Baskı ve Soruşturmalarınızdan Korkmadık, Korkmuyoruz, Korkmayacağız Özel

10 Ekim 2015 tarihinde saat 10:04’de Başkentin göbeğinde barış talep eden 101 yoldaşımızın faillerini yakalamak yerine, siyasal iktidar; katliamın gerçek sorumluları olarak örgütlü bulunduğumuz KESK’i, DİSK’i, TMMOB’u ve TTB’yi suçlu ilan ederek hedef şaşırtmıştır. 


Değerli Basın Emekçileri;

Suruç, Diyarbakır, Ankara katliamlarıyla toplumsal muhalefeti sindirmeye çalışanların asıl hedefi 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde tek başına iktidar olmaktı ki öylede oldu. Ama tek başına iktidar olmaları korkularını gidermeye yetmemiş olmalı ki İnsan Hakları Savunucusu, Barış Elçisi ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir ELÇİ yüzlerce kameranın ve onlarca sivil polisin bulunduğu bir ortamda ensesinden vurularak iki polisle birlikte katledilmiştir. Bu katliamlar 1980’ler deki faili meçhul cinayetleri hatırlatıyor.
Yasa, kanun tanımayan, hukuksuzluğu, yolsuzluğu ilke edinmiş olan AKP halkın doğru haber almasını sağlayan az sayıdaki özgür basın mensubunu sindirmek için Can DÜNDAR’ı ve Erdem GÜLÜ’ü tutuklayıp özellikle de Silivri’ye göndermişlerdir. Ama nafile ülkenin aydın ve namuslu insanları bugüne dek diz çökmedi. Bundan sonrada asla diz çökmeyeceklerdir. 


6 Ekim 2015 tarihinde DİSK, KESK, TMMOB ve Adana Tabip Odasının Ankara’da yapılacak olan “emek, barış, demokrasi “ mitingini örgütlemek ve kamuoyuna bilgi vermek için İnönü Parkında başlayıp Atatürk Parkında yapacağımız basın açıklamasıyla sona erecek olan yürüyüşümüz kolluk kuvvetleri tarafından kalkanlar, coplar, kimyasal gazlar kullanılarak ve arkadaşlarımız darp edilip gözaltına alınarak engellenmişti. Bu mağduriyeti yaşayanlar 17 Kasım 2015 tarihinde eş zamanlı evlerine yapılan şafak operasyonuyla gözaltına alınarak adliyede serbest bırakılmışlardı. 


Değerli Basın Emekçileri;
Yine aynı gerekçelerle Ardı arkası kesilmeyen soruşturmalar devam etmektedir. 2 Aralık 2015 tarihinde TTB Konsey üyesi Dr. İsmail BULCA Adana Emniyet Güvenlik Şube Müdürlüğüne çağrılarak Ankara Katliamı ile ilgili yaptığı konuşmalarda Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle ifadesi alınmıştır. 
Bugün de Adana KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ahmet KARAGÖZ, TMMOB İKK Sekreteri Hasan Emir KAVİ, Eğitim Sen Adana Şube Sekreteri Zeynel KETE, Eğitim Sen Şube Özlük Hukuk Sekreteri Mehmet AKARSUBAŞI, Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Şükran YEŞİL ve TMMOB İKK Basın Yayın Danışmanı Sercan Şahin arkadaşlarımız aynı gerekçeyle ifade vermek üzere saat 13.30’da Emniyet Müdürlüğüne çağrılmışlardır.
10 Ekim Ankara katliamında yetirdiğimiz yoldaşlarımızla ilgili Adana da yaptığımız cenaze törenlerine, anma etkinliklerine katılanlar; her gün farklı bir gerekçeyle Adana Emniyet Müdürlüğüne çağrılarak ifadelerine başvurulmaktadır. Bu uygulama vicdani olmadığı gibi ahlaki de değildir. 


Siyasal İktidar, yasal ve anayasal sınırlar içindeki haklarımızı engellemek istemektedir. Birçoğumuz kamu çalışanı olmamıza rağmen günlerimizi adliye ve emniyet müdürlüğünde geçiriyoruz. Bizler emek ve demokrasi örgütleriyiz. Uluslararası sözleşmelerden, anayasadan ve yasalardan kaynaklı düşünce ve ifade belirtme, kamuoyu oluşturma hak ve özgürlüğüne sahibiz.
Yeter artık diyoruz. Gücünüz ancak bedenlerimize yetebilir. İnandığımız değerler uğruna bir kez değil binlerce kez ölmeye hazırız. Korkmadık, Korkmuyoruz, Korkmayacağız.


Bizleri baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamaların karşısında geçmişte olduğu gibi, bugün de sesiz kalmayacağız. Adana’da yaşanan soruşturmaların, baskı ve yıldırma amaçlı olduğu ve tıpkı öncekiler gibi asıl amacın gözdağı vermek olduğu açıktır. Baskılara, tehditlere ve zorbalığa asla boyun eğmeyeceğimiz bilinmelidir. Bizleri böylesi yöntemlerle korkutacağını ve sindireceğini sananlar, daha önce olduğu gibi yine hayal kırıklığına uğrayacaklarını bilmelidir!
DİSK – KESK –TMMOB – Adana Tabip Odası


Kurumlar Adına
Ahmet KARAGÖZ
KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü

Okunma 2879 defa