Son günlerde AKP Hükümetinin, memurların çalışma esaslarını yeniden düzenleyecek bir yasa taslağı üzerinde çalıştığı haberleri gazete ve televizyonlara yansımıştır.
Her ne kadar yeni bir gelişme gibi sunulsa da, her yıl bu tür haberlerin gündeme getirildiği hatırlanacaktır. AKP hükümeti 2003 yılında 4857 Sayılı İş Yasası ile işçiler için esnek çalışma uygulamalarını yasal hale getirdikten sonra şimdi de kamu emekçileri için esnek çalışmayı yasalaştırmak çabası içine girmiştir. AKP hükümeti yıllardır kamu istihdamını esnekleştirmek için fiili olarak ciddi adımlar atmıştır. Başta eğitim ve sağlık alanları olmak üzere kamu istihdamının önemli bir bölümünde sözleşmeli, ücretli vb adlar altında güvencesiz çalıştırma uygulamalarının ciddi boyutlara ulaştığı bilinmektedir. Özellikle eğitimde ve sağlıkta yaşanan ticarileştirme ve özelleştirme uygulamalarına paralel olarak esnek ve güvencesiz çalışma uygulamaları yaygınlaşmıştır.
Hükümetin bir taraftan kamu istihdamını esnekleştirmeye çalışırken, diğer taraftan medyaya “memur ek iş yapabilecek” gibi konuyu başka yöne çekmeye çalışan haberleri servis etmesi dikkat çekicidir. Bugüne kadar çoğunlukla işçileri ilgilendirdiği sanılan “esnek çalışma ilişkileri”, artık sadece maddi mal üreten atölyeler ya da fabrikalarda çalışan işçileri değil, hizmet üreten işyerlerinde çalışan kamu emekçilerini, özel-kamu ayrımı yapmaksızın tüm istihdam alanlarını kuşatmış durumdadır. Anlaşılan o ki, kamuda belli bir süredir fiilen gerçekleştirilen esnek çalışma uygulamalarının (taşeronlaştırma, sözleşmeli-ücretli istihdam vb) artık yasal bir düzenleme olarak kalıcılaştırılması için önümüzdeki dönemde daha somut adımlar atılacaktır. Anlaşılan odur ki AKP hükümeti, içinden geçmekte olduğumuz kriz sürecini kamu personel sisteminde esnek çalışmayı yasal bir zemine oturtmak bir fırsat olarak görmekte ve kamuoyunu yanıltıcı bilgilerle halkın kafasını karıştırmak istemektedir.
Ancak bizler kamu istihdamında, hem kamu emekçileri hem de bu hizmetlerden faydalanan halkımız için nasıl değişiklikler yapılmak istendiğini çok iyi biliyoruz. Uyguladığı ekonomik politikalarla işçiyi, köylüyü, kamu emekçisini açlık ve yoksulluğa mahkûm eden bir hükümetin, halkın ve kamu emekçilerinin yararına bir düzenleme yapması mümkün değildir.
Bu nedenle tüm halkımızı 25 Kasım’da yapacağımız greve destek vermeye, haklarımızı korumak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.