Eğitim Sen Adana Şube Kadın Meclisi "Kadın düşmanı AKP Elini Emeğimden ve Bedenimden Çek" konulu basın açıklaması gerçekleştirmiş açıklamayı Şube kadın meclisi adına Seher TEZEL yapmıştır.
Kadın düşmanı AKP Elini Emeğimden ve Bedenimden Çek
Basına ve Kamuoyuna
AKP hükümeti, biz kadınların tüm uyarı, talep ve gündemleştirdiğimiz önerilerimizi dikkate almadan, aileyi korumak adı altında kadına yönelik şiddeti kışkırtan ve bize annelik dışında bir var olma biçimi tanımayan politikalarını sürdürüyor.
2014 yılında 281 kadın, abisi, babası, eşi, sevgilisi veya eski eşi tarafından katledilmiş 14-15 yaşındaki kız çocuklarının zorla evlendirilerek ‘aile’ içine kapatılmalarını ‘masumane’ gören anlayışlar sonucu onlarca kız çocuk intihar etmiştir. Bu cinayetleri önlemek yerine her fırsatta kadını bir erkek, bir aile üzerinden tanımlayan AKP zihniyeti, kadına yönelik şiddeti ve cinsiyetçi söylemlerini gün gün arttırarak özellikle kamusal alanda çalışan biz kadınları hedef haline getiriyor.
Geçtiğimiz günlerde Urfa’nın Siverek ilçesinde Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Ramazan KUTLU’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’kadın–erkek eşitliği fıtrata ters’’ sözlerinden görev çıkartmışçasına yazdığı ‘’Kadın Hakkı’’ isimli şiir, kadınları aşağılayan, çalışan kadınlara hakaretler içeren dili ile gerici zihniyeti okullarda var etme çabasıdır. ’’Tak yüzüğünü evinde otur’’ ‘’ fıtratını zorlama’’ ‘’kariyer yapacağım dedin/erkeklerle yarıştın/çocuk doğurdun, bakıcıya bıraktın/sen kariyer yapıyorsun/evde bakıcı yüzüne tükürüyor çocuğunun/erkekleşme yarışma’’ ‘’hele sen evlisin/kocanı bil/erini bil’’ gibi ifadeler içeren şiirin, öğrencilere yönelik çıkarılan bir okul dergisinde yayınlanması, öğrencinin gözünde kadın öğretmenin niteliğini düşüren bir algı yaratmayı amaçlamaktadır.
Bizler Eğitim Sen’li kadınlar olarak bu algı ve zihniyetlere karşı sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz
İktidarının kadın düşmanı söylem ve uygulamalarından cesaret alan Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin YILDIZ, gerici söylemlerine her geçen gün bir yenisini ekliyor. Daha önce ‘’çalışan kadın fuhuşa hazırlık yapan sürece destek oluyor’’ ‘’kadın haber spikeri izlemek caiz değildir.’’ gibi cinsiyetçi açıklamalarıyla gündeme gelen Nurettin YILDIZ, son olarak ‘’altı yaşında çocukla evlenilebilir.’’ diyerek çocukları hedef almıştır.
Yıldız, çocuk tecavüzünü özendirici açıklamasıyla alenen suç işlemiştir. Bizler Nurettin YILDIZ hakkında yasal sürecin başlatılmasını talep ediyor, sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.
Erkek egemen sistem, bir yandan biz kadınların hayatına, kimliğine, bedenine bir yandan da emeğimize saldırmaya devam ediyor. Kadın bedeni, emeği ve yaşamı bir bütün olarak erkek-devlet-sermaye denetiminde tutulmak isteniyor. Kadınlar aileye mahkum edilerek iş yaşamından koparılmak ve cinsiyetçi iş bölümü derinleştirilmek isteniyor. Bu anlamda yeni yılın ilk günlerinde ‘’annelik bir kariyerdir’ diyen, daha önce de her fırsatta kadına en az üç çocuk doğurmasını buyuran akıl, şimdi bu kariyere sahip olmayı teşvik eden ve destekleyen ‘’müjdeli haberler’’ ifşa etmeyi sürdürüyor.
Başbakan Davutoğlu’nun “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı” açıklaması, adından da anlaşılacağı gibi erkek egemen iktidarın kadını hapsetmeye çalıştığı sınırları açığa çıkaran bir açıklamadır.
Bu düzenlemelerle bir yandan esnek, yarı zamanlı çalışma biçimleriyle kadınlar ucuz işgücü olarak istihdam edilmek istenmekte, diğer yandan sadece eş ve annelik kimlikleriyle tanımlanarak aile içine hapsedilmeye çalışılmaktadır. Açıklamalardan anlaşılan, bizim ısrarla gündemde tutmaya çalıştığımız kreş talebine sadece değinilmekle yetinildiği, ev içi bakım sorumluluğunun yine kadına havale edildiğidir. Adında aile ve nüfus yapısı geçmesine rağmen bu programda sadece engelli çocukların bakımında kadına destek sunulacağı belirtiliyor, yaşlıların bakımına ilişkin herhangi bir ifade yer almıyor. Devletin sağlamakla yükümlü olduğu hizmetler, sanki kadınların sorumluluğundaymış gibi yaklaşılarak, kadınlara müjdeleniyor. Her zaman söylediğimiz gibi devlet, vatandaşlarının sosyal ve ekonomik haklarını sağlamakla yükümlüdür. Nitelikli çocuk, hasta ve yaşlı bakımına erişim hakkı, bir kadın meselesi değil toplumsal bir meseledir.
Kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmanın yolu, toplumsal cinsiyet perspektifine kör ve cinsiyetçi iş bölümünü yeniden üreten politika ve programlar yerine; kadınların, deneyim ve çalışmaları sonucu ortaya koymuş oldukları taleplerini gören politikalar yapmaktan geçer. Kadının istihdama katılımını sağlayacak politikalarsa “fıtrat”ımıza eşitsizlik yazmaya çalışmakta ısrar eden bir akılla yapıldığı müddetçe, toplumsal cinsiyet politikasızlığı olarak kalmaya mahkumdur ve açıktan ifade edildiği biçimiyle kadına annelikten başka bir “kariyer” yapma olanağı vermez.
Biz, Eğitim Sen’li kadınlar olarak kadını ve kadının istihdamını ilgilendiren konuların “aile” ve “nüfus” politikalarıyla birlikte anılmasına, evlenelim ve çocuk doğuralım diye bize para teklif edenlere itiraz ediyoruz.
Bizler koşulsuz olarak 24 saat açık, nitelikli, erişilebilir ve ücretsiz kreşler açılıp ücret eşitsizliği giderilene kadar, anne olmak isteyen çalışan kadınların hak gaspına uğramadan istihdam edilebilmesi sağlanana, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak politikalar yapılana ve ayrımcılıkla baş etmek için önlemler alınıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.
Sizler de eşitsizlik fıtrattandır demekten vazgeçin ve elinizi bedenimizden, emeğimizden çekin.17.01.2015
EĞİTİM SEN ADANA ŞUBE
KADIN MECLİSİ Adına
SEHER TEZEL