İNADINA BARIŞI HAYKIRACAĞIZ Özel

İNADINA BARIŞI HAYKIRACAĞIZ

29 Aralık 2015 tarihinde KESK, DİSK, TMMOB ve Adana Tabip Odası olarak; “savaşa karşı barışı – ölüme karşı yaşamı savunuyoruz” ve 27 Aralık 2015 tarihinde Emek Partisinin “Savaşa Karşı Barışı Savunuyoruz” konulu basın açıklamalarından kaynaklı Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesi ile Eğitim Sen Adana Şube Özlük ve Hukuk Sekreterimiz Mehmet AKARSUBAŞI Adana Emniyet Müdürlüğüne çağrılarak ifadesi alınmıştır.

Bugün yine; Toplumsal Özgürlük Parti Girişimi üyesi Dilara AKGÖZ, İHD cezaevi komisyon üyesi Necat Okay ve Ç.Ü. Psikoloji bölümü öğrencisi Çağla Cemali Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle Adana Emniyet Müdürlüğüne çağrılarak ifadeleri alınmıştır.

 

Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde adı konulmamış fiili bir savaş vardır. Savaş; kan, ölüm, gözyaşı demektir. Eğitim Sen olarak; savaşa karşı barışı – ölüme karşı yaşamı savunuyoruz. Savunmaya da devam edeceğiz. “savaşa hayır, barış hemen şimdi” şiarı ile savaşın sonuçları üzerinde yaptığımız tüm basın açıklamalarına adli soruşturmaların açılması sindirmeye yönelik olduğunu biliyoruz. Bu nedenle diyoruz ki yanlış kapı çalıyorsunuz. Korkak arıyor iseniz; mesainizi başka yerlerde yapın. İç hukukun ve Uluslararası sözleşmelerde kaynaklı haklarımızı kullanıyoruz. Düşündüğünü ifade etme suç değil Anayasal bir haktır.

Bugün sabah 07.00’da Diyarbakır Yenişehir’de başlayan çatışma sesleri sonrasında çocuklarını daha güvenli bir yere götürmek için hazırlık yapan Eğitim Sen Diyarbakır 2 Nolu şube üyesi Mevlüde Ketani, 8. kattaki evinin penceresinden seken kurşunun başına isabet etmesi sonucu ağır yaralanmıştır.

Pencereden seken kurşun çocuklarının gözü önünde Mevlüde öğretmenimizin ensesinden girmiş ve bir gözünü kaybetmesine neden olmuştur. Sendikamıza ulaşan bilgilere göre çocuklarının gözleri önünde vurulan ve sabah saatlerinde ameliyata alınan Mevlüde Ketani’nin hayati tehlikesi sürmektedir.

Ülkenin bir bölgesi cayır cayır yanarken, oluk oluk kan akarken, çocuklar, kadınlar, gençler, yaşlılar katledilirken ve yine yoksul emekçi halkın; polis, asker evlatları şehit olurken seyirci kalmak vatana ihanetin ta kendisidir.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerin bir bölümünde 30 gündür sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. 30 gündür çocuklar okula gidemiyor. 30 gündür çocuklar sokağa çıkamıyor. 30 gündür sıcak bir yemek yiyemedikleri gibi, 30 gündür binaların bodrum katlarında yaşamaya mecbur bırakılıyor. Egemenlere ve Siyasal İktidara sormak isteriz; çocuklarınız bu durumda olsa tepkiniz ne olurdu?

Eğitim Sen, emek mücadelesi ve demokrasi mücadelesinin bir bütün olduğunu ve birbirinden ayrı değerlendirilemeyeceğini savunmaktadır. Hayatın en temel gerçeklerine göz kapamak yaşanan sorunları çözmeyeceği gibi, daha da derinleştirecektir. Bu konuya dikkat çeken özlük ve hukuk sekreterimize 10 Ekim Ankara katliamından buyana açılan 7. Davadır, önümüzdeki süreçte daha kaç tane açılacak soruyoruz,  özlük ve hukuk sekreterimiz Mehmet AKARSUBAŞI, Dilara AKGÖZ, Necat OKAY ve Çağla Cemali arkadaşlarımız yalnız değildir.

Bizleri baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamaların karşısında geçmişte olduğu gibi, bugün de sesiz kalmayacağız. Adana'da yaşanan soruşturmaların, baskı ve yıldırma amaçlı olduğu ve tıpkı öncekiler gibi asıl amacın gözdağı vermek olduğu açıktır. Baskılara, tehditlere ve zorbalığa asla boyun eğmeyeceğimiz bilinmelidir. Bizleri böylesi yöntemlerle korkutacağını ve sindireceğini sananlar, daha önce olduğu gibi yine hayal kırıklığına uğrayacaklarını bilmelidir!mehmet akarsubaşı06.01.2015

Ahmet KARAGÖZ

 

Eğitim Sen Adana Şube Başkanı

Okunma 2532 defa