TOPLANTI, GÖSTERİ VE YÜRÜYÜŞ HAKKIMIZ ENGELLENEMEZ, YARGILANAMAZ Özel

,TOPLANTI, GÖSTERİ VE YÜRÜYÜŞ HAKKIMIZ ENGELLENEMEZ, YARGILANAMAZ

 

Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan emek ve demokrasi güçlerinin üye ve yöneticilerin mahkemesi bugün Saat:10.20'de Adana adliyesinde gerçekleştirildi, duruşmadan önce İnönü parkında toplanan demokratik kitle örgütleri adliye önüne yürüyüş yaparak basın açıklaması gerçekleştirdi. 

 

Açıklamaya Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran KARACA ve Eğitim Sen Genel Merkez Eğitim Sekreteri Elif ÇUHADAR katıldı, adliye önünde yapılan basın açıklamasını kurumlar adına KESK dönem sözcüsü Dr. Tekin MÜJDE gerçekleştirmiştir. Açıklamadan sonra yargılanan arkadaşlarımız duruşmaya katıldılar. Duruşma karar için 3 Kasım 2014 tarihine ertelenmiştir.

 

TOPLANTI, GÖSTERİ VE YÜRÜYÜŞ HAKKIMIZ ENGELLENEMEZ, YARGILANAMAZ

 

 

 

Değerli basın, değerli kamu emekçileri, sevgili dostlar;

 

21 Aralık 2011 tarihinde KESK’in çağrısı ile

 

* Grev hakkımızın yasal teminat altına alındığı bir toplu sözleşme düzeni için,

 

* Kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine son verilmesi için,

 

* KHK demokrasisine son verilmesi için

 

* Her türlü güvencesiz çalışmaya son verilerek, tüm çalışanlara kadrolu iş güvencesi sağlanması için,

 

* Tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleşmesi için,

 

* Temel ücretlerin artırılarak, eşit işe eşit ücretin hayata geçirilmesi için,

 

* Ek ödemelerin tüm emekçiler için eşitlenerek emekliliğe yansıtılması için,

 

* Net asgari ücretin açlık sınırı olan bin TL’ye çıkarılması ve tüm ücret ve maaşlarda bu tutarın vergi kesintisi dışında bırakılması için,

 

* Hukuksuz, haksız, ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi, tutukluların serbest bırakılması için 21 Aralık’ta grevdeyiz dedik ve tüm ülkede olduğu gibi Adana’da da KESK ve bağlı sendikalar olarak iş bıraktık.

 

Hastanelerden ve şehir merkezinden binlerce emekçi ile Uğur mumcu alanına yürüyüşler düzenledik. Gerçekleştirdiğimiz yürüyüş ve basın açıklaması sırasında şiddet içeren bir davranış sergilenmediği gibi, eylemimizi barışçıl bir şekilde sonlandırdık.

 

 

 

Fakat bu görkemli eylemi kamuoyunda tartışılır hale getirmek, sokağa çıkanlara ve talepleri etrafında iş bırakan tüm emekçilere gözdağı vermek için 20 kamu emekçisi hakkında 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine aykırı davranmaktan Adana 10.Asliye Ceza Mahkemesinde Dava açıldı. Bu davanın ilk duruşmasında davanın anlamsızlığı benzer eylemlerin bazı dönemlerde suç kapsamın da ele alınıyor olması bazı dönemlerde ise herhangi bir soruşturmaya gerek duyulmaması tamamen bir çifte standart bir tutumu göstermekte olduğunu duruşmada ifade ettik. Savunmalarımızın ardından ilk duruşmada beraat ettik. Fakat Yargıtay beraat kararını bozarak davanın yeniden görülmesini hükme bağladı. İşte bugün demokratik hak ve çıkarlarımız için yeniden yargılanacağız.

 

 

 

Değerli basın, değerli arkadaşlar;

 

Valiler ancak kanunda açıkça yetki verilmesi ve düzenleme bulunması halinde “kamu güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı korumak amacıyla” genel emirler yayınlayabilirler. İtiraza konu cezaya dayanak teşkil eden emrin hukuki dayanağı olarak gösterilen 2911 sayılı yasada; valilere toplantı ve gösteri yürüyüşü yerlerini ve güzergâhlarını belirleme yetkisi verilmiştir. Aynı yasanın tanımlar başlıklı maddesindeki toplantı ve gösteri yürüyüşü tanımı ile İçişleri Bakanlığı'nın 11.06.2004 tarih ve 2004/100 sayılı genelgesinde “basın açıklamalarının Anayasanın 25 ve 26. maddelerinde düzenlenen düşünce ve kanaat hürriyeti ve düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanımı olarak değerlendirilerek 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri yasasının dışında kabul edileceği” yönündeki talimatı uyarınca basın açıklamaları yapılacak yerler veya basın açıklamasının yasak olduğu yerler konusunda valiliklere herhangi bir yetki verilmediği de açıktır. Yapılan basın açıklaması Valilik tarafından sayılan yerlerden biri olan Uğur Mumcu alanında yapılmıştır. Ancak buraya açıklamayı düzenleyen KESK’e bağlı sendikalar sendika ve işyerlerinin önünden toplanılarak gelinmiş, trafiği aksatmadan yürüyüş yapılmıştır. Bu basın açıklaması ve yürüyüş sırasında hiçbir şekilde kamu güvenliği ve huzuru aksatılmamıştır.

 

 

 

Söz konusu uygulama ile düşünce ve ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü hakları ihlal edilmektedir. Zira basın açıklaması yapma, görüş ve düşüncelerini basınla paylaşma düşünce ve ifade hürriyeti olarak nitelendirilebilir ve bu da Anayasal bir haktır. Bu hakkın daha aşağı normlarla kısıtlanması uygun değildir. Anayasa’nın 13. maddesi “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz” şeklindedir.

 

Bu dava ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10 ve 11. Maddelerinin ihlal edildiği de ortadadır. Şöyle ki;

 

a) AHİS 10. madde 1. fıkra ile korunan ifade özgürlüğü hakkı ihlal edilmiştir.

 

b) AİHS’nin 11. Maddesi ile korunan toplanma ve örgütlenme özgürlüğü hakkı ihlal edilmiştir: Zira tesis edilen bu ceza ile toplantı ve gösteri yapma özgürlüğü kısıtlanmaktadır. İdarenin toplantı ve gösteri özgürlüğünün kullanım hakkını kısıtlayacak kararları da bu hakkın ihlali niteliğini taşımaktadır. Daha önce verilen AHİM kararlarında “devletlerin gösterilerin en iyi şekilde yapılması ve bütün vatandaşların güvenliğini sağlamak amacı ile makamların yasal gösteriler için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğünün bulunduğu, devletlerin sadece toplantı yapma hakkını korumakla kalmayıp, bu hakkı dolaylı yoldan usulsüz bir şekilde sınırlandırmaktan da kaçınmalarının gerektiği” belirtilmektedir.

 

 

 

Değerli basın, değerli arkadaşlar;

 

Toplantı ve gösteri yürüyüşleri uluslararası hukuk tarafından da güvenceye alınmışken Türkiye’de halen yargılama konusu yapılabilmektedir.

 

KESK’e yönelik AKP iktidarının kinci tutum ve davranışlarını 12 yıl boyunca fazlasıyla yaşadık. Halen KESK üyelerinden bir çok arkadaş cezaevlerinde tutulmaktadır. Ve bizler biliyoruz ki bu dava son dava olmayacaktır. Bizler demokratik bir ülkede çalışma yaşamının iyileştirilmesi, temel insan hak ve özgürlüklerinin elde edilmesi için üzerimize düşeni bundan sonrada yapmaya devam edeceğiz. Saygılarımızla.

 

YARGILANAN ARKADAŞLAR

 

1. ABDULLAH YALÇIN (EĞİTİM SEN ESKİ MALİ SEKRETERİ) 

 

2. AHMET KARAGÖZ(EĞİTİM SEN ADANA ŞUBE BAŞKANI)

 

3. BÜLENT KARA(DİSK-DEVRİMCİ SAĞLIK İŞ) 

 

4. CUMALİ BOLAT (DİSK-DEVRİMCİ SAĞLIK İŞ YÖNETİCİSİ)

 

5. FARUK ONUK (SES ESKİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ) 

 

6. GÜVEN BOĞA (EĞİTİM SEN HUKUK SEKRETERİ)

 

7. HALİL KARA (EĞİTİM SEN ESKİ EĞİTİM SEKRETERİ) 

 

8. İSMAİL BULCA(TTB MERKEZ KONSEY İYESİ) 

 

9. KAMURAN KARACA(EĞİTİM SEN GENEL BAŞKANI) 

 

10. MEHMET AKARSUBAŞI (EĞİTİM SEN ESKİ ÖRGÜTLENME SEKRETERİ)

 

11. MUSTAFA HOTLAR(DİSK-DEVRİMCİ SAĞLIK İŞ BAŞKANI) 

 

12. MUZAFFER YÜKSEL(SES ESKİ ŞUBE BAŞKANI) 

 

13. NUH DEMİRPAS(ADANA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU ÜYESİ) 

 

14. ORHAN ALICI(EĞİTİM SEN ESKİ HUKUK SEKRETERİ) 

 

15. OSMAN KÜÇÜKOSMANOĞLU (ADANA TABİP ODASI ESKİ BAŞKANI)

 

16. RESMİYE KAYA (ADANA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU ÜYESİ) 

 

17. SİNAN TUNÇ (BES ESKİ ŞUBE BAŞKANI)

 

18. UTKU BEKİR ERSÖZLÜ (ADANA TABİP ODASI ÜYESİ)

 

19. YALÇİN ALÇİÇEK (EĞİTİM SEN ESKİ ŞUBE SEKRETERİ)

 

20. YUSUF KÖSELE (HABER SEN ŞUBE BAŞKANI)

 

Tekin MÜJDE

 

KESK ADANA ŞUBELER PLATFORMU DÖNEM SÖZCÜSÜ

 

SES ADANA ŞUBE BAŞKANI

 

Okunma 2309 defa