Susmadık, Susmayacağız, Alışın Heryerdeyiz! Özel

Susmadık, Susmayacağız, Alışın Heryerdeyiz!

2016-2017 yıllarını kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri çerçevesinde dün (12 Ağustos 2015 Çarşamba)  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapılan toplantıda Konfederasyonumuzun kadın taleplerini ifade etmek isteyen Kadın Sekreterimiz Gülistan Atasoy, Memur Sen yöneticilerinin saldırgan ve kadına tahammülsüz tutumu ile karşılaşmıştır. 

Konuya ilişkin olarak bugün Konfederasyonumuz ve sendikalarımızın kadın MYK üyelerinin katılımı ile bir basın toplantısı gerçekleştirilirken Eş Genel Başkanımız Şaziye Köse de kısa bir açıklama yaptı.

'Yobaz ve maganda zihniyeti ile karşı karşıyayız'

"Kamusal alanda onlar istese de istemese de bir kadınsal dönüşüm yaşanacak" diyen Eş Genel Başkanımız Şaziye Köse, sendikal hareketin en yobaz, en cahil, en erkek, en maganda zihniyeti ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Memur-Sen'in cehaletinin, ifade edilen cümlede kendisini dışa vurduğunu ifade ederek, "Kamusal sendikal mücadeleyi ve bu hareketi hiç tanımadıklarını kurdukları bütün cümlelerden anlamaktayız. Bu erkek zihniyetinin sizi temsil etmesine izin vermemelisiniz" sözleriyle kamuda çalışan kadın emekçilere ve Memur-Sen üyesi kadınlara seslendi: "Yeterliliğin de yetersizliğin de ne olduğunu biz kadınlar olarak sana öğreteceğiz" dedi.

Kadın Sekreterimiz Gülistan Atasoy tarafından yapılan açıklama aşağıdadır

Susmadık, Susmayacağız, Alışın Heryerdeyiz!

Bilindiği üzere milyonlarca emekçinin ve emeklinin, kamuda çalışan 993 bin 975 kamu emekçisi kadının geleceğini belirleyen 2016-2017 TİS görüşmelerinin 2.oturumu 12 ağustos tarihinde gerçekleşmiştir. Yıllardır hükümet ile yandaş sendika arasında orta oyunu oynandığı kamuoyunun malumudur. Konfederasyon olarak satış sözleşmesi diye adlandırdığımız ve son iki dönemdir 4688 sayılı yasaya dayandırılarak oynanmak istenen bu oyunu bozmak için mücadele ediyoruz.

 Bu yasanın gerek kapsam, işlev, tarafların belirlenmesi, imza ve itiraz yetkisi bakımından, gerekse grev hakkını engelleyen, kadın temsiliyetini ve kadın taleplerini görmezden gelen yapısıyla tarihin çöp sepetine atılması gereken bir yasa olduğunu defalarca kez ifade ettik.

Yıllardır erkeklerden oluşan toplu sözleşme masalarında kadın taleplerinin erkekler tarafından üstünkörü dile getirilmesine KESK olarak itiraz ettik. İş yerlerimizde, sokaklarda, alanlarda verdiğimiz mücadele de emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerinde söz söyleyenin biz kadınlar olması gerektiği anlayışından asla taviz vermedik. Eşit temsiliyet ilkesini ve kadınların kendi kararlarını aldığı mekanizmaları hayata geçirmiş bir emek örgütü olarak TİS masasında da bu ilkelerimize uygun bir tutum sergiledik.

3 Ağustos'ta gerçekleşen ilk oturumda Konfederasyonumuzun genel yaklaşımını ve taleplerini ifade eden Eş Genel Başkanımız Sayın Lami Özgen, bu ilkelerimiz çerçevesinde kadın taleplerinin kadın sekreterliği tarafından dile getirileceğini belirtmiştir. Ancak, ilk oturumda Çalışma Bakanı zaman darlığı ve gündem bahane edilerek, gerçekleşecek olan ikinci oturumda iş kolları raporlarına geçilmeden önce kadın taleplerimizin sunulabileceğini söylemiştir. Sayın Bakan, ikinci oturumda, tüm kamuoyu önünde söylediklerini unutmuş olacak ki, masada kadın temsiliyetine tahammülü olmayan MEMUR SEN'İN ''görüşmeleri terk ederiz''  tehdidine boyun eğerek çark etmiştir. Masada bir kadının bulunmasını ve kadın taleplerinin ayrıca dile getirilmesinin masa düzenine ve yönetmeliğe aykırı olduğunu savunan MEMUR SEN başkanı ve Çalışma Bakanı, masada farklı taraflarda oturmuş olsalar da kadın düşmanlığında aynı safta olduklarını bir kez daha ilan etmişlerdir. Erkek-devlet ve sermaye ittifakının TİS masasındaki temsilcileri olan AKP ve MEMUR SEN temsilcileri yıllardır elbirliğiyle kadın emekçilere yönelik sürdürdükleri cinsiyetçiliği bu görüşmeler esnasında doruğa çıkarmışlardır. Sırtını emekçiye değil anti demokratik yasalara ve yönetmeliklere dayayan bu anlayış sadece KESK'li kadınlara karşı değil, tüm kadınlara yönelik açık bir düşmanlık sergilemişlerdir.

Buradan tüm kadın kamu emekçilerine seslenmek istiyoruz. Bizi yok sayan,  kulak tıkayan, varlığımıza tahammül edemeyen bu anlayışa karşı sessiz kalmayalım.Sesimizi kısmaya çalışanlara karşı; kadınlar olarak SUSMAYALIM! Sözümüzü ve sesimizi birleştirelim.

KESK'li kadınlar olarak;

7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan halk iradesini hiçe sayarak, geçici hükümet adına görüşmelere katılan ve milletvekili bile olmayan Çalışma Bakanına, yasa, kasa ve masa düzleminde satış sözleşmeleri imzalamayı kültür haline getirmiş, görüşmelerde tek bir kadının bulunmasına dahi tahammül gösteremeyen MEMUR SEN Başkanına sormak istiyoruz; kadınların konuşmasından neden korkuyorsunuz?

Çalışma yaşamında kadın emekçilerin var olan yığınca sorununa her gün bir yenisi eklenirken, Kadın taleplerinin ve görüşlerinin bu masada kadınlar tarafından dile getirilmesinden niçin rahatsız oluyorsunuz?

Sımsıkı sarıldığınız erkek iktidarlarınızın sarsılmasından mı ürküyorsunuz! Satış düzeninizi bozduğumuz için mi bizi düzen bozmakla suçluyorsunuz?

BİZ KADINLAR ERKEK EGEMEN DÜZENİ BOZMAK İÇİN DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE, HER ZAMAN VE HER YERDE MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ. BÜTÜN KARAR MEKANİZMALARINDA KENDİ SÖZÜMÜZÜ SÖYLEYECEK, KENDİ KARARLARIMIZI ALACAĞIZ.

Bugüne kadar hak ettiğimiz hiç bir kazanımımızı erkek merhametine sığınarak elde etmedik. Bundan sonra da kadın gücümüze, kadın emeğimize ve örgütlü kadın mücadelemize güvenerek yürüyeceğiz.

ALIŞIN HER YERDEYİZ!

Okunma 2637 defa Son Düzenlenme Perşembe, 13 Ağustos 2015 17:24