyle başvuruda bulundular, elbette kadınların bu başvuruyu yaparken aldıkları medeni cesaretlerini kutlamak gerek çünkü evli bu arkadaşlarımız, bunların sadece kendi iç dünyasında değil, ailede yarattığı tahribata da bakmak gerekir. Peki bu medeni cesaretten sonra olması gereken nedir, Devletin ve toplumun bu arkadaşlara sahip çıkması gerek peki öyle olmuşmudur.
Bu arkadaşlarımız kendilerini taciz eden müdür ve hizmet hakkında şikayette bulunduktan sonra neler yaşamışlardır.
Değerli arkadaşlarım değerli basın mensupları bu arkadaşlar kısa bir süre sonra çalıştıkları okuldan başka bir okula sürgüne gönderilmişlerdir. Şimdi siz çok haklı bir konuda hem fiziki hem psikolojik dünyanıza yönelik ağır bir saldırıyı cezalandırmak için mücadele edeceksiniz ve bunun sonunda bulunduğunuz okuldan alınıp başka bir okula sürgüne gönderileceksiniz. Kadını korumayla izah edilecek bir yanı varmıdır. Kadına adeta cezalandırılıyor sen tacize uğradın, şiddete uğradın ama sen bu okuldan uzaklaş diyorsun böyle bir mantığı AKP iktidarının güdümünde bulunan milli eğitim müdürleri sağlıyor. Kadına bakış açısı ve insanlığa bakış açısı böyle olduğu sürece bu iktidar döneminde kadınlarımız bu uygulamaları gördükten sonra kendilerinin haklarını aramaktan dahi vazgeçer olurlar. dedi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi olarak konuyla ilgili arkadaşımızın meclise verdiği dilekçeyi komisyona götüreceğini belirtti ve öğretmen arkadaşlarımızın yanında olacağız dedi. Örneğin Türkiye'de adil yargılanma konusunda çok ciddi hak ihlalleri var. Bu durum gerek Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda, gerekse de uluslararası kurumlar tarafından yayımlanan raporlarda yer alıyor" dedi.
"AİHM'DE TÜRKİYE LEHİNE AÇILAN 16 BİN DAVA VAR" Bugün AİHM'de Türkiye aleyhine açılan 16 bin dava olduğunu kaydeden Levent Gök, bunun önemli bir bölümünüyse 'adil yargılanma hakkının ihlali' konusunda açılan davaların oluşturduğunu ifade etti. AİHM'nin 2010 yılında söz konusu davalar nedeniyle Türkiye'yi 24 bin euro tazminat ödemeye mahkum ettiğini hatırlatan Gök, "Türkiye, insan hakları konusunda Afrika ülkelerinin bile gerisinde kaldığımız acı bir gerçek. Genel tablo son derece umutsuz. Türkiye'nin bu konuda dış dünyaya olan utancı giderek artıyor ve artık buna bir son verilmesi lazım. Özellikle bu konuda yaşanan hak ihlalleri, son 10 yıllık dönemde ciddi oranda arttı. Ne yazık ki Türkiye, insan haklarında sınıfta kalan bir ülke olarak dünyadaki yerini aldı. Bu durumdan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak büyük bir üzüntü duyuyorum" diye konuştu.
Toplantıda Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Kamuran KARACA konuyla ilgili arkadaşlarımızın taciz olayıyla ilgili gerekli duyarlığı gösteren TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ve CHP İl ve İlçe yöneticilerine teşekkür etti,
İnsan hakları ihlalleri her alanda artarak devam ediyor, sendikal çalışmalarımız için davalar açılıyor, cezalar veriliyor. dedi
Öte yandan; burada bulunan pek çok kamu çalışanı, emekli arkadaşımızı da yakından ilgilendiren bir durumu yaşıyoruz. 3 aydan beri kamu çalışanları zam alamamıştır Nisan ve Mayıs aylarında da 2012 yılı zamları alınacak gibi görünmüyor. Bu Türkiye’de ilk defa yaşanıyor. Meclis alt komisyonlarında bekletilen “Toplu Sözleşme Yasası” adının böyle olmasına karşılık toplu sözleşme hakkı içermiyor. dedi
Sürgün edilen öğretmenlerle ilgili olarak; Milli Eğitim Müdürlüğü ile daha önce görüşme yapıldığını ve sürgün kararlarının durdurulduğunu ancak yeni Milli Eğitim Müdürünün gelmesiyle tacize uğrayan öğretmenlerin sürgün edilerek adeta cezalandırıldığını söyledi.
İl Milli Eğitim Müdürü ile yapılacak görüşmede bu konuyla ilgili açıklama isteyeceklerini ve hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladı.