Tüm kadınları katliama karşı sessiz kalmamaya çağırıyoruz!
10 Ekim’de Türkiye’nin dört bir yanından, kamu emekçileri, işçiler, öğrenciler, işsizler, kadınlar, gençler, çocuklar kol kola, halaylarla, büyük bir coşkuyla, dilimizde emek ve demokrasi talepleri, yüreğimizde barış inancıyla çıkmıştık yola… Çatışmaların ve ölümlerin son bulduğu, eşit, özgür ve demokratik bir ülkede bir arada yaşanabilecek barışı inşa etmek için çıkmıştık yola… Ama emek, barış ve demokrasi mitingimiz vahşi bir katliamla kana bulandı. 105 canımızı kopardı bizden.133 yoldaşımız hala hastanelerde 30 un üzerinde yoldaşımızın durumu ağır. Ülkenin başkentinde Ankara'nın orta yerinde barışın sesini yükseltmek için coşkuyla, şenlikle bir araya gelen emekçiler, gençler, kadınlar açıkça hedef alındı. Barış hedef alındı.
Biz kadınlar biliyoruz ki bu katliamın failleri; 7 Haziran seçimlerinde 400 vekili alarak tek başına iktidar olmayı başaramayan ardından Suruç’ta, Cizre‘de, Diyarbakır’da ard arda katliamlarla ülkeyi kan gölüne çevirip, yaşanan ölümler üzerinden oy arttırma hesabında olanlardır.
Biz kadınlar biliyoruz ki bu katliamın failleri; her türlü şiddetle, baskıyla, sokağa çıkma yasaklarıyla, katliamlarla yarattıkları korku atmosferinde kendilerini kurtarma çabasında olanlardır.
Biz kadınlar biliyoruz ki bu katliamın failleri, patlama sonrası bizler canlarımızı kurtarmaya çalışırken, ambulansların olay yerine girmesine izin vermeyen, olay yeri incelemeyi saatler sonra başlatarak delilleri karartan ve hayatta kalabilecek onlarca yaralının gaz bombaları ile canlarını alanlardır.
10 Ekim de yakın tarihimizin en vahşi katliamında 105 canımızı, arkadaşımızı, yoldaşımızı yitirdik. Tüm illerden barışı haykırmaya gelen 29 kız kardeşimizi katlettiler. Bizden koparıp aldıkları bedenlerine rağmen tüm barış şehidi kadınlar burada:
1- Elif Kanlıoğlu
2-Ayşe Deniz
3-Fatma Esen
4-Gülbahar Aydeniz
5-Başak Sidar Çevik
6-Sezen Vurmaz
7-Emine Ercan,
8-Firdevs Tat Dalmaç
9- Azize Onat
10- Berna Koç
11-Meryem Bulut
12-Dicle Deli
13-Leyla Çiçek,
14-Ebru Mavi
15-Gözde Arslan
16-Fatma Karabulut
17- Şirin Kılıçalp
18-Kübra Meltem Mollaoğlu
19- İdil Güneyi
20-Sevgi Öztekin
21-Sarıgül Tüylü
22- Nilgün Sidar
23-Seyhan Yaylagül
24-Aycan Kaya
25-Sevim Şinik
26-Necla Duran
27-Gülhan Elmascan
28- Dilan Sarıkaya
29- Şebnem Yurtman
Adana’dan Barış için birlikte çıktığımız yoldan 12 can eksilerek döndük. 3 kadın yoldaşımız, mücadele arkadaşımız Gülhan Elmascan, Dilan Sarıkaya ve Şebnem Yurtman… “Kadınlar Savaş İstemiyor” sloganını haykırmak için Ankara’daydı.
Barışa gönül vermiş yüreklerden biriydi Gülhan Elmascan…Öğretmendi, birlikte mücadele ettiğimiz kızkardeşimizdi.. Eşi Yılmaz’la birlikte el ele çıkmıştı bu barış yolculuğuna… Yine el ele uğurladık sonsuzluğa..
Dilan Sarıkaya henüz 22 yaşındaydı. Çukurova Üniversitesi Arkeoloji bölümü öğrencisiydi. Korkunç patlamada, arkadaşının kollarında gördü herkes onu. Taşıdığı barış bayraklarından birinin üzerine yatırıldı oda…Babası “ Yoldaşlarıma selam götür Yoldaşım’ diyerek uğurladı Dilan’ı…
Şebnem Yurtman henüz 23 yaşındaydı.. Mersin Üniversitesi öğrencisi idi. Şebnem bir Türk olarak, Kürtlerin, Arapların kardeşliğini savundu. Kürtlerin uzattığı eli, bir Türk olarak tuttu her zaman…
Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ama dimdik ayakta isyandayız. Kaybettiğimiz tüm barış şehidi kadınlara söz veriyoruz; biz kadınlar, korkmayacağız, yılmayacağız ve bu ülke de barışı biz büyüteceğiz.
Bulunduğumuz her yerde iş bırakmaya, okula, iş yerlerine gitmemeye ev işlerini yapmamaya devam edeceğiz. Hayatın her alanında yaşamı kuran biz kadınlar biliyoruz ki, biz hayatı durdurursak hayat gerçekten durur. Hep birlikte hayatı durdurmaya, bu sırada kaybettiklerimizi anmaya çağırıyoruz. Evlerimize, iş yerlerimize, arabalarımıza siyah bezler asıyoruz, yakalarımıza siyah kurdeleler takıyoruz.
Ankara’da yaşadığımız katliamın, savaş sürecinin bir parçası olduğunun bilgisiyle, hayatlarımıza yeni bombaların düşmemesi için biz kadınlar barışta ısrar edeceğiz. Hem savaşı hem barışı ağır bedeller ödeyerek yaşadık. Katliamların yaşandığı bu savaş ortamında, bulunduğumuz her yerde savaşa karşı sesimizi yükseltmek için mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Çünkü Suruç’ta, Cizre'de, Silopi'de, Varto'da, Silvan'da, Yüksekova’da ve en son Ankara’da katliamların yaşandığı pek çok yerde savaşın vahşetinin tanıklığını yaptık ve katledildik. Bizi çepeçevre saran onca ölümün karşısında barış, önce barış, illa de barış demek zorundayız.
Şunu çok iyi biliyoruz ki; savaşı durduracak ve onurlu bir barışı inşa edecek en önemli güç biz kadınlarız. Yaşamın ve yaşatmanın yanında, eşit şartlarda ve eşitlik için barışa ses veriyoruz.
Kaybettiğimiz tüm barış gönüllüsü kız kardeşlerimize sesleniyoruz; Mücadeleniz mücadelemiz, barışa olan inancınız inancımızdır. Yitirdiğimiz kadınlar şahsında tüm barış şehitlerini yaşatacak onların umutlarını yeşerteceğiz. Sizin bize vasiyetiniz olan BARIŞ’ı dayanışma gücümüzle, isyanımızla daha da güçlenerek getireceğiz. .Size sözümüz olsun!!
#HayatıDurduruyoruz #Barışhemenşimdi #Barışaihtiyacımvar
Adana Kadın Platformu adına
Şükran YEŞİL
KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü