21 Şubat Dünya Anadili Günü Kutlu Olsun!
Dilsiz Yaşam Olmaz
Bézimanjîyannabe
Bêzonêdayîkcunêbeno
Leythayodloleshono
مابتصيرحياةبلالللغة
Мотботушвахлурватс
21 Şubat Dünya Anadili Günü Kutlu Olsun!
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Kurulu, 1999 yılında aldığı bir kararla 21 Şubat gününü, “Uluslararası Anadili Günü” olarak kabul etmiş ve ilk kez 2000 yılında, kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla “Dünya Anadili Günü” kutlanmaya başlanmıştır.
UNESCO verilerine göre dünya üzerinde 2 bin 500 dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıyayken, Türkiye’de yok olma riski olan anadili sayısı 18’i bulmaktadır. UNESCO tarafından yüz yıl içinde bir dili konuşacak çocuk kalmayacak durumda ise o dil tehlikede, bir dili konuşan hiç çocuk kalmamışsa o dil “ölü” kabul edilmektedir.
Etnik ve ulus düzeyinde toplulukların bütün ilişki ve etkinliklerinde, günlük yaşamlarında kullandıkları ve anlaştıkları dil, o topluluğun anadilidir. Daha geniş bir tanımla, bir insanın hiçbir eğitime tabi tutulmaksızın ailesi, çevresi ve toplumu aracılığı ile öğrendiği dil, anadili olarak tanımlanmaktadır. Her insanın anadili, et ve tırnak gibi onun ayrılmaz bir parçası olduğu halde, Türkiye’de anadilinde eğitim tartışmalarında bilimsel ve pedagojik gerçekler bilinçli olarak geri plâna itilmeye çalışılmaktadır.
Bir ülke için önemli olan, ekonomik ve toplumsal başarı sağlamak kadar, dilsel ve kültürel zenginliklerin nesilden nesile aktarılmasının imkânlarını yaratmaktır. Ancak bu başarıldığı zaman gerçek anlamda toplumsal ve kültürel gelişme, ilerleme sağlanabilir. Tarih boyunca bütün egemen sınıflar, farklı kimlik ve anadillere sahip halkların toplumsal değişim ve ilerleme içindeki rollerini engelleyebilmek için dünyanın birçok yerinde ilk olarak eğitim olgusuna el atmış, kültürel zenginlikleri talan etmiş, “resmi dil”in dışında kalan dillerle eğitimi hatta dönem dönem konuşmayı bile yasaklayarak, farklı dil ve kültürlere yönelik asimilasyon politikalarını hayata geçirmiştir.
Bireylerin anadilleri dışında sonradan öğrenilen ikinci, üçüncü diller o dillerle iletişim kurmayı sağlasa bile, asla insanın kendi anadili gibi olamamaktadır. Her bireyin kendi anadilinde eğitim alması en temel insan haklarından biri olduğu gibi, aynı zamanda eğitim bilimlerinin temel ilkesi olan anadilinde eğitim hakkının engellenmesi, günümüzde en büyük insan hakkı ihlallerinden birisi olarak kabul edilmektedir.
Anadilin kullanımının engellenmesi ilgili toplumun bütün bireylerini değişik boyutta etkilese de, tartışmasız en fazla çevresi ile iletişimini anadili ile sağlayan çocukları etkilemektedir. Bu yıl dünya çapında 14. kez kutlanan Dünya Anadili Gününü, ülkemizde anadili Türkçeden farklı (Kürtçe, Arapça, Lazca, Çerkezce, Zazacavb) olan milyonlarca çocuğun kendi anadillerinden koparılmadığı bir ortamda öğrenmeleri en temel haklarıdır.
Eğitim biliminin temel ilkesini oluşturan “Anadilinde eğitim” taleplerinin kaba milliyetçi, ırkçı, şoven duygu ve tepkilerle karşılandığı bir ortamda, Türkçe dışındaki anadillerinin varlığına ve öğrenilmesine karşı çıkmak, bir yönüyle eğitim biliminin en temel ilkesine karşı çıkmak anlamına gelmektedir. Anadilinin önemi ve gerekliliğinin yanı sıra, sosyal, toplumsal, pedagojik ve insanı boyutu yeterince tartışılmadığı ve yeterince bilince çıkmadığı sürece Dünya Anadili Günü’nün anlamını ve önemini anlamak mümkün olmayacaktır.
Türkiye, dünyada çocuklarına bayram armağan eden tek ülke olmakla övünürken, milyonlarca çocuğun kendi anadili ile eğitim görmesine “ülke bölünür” paranoyası ile yaklaşacak kadar “çağ dışı” ve bilim karşıtı düşüncelerin hala ileri sürülebilmesi, hatta anadilinde eğitim taleplerinin “suç” olarak görülmesi Türkiye açısından büyük bir utanç kaynağıdır.
21 Şubat Dünya Anadili Günü’nde, eğitim sistemi açısından milyonlarca çocuğun anadilini kullanamadığı, anadilinde eğitim göremediği için yaşadığı psikolojik travma ve mağduriyetin bu konuda somut politikalar geliştirilerek giderilmesi gerekmektedir. Kamusal, demokratik, bilimsel, ve laik eğitimin ayrılmaz bir parçası olan farklı anadiller üzerindeki sınırlamalara artık son verilmeli, her bireyin küçük yaşlardan itibaren kendi anadilini öğrenmesi ve eğitim almasının önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.
Eğitim Sen olarak, 21 Şubat Dünya Anadili Günü’nü kutluyor, farklı anadiller ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.
Şube Yürütme Kurulu Adına
Yalçın ALÇİÇEK
Şube Sekreteri