HER ÇATIŞMA, YENİ ÖLÜMLER DEMEKTİR.
YETER ARTIK, EVLATLARIMIZ ÖLÜME NİKAHLI DEĞİL
KESK, savaşları toplumların yaşamından sonsuza kadar çıkarmayı; ülkemizde çatışmasız ve barış için de yaşanan bir ortamın oluşturulmasına katkıda bulunmayı; hangi nedenlere dayanırsa dayansın, şiddetin en örgütlü ve amansız biçimi olan savaşın kutsanmasına karşı durarak, toplum da var olan barış kültürünü açığa çıkarmayı; önüne vazgeçilmez bir görev olarak koymuştur.
Bu güne kadar Kürt sorununu salt askeri operasyonlarla çözme eğilimi sonuç vermediği gibi sınır ötesi operasyon, çatışmaların kalıcılaşması ve yaygınlaşması ihtimalini de beraberinde getirecektir.
Üzerinde yaşadığımız coğrafya da halklar arasında güven ve kardeşlik duygularının güçlenmesine hizmet etmeyen her tutum, telafisi imkansız yaralar açacak ülke içinde de toplumsal gerilimi tırmandıracaktır.
Çatışmalar Son Bulsun, Analar, Babalar Ağlamasın, Çocuklar Öksüz Kalmasın
Türkiye, çalkantılı bir sürecin içinden geçmekte ve ABD emperyalizmi tarafından Ortadoğuda ki kaos ve işgal ortamına çekilmek istenmektedir. Çatışmalar sonucunda her gün gençlerimiz hayatlarını kaybetmekte, kaybolan canlar toplumumuza büyük acılar vermektedir. 19 Haziran tarihinde gerçekleştirilen son çatışmalarda 11 askerin daha hayatını kaybetmesi bir çoğunun yaralanması bu acıları derinleştirmiştir. Yaşamlarının baharında olan, aileleri yoksulluğun pençesinde ayakta kalma savaşı veren bu genç insanlar, geride gözü yaşlı analar, babalar, eşler ve çocuklar bırakmaktadır. Bu kan, bu gözyaşı, toplumsal hafızada silinmeksizin biriken bu acılar artık yerini çözüme ve barışa bırakmalıdır. Gün, kardeşlik ve demokratik çözüm günüdür.
Unutulmamalıdır ki toplumumuz barışa büyük özlem duymakta, acılara ve akan kana son verilmesi için gerekli adımların atılmasını beklemektedir. İntikam çığlıklarının, savaşların ve bombaların sorunları çözmek yerine daha da derinleştirdiği ve çözümsüzlüğü dayattığı ortadayken, infial ve linç kampanyalarına izin vermemek en büyük sorumluluktur. Toplumda artan öfke ve linç psikolojisinin halklar arasında düşmanlığa izin verecek düzeye getirilmemesi ve önlenmesi en büyük öncelikler arasında yer almalıdır.
Bu çerçevede, alınacak her türlü kararda aklıselim galip gelmeli, halkları birbirine düşmanlık çizgisine çekecek kışkırtmalardan kaçınılmalıdır. Türkiye’nin ve Kuzey Irak’ın ABD eliyle bir bölge savaşında ön cephe haline getirilmek istendiği, ortada duran somut bir gerçekliktir. Bu ortamda, sorunları demokrasi ve barış kültürü çerçevesinde halkı bütünleştirerek çözme yolunda irade koymak emperyalist oyunu bozacak, oyunun uzantılarını da çaresiz bırakacaktır. Türk ve Kürt birlikteliğini emperyalistler bozamaz, demokrasi ve barışçıl çözüm ise bu birlikteliği daha da pekiştirir. Bir kere daha ortaya çıkmıştır ki emperyalizme karşı, bir arada yaşama kültürünün pekiştirilmesi tek panzehirdir.
Değerli basın Mensupları;
İşte böylesine bir dönemde çatışmalar sonucu onlarca gencimizin yaşamını yitirmesi ve bunu bir siyasi malzemeye dönüştürmek için bekleyenler, bu çatışmaları da fırsat bilerek savaş çığırtkanlığı yapmaya, ülkede provokasyonlara çanak tutmaya kalkışmaktadırlar.
Son çatışmalar sonucu oluşan ağır hava, savaşı çağrıştırmış, özellikle ülkede ve ülke dışında yeni gerginliklere neden olmaktadır.
Gerilimin had safhada olduğu bu süreçte çatışmalara karşı durabilmek, barışı haykırabilmek tüm demokrasi güçlerinin başlıca görevi olarak görülmektedir.
Yoksulluğun, işsizliğin, açlığın kendini dayattığı bu ortam, çatışmaların da yaratacağı yıkım ile katlanarak artacaktır.
Türk ve Kürt emekçileri birbirine boğazlatacak olan bu çatışmalı ortamın son bulması için herkese görev düşmektedir.
Türkiye'de demokrasiden, barıştan, eşit koşullarda bir arada yaşamaktan ve adaletten yana olan herkesi; tüm demokrasi güçlerini, barıştan yana olan herkesi provakasyonlara karşı tutum almaya, toplumda barışa ve demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyoruz. Gerçek ve kalıcı bir barışın şiddetten değil hak ve özgürlüklerin herkes tarafından eşit kullanımından geçtiğine inanan herkesi sağduyulu, serinkanlı ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz.
Yaşamlarını yitiren askerlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileriz.
Saygılarımızla. 20.06.2010
GÜVEN BOĞA
KESK DÖNEM SÖZCÜSÜ
EĞİTİM SEN ADANA ŞUBE BAŞKANI