İnsanca Bir Yaşam İçin Emekten Yana Demokratik Bütçe İstiyoruz!

Değerli Basın ve Kamuoyuna;

AKP hükümetinin neoliberal, gerici-muhafazakar, baskıcı, otoriter uygulamalarının sıklaştığı bir dönemden geçmekteyiz.

Attığı her adımda emekçilerin haklarını ellerinden alan, özgürlüklerini kısıtlayan AKP hükümeti, küresel sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda emeğe dönük saldırılarını arttırmaktadır.

Emek alanında karşı karşıya olduğumuz yıkım politikaları, ülkemizin içinde bulunduğu karanlık tabloyu açıkça gözler önüne sermektedir. Güvencesiz ve esnek bir çalışma yaşamı, kölelik düzeni ekseninde emekçilere dayatılmakta, işini kaybetme tehlikesini, sendikasızlaşmayı, koruyucu düzenlemelerden yoksun kalmayı, çalışanın kendisi ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler için düşük geliri beraberinde getiren bu düzenlemeler kamu alanında da yaygınlaştırılmaktadır.

AKP’nin ısrarla gündemde tuttuğu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki kapsamlı değişikliklerle tüm kamu emekçileri taşeron, esnek, performansa dayalı, güvencesiz ve kuralsız bir çalışmanın ucuz işgücü haline dönüştürülmek istenmektedir.

İşçilerin bedeller ödeyerek kazandığı kidem tazminatını ortadan kaldırmak istemektedir.

Sağlıkta dönüşüm politikalarıyla bu alanı piyasa koşullarına göre belirlerken, sağlık çalışanlarının hakları teker teker ellerinden alınmakta, performans yöntemiyle sağlık çalışanlarını bir taraftan itibarsızlaştırmakta, diğer taraftan köleleştirmek istemektedir.

TMMOB’a bağlı odalarda örgütlenen mühendis ve şehir plancılarının yetkileri çıkarılan yasalarla budanmakta bu alanda halkın ve ülke yararına çalışan odaların yetkileri yandaş kurumlara aktarılmak istenmektedir.

Neoliberal politikalar sonucu emekçilere yönelik saldırılar artarken, güvencesiz, taşeron çalıştırma gibi uygulamaların en fazla etkilediği kesim olan kadınlara yönelik saldırılara, “Kadın istihdam paketi” ile yenileri eklenmektedir.

Tüm bu politikalar paralelinde hepinizin hatırlayacağı gibi 2014-2015 dönemini kapsayan toplu satış sözleşmesinde milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin haklarının bir kez daha gasp edildiğine tanık olduk. Kamu emekçilerinin hak ve özgürlüklerini toplu olarak gasp eden AKP-Memur Sen mutabakatı, yıllardır kadro bekleyen 4/C’lilerin ve ek ödeme adaletsizliğinin kurbanı öğretmenlerin ağzına bir kaşık bal çalarak ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, iş güvencesi sorununun çözümü,  vergi dilimi adaletsizliğinin giderilmesi başta olmak üzere onlarca sorunu görmezden geldi.

AKP hükümetinin her alanda attığı adım, bu tabloyu her geçen gün daha karanlık bir hale getirmektedir. Bu adımların izi bugün gündemimizde olan 2014 yılı Bütçe Kanun Taslağı’nda net bir şekilde izlenmektedir.

Kaynakların nasıl ve kimlerden toplanacağından, bu kaynakların kimler için ne şekilde harcanacağına kadar varan kararları içeren bütçe, bu yıl da AKP hükümetinin sınıfsal ve siyasi tercihlerini bir kez daha ortaya koymaktadır. Emekçilerin birikimlerine el koyarak, ağır vergilerle toplanılan kaynaklar bugün bir kez daha savaşın, rantın, sermayenin, muhafazakarlığın tesis edilmesine aktarılmaktadır.

Emekçilerin ücret, sosyal güvenlik hakları, kıdem tazminatı gibi bugüne kadar yoğun mücadeleler ile kazanılan tüm hakları lağveden bu soygun düzeninde emperyalizmin taşeronluğu, toplumun tüm ezilenlerini baskı altında tutacak mekanizmaların güçlendirilmesi emekçilerin vergileriyle finanse edilmektedir. Net bir şekilde görülmektedir ki, ülkemizde emekçilerin ödemiş olduğu her kuruş vergi kendilerine “yol, su, elektrik, okul, hastane” olarak değil, “daha fazla savaş, toma, gaz, gözaltı, baskı ve ölüm” olarak dönmektedir.

Siyasi alanda yaşanan gelişmelerle birlikte emek alanında da uygulanan yıkım politikaları tüm boyutlarıyla karşımızdadır.

Bizler, tüm bu saldırılara karşı koymak, hak kayıplarını önlemek ve yeni kazanımlar elde etmek için fiili ve meşru mücadeleyi yükseltmekten başka bir yolumuzun olmadığını biliyoruz.

AKP'in aynı politikalarda ısrar etmesi, gelişmelerin daha da tehlikeli bir hal alması karşısında KESK, DİSK, TMMOB ve TTB ile birlikte durum değerlendirilmesi yapılmış, sonuç olarak; 7 Aralık 2013 Cumartesi günü saat 12.30'da  "ABD Emperyalizminin Taşeronu Olmayacağız - Ortadoğu’nun Geleceğine Halklar Karar Versin - Suriye’de Emperyalist Müdahaleye Hayır - İçte ve Dışta Savaşa Hayır" sloganlarıyla tüm antiemperyalist ve savaş karşıtı güçlerin katılacağı Gaziantep bölge mitingi yapılması kararı alınmıştır.

Bu kapsamda AKP iktidarının siyasi ve ideolojik hedefleri doğrultusunda kazanılmış haklarımızın birer birer elimizden alınmasına ve hazırladığı 2014 yılı bütçesine karşı, haklarımızın ve irademizin takipçisi olarak Bütçeden Hakkımızı İstiyoruz ve kazanılmış haklarımızı gasp ettirmeyeceğiz ilkesiyle alanlarda olacağımızı sizlerin aracılığıyla kamuoyuna duyuruyoruz.

Taleplerimiz yine karşılanmazsa 19 Aralık 2013 Perşembe günü AKP hükümetini uyarmak için GREV’de olacağız. Bütçeden hakkımızı alana dek mücadeleye devam edeceğiz.03.12.2013

KESK DİSK TMMOB TTB

 

Kurumlar Adına

Kamuran KARACA

Eğitim Sen Adana Şube Başkanı

 
Okunma 1999 defa