Barışın ve Kardeşliğin “Elçi”sinin Katlini Nefretle Kınıyoruz!
Daha dün, Can Dündar ve Erdem Gül’ün hukuksuz bir şekilde tutuklanmasını “Sıra Kimde? ,Türkiye Nereye?” diye sorarak kınarken bugün Diyarbakır’dan gelen haberle hepimiz derinden sarsıldık.
Türkiye’nin yıllardır kanayan yarası olan ve 40 bini aşkın insanımızın yaşamına mal olan Kürt sorununun barışçı yollarla çözülmesini, halkların kardeşçe bir arada yaşamasını istemeyenler katliamlarına bir yenisini ekledi. Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Tahir Elçi, başından tek kurşunla vurularak öldürüldü.
Bir televizyon programında ifade ettiği görüşler yüzünden bir süredir hem iktidar hem de ırkçı çevreler tarafından tehdit edilen, hakkında dava açılan Elçi, bir kültür varlığı olan Diyarbakır’daki Dört Ayaklı Minare’nin kurşunlanmasına karşı yapılan basın açıklaması sonrasında, ülkeyi kan denizine çevirme kararı alanların hedefi oldu. Elçi’yi hedef alan alçakça suikastta bir polis hayatını kaybederken 3 polis de yaralandı.
Son bir haftada, sokağa çıkma yasakları sonrasındaki devlet saldırılarının dozunun gittikçe artırılması, bir Rusya uçağının Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından düşürülmesi ve hükümetin yasadışı faaliyetlerini ortaya çıkaran Can Dündar ile Erdem Gül’ün tutuklanmasının ardından gerçekleşen bu suikast, ülkeyi yönetenlerin asıl amaçlarının ne olduğunu tüm açıklığı ile göstermektedir.
Irkçı, şoven politikalarını sürdürerek halkların barış içinde bir arada yaşama umudunun önüne set çekmek isteyenler Elçi’nin katli ile pervasızlıklarını bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Ancak bilinmelidir ki demokrasinin, özgürlüklerin tamamen askıya alınması hedefiyle hareket edenler, bu amaçlarına asla ulaşamayacaktır.
Vurulmadan birkaç dakika önce yapılan basın açıklamasında,“Bu tarihi bölgede; birçok medeniyete beşiklik etmiş, ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede; insanlığın bu ortak mekanında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun, diyoruz” diyen Tahir Elçi’nin uğruna canını verdiği barışı ve kardeşliği omuzlayacak milyonlarülkemizde kalıcı barışı ve demokrasiyi istemeyen, içerde ve dışarıda savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı mücadelesini kararlıkla sürdürecektir.
Bizler emek, barış ve demokrasi mücadelesinin tarafı olarak bu haince tuzaklara karşı, halkların eşitlik, özgürlük ve barış isteyen sesinin yanında olmaya devam edeceğiz.
Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına yıllardır barışa, kardeşliğe, demokrasiye hasret bırakılan bu ülkenin halklarının yanında olmayı sürdüreceğiz. Farklılıklarımızla bir arada, eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayacağımız, demokratik özgür bir Türkiye'ye doğru uzanan yolda her zaman barıştan, halkların kardeşliğinden yana olmaya devam edeceğiz.
Diğer taraftan Reyhanlı, Roboski, Suruç, 10 Ekim Ankara katliamında olduğu gibi Tahir Elçi suikastının katilleri de bellidir. Bu katliamlarda tetiği çekenler ve çektirenler ortaya çıkarılıp yargılanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
KESK olarak, barışın ve kardeşliğin “Elçi” sini katledenleri bir kez daha nefretle kınıyoruz. Tahir Elçi’nin ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Elçi’yi hedef alan suikastta hayatını kaybeden polis memurunun ailesine ve yakınlarına başsağlığı, tüm yaralılara acil şifa diliyoruz.Bütün halklarımızın başısağolsun.
Şube Yürütme Kurulu