SUSMAYACAĞIZ!, DİRENECEĞİZ! BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ!

 

Kamu emekçilerine ve konfederasyonumuza yönelik baskı ve saldırılar, gözaltı ve tutuklamalarla devam ediyor. Sendikal hak ve özgürlüklerimizi yok sayanlar yine kamu emekçilerinin haklarının gasp edilmesi öncesi düğmeye bastılar. Kamu emekçileri sendikal hareketinin kurucusu ve sözcüsü olan örgütümüzün yıllardır verdiği emek mücadelesi, yine şafak operasyonlarıyla sindirilmeye çalışılıyor.

Son dönemde ülkemizde yaşananlar AKP’nin, yarattığı korku imparatorluğunun gölgesinin ulaşmadığı hiçbir alan bırakmamaya kararlı olduğunu göstermektedir. Tasavvur ettikleri resmi hayata geçirmek için Türkiye’yi hızla tek adam diktasına doğru sürükleyenler; muhalif-demokrat kesimleri cendereye alarak tüm toplumu derin bir sessizliğe mahkûm etmeyi amaçlamaktadır. Bunun için öğrencileri, avukatları, sendikacıları, gazetecileri, korku imparatorluklarına karşı sesini yükselten herkesi gözaltına almakta hukuksuz isnatlarla tutuklamakta sakınca görmüyorlar.  Kısacası insanca bir yaşam ve demokratik bir ülke isteyen herkesi hedef tahtasına koymaya devam ediyorlar.

Bu politikalar sonucunda gezi parkı eylemleriyle başlayan halkın demokratik tepkisini ortaya koyduğu etkinliklere yapılan saldırılar sonucunda 4 yurttaşımız hayatını kaybetti. 18 yurttaşımız gözünü kaybetti, yüzlerce yurttaşımız yaralandı hatta yaralılara yardım eden doktorlar, hemşireler gazlandı, darp edildi ve gözaltına alındılar.

Kamu çalışanları olarak haklarımız için ve haksızlıklara karşı 4-5 Haziran ve 17 Haziran tarihlerinde Ülke genelinde Grev yaptık.  Bugün 4 ve 17 Haziran tarihleri arasında hem grevler için hem de gezi parkı eylemlerine katılanlar diyerek İçişleri Bakanlığının istemiyle soruşturma başlatılmıştır. En meşru haklarını kullanan kamu çalışanları için baskı ve sindirme müdahalesi olarak gördüğümüz bu uygulamayı şiddetle tepki gösteriyoruz.

Buradan soruyoruz; AKP politikalarıyla bunalan ve tepkilerini sokağa taşıyan kamu çalışanlarına ve insanlara soruşturma açmak hangi hukuki kapsamda yapılmaktadır?

AKP mitinglerine kamu araçlarıyla taşınan kamu çalışanları için de soruşturma yapılacak mıdır?

Diğer taraftan bu baskılamanın bir başka yöntemi de gözaltı ve tutuklamalardır. Bu sabah Üyemiz Eser Çapar’ında aralarında bulunduğu 4 kişi evlerinden gözaltına alınmışlardır.  Halkla birlikte tepkilerini alanda ortaya koymaktan başka bir suçlama olmayacağını düşündüğümüz bu gözaltları kınıyor ve serbest bırakılmalarını talep ediyoruz.

Diğer taraftan son yıllarda ardı ardına yapılan operasyonlar sonucunda aralarında KESK Genel Örgütlenme Sekreteri Akman ŞİMŞEK ‘inde tutuklu arkadaşlarımızın sayısı 87’dir.

 

KESK olarak, ne zaman haklarımızı, özgürlüklerimizi yok sayan düzenlemelere, saldırılara karşı emek ve demokrasi mücadelemizi yükseltsek karşımızda korku imparatorluğunun mimarı AKP’yi buluyoruz.  

Gözaltına alınan arkadaşlarımıza, sendikal faaliyetlere katılmaları suç olarak gösterilmekte ve bu kapsamda sorular yönetilmektedir. Ancak bildiğimiz bir şey varsa o da AKP’nin emek ve demokrasi düşmanlığında “ustalaştığı”, kendisine muhalefet eden herkesi bazen varlık nedenlerini oluşturan en doğal eylem ve etkinlikleri suç sayılarak, bazen de suç yaratarak itibarsızlaştırılmak istediğidir.

Bizler biliyoruz ki; sömürü ve yağmaya karşı emeğin hakkını, savaşa karşı barışı, emperyalizme karşı bağımsızlığı, ırkçılığa ve şovenizme karşı hakların kardeşliğini kararlılıkla savunduğumuz, baskı ve sömürü düzeni üzerine kurulu bu köhne düzene karşı her koşulda direneceğimizi ifade ettiğimiz için bu tabloyla karşı karşıyayız.

Bilinmelidir ki, KESK ve dostları emek ve demokrasi mücadelesini yükselterek her türlü hukuk dışı uygulamanın karşısında olmaya devam edecek, emek ve demokrasi güçleri için her geçen gün kararan bu tabloyu ortadan kaldırma mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir.  Tutuklanan üyelerimizin haklarını her zeminde koruyup savunmaya devam edeceğiz. AKP hükümetinin faşizan politikalarına karşı duracak, zulmün ve zorbalığın efendileri önünde asla boyun eğmeyeceğiz.

 

KESK olarak tüm demokratik muhalefete, üye ve yöneticilerimize yönelik soruşturma, yıldırma ve sindirme uygulamalarına son verilmesini, tutuklanan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. 19.06.2013

 

KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü

Kamuran KARACA

Eğitim Sen Adana Şube Başkanı

Okunma 2115 defa