Gericiliğe Geçit Vermeyeceğiz, Taylan KOÇ Yalnız Değildir! Özel

Gericiliğe Geçit Vermeyeceğiz, Taylan KOÇ Yalnız Değildir!

Bilindiği üzere, Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ, 9 Mart 2015 ve 10 Mart 2015 tarihlerinde Hukuk ve İletişim Fakültelerinde dağıtılan g...erici bildiriler ile hedef gösterilmiş ve tehdit edilmiştir. 
Bu konu ile ilgili olarak sendikamız tarafından 12 Mart 2015 tarihinde yapılan basın açıklamasında da belirttiğimiz üzere bu olayın ve Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ nezdinde tüm ilerici ve demokrat hocalara yöneltilen tehditlerin takipçisiyiz.

Bugün, yani 28 Nisan 2015 itibariyle aradan 1,5 ay geçmiş olmasına rağmen Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü tarafından olayla ilgili herhangi bir soruşturma açılmamıştır. Öncelikle bu tutumu kınıyor ve Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü’ne hukuki sorumluluklarını hatırlatmak istiyoruz.
Hem Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ tarafından hem de sendikamız tarafından defalarca kez soruşturma açılması talebinde bulunulmuş olmasına rağmen Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü olayın üzerini kapatmaya çalışmış ve yalnızca Hukuk Fakültesi Dekanlığı’na bir inceleme yaptırtmakla yetinmiştir. Hukuk Fakültesi Dekanlığı ise “bildirilerin kim ya da kimler tarafından dağıtıldığının tespit edilemediğini” belirtmekten öte hiçbir şey içermeyen bir incele raporu hazırlamakla yetinmiştir.

Bu süreçte sendikamız tarafından Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü’nden iki defa randevu talep edilmiş, ancak randevu taleplerimize olumlu yanıt verilmemiştir.
Bu olay önemsiz gösterilecek bir mesele değildir. Birbirinden farklı üç ayrı bildiri 9 Mart 2015 ve 10 Mart 2015 tarihlerinde Hukuk ve İletişim Fakültelerindeki sınıflara ve amfilere bırakılmış, panolara asılmış, mescit vb gibi değişik mekânlarda yayılmıştır. Bildirilerde Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ, sırf anlattığı derslerdeki bilimsel ifadeleri nedeniyle açıkça hedef gösterilmiş ve tehdit edilmiştir. Ancak Hukuk Fakültesi Dekanlığı’nca yürütülen inceleme sonucunda Rektörlüğe yollanan raporda olay önemsiz gösterilerek kapatılmak istenmiştir. Söz konusu rapor olayın gerçekliğini ve ciddiyetini çarpıtmış, gerçeklikle bağını koparmıştır.
Üstelik olay halen Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da soruşturulmaktadır.
Hukuk Fakültesi Dekanlığı’nca yürütülen inceleme sonucunda Rektörlüğe yollanan raporda “tanık beyanları ve kamera kayıtlarının incelenememesi sonucunda bildirinin kim ya da kimler tarafından dağıtıldığının tespit edilemediği” ifade edilmiştir. O halde sormak gerekir; Bu tanıklar neye tanıktır? Bu kişilerden ne sebeple tanık olarak beyan alınmıştır? Kamera kayıtlarının incelenememesinden kim sorumludur? 
Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ’un hem Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü’ne, hem Hukuk Fakültesi Dekanlığı’na, hem Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve hem de Adana Emniyet Müdürlüğü’ne yazdığı dilekçelerde belirttiği üzere, konu ile ilgili olarak Hukuk Fakültesi öğrencisi olan kimi şahıslar olayı kimlerin yaptığını bildiklerini belirterek ifade vermişlerdir. Bu ifadeler hiçbir biçimde dikkate alınmamış ve olay kapatılmak istenmiştir.
Öte yandan, Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ hakkındaki bildirilerden ilkinin dağıtıldığı gün Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ’un bağlı bulunduğu ana bilim dalı başkanlığı tarafından “Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ’un görev süresinin uzatılmaması” yönünde Hukuk Fakültesi Dekanlığı’na yazı yazılmıştır.

Bahsi geçen yazının yazıldığı ve tehdit içerikli bildirilerin dağıtıldığı hafta tam da Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ’un görev süresinin uzatılması haftasıdır. Yani Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ’un görev süresinin uzatılmamasına yönelik bir organizasyon olduğu gayet açıktır.

Ancak tüm bu organize faaliyetlere rağmen Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü, 18 Mart 2015 tarihli Rektörlük oluru ile Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ’un görev süresini uzatmakla beraber söz konusu olayı örtbas etmeye çalışmaktadır.
Üyemiz Yrd. Doç. Dr. Taylan KOÇ’un hem can güvenliğinin sağlanması için, hem Çukurova Üniversitesi mensubu bir öğretim üyesi olarak sırf anlattığı derslerdeki bilimsel ifadeleri nedeniyle hedef gösterilmiş olmasına dur denmesi için ve olası yeni saldırıların yaşanmaması için konu ile ilgili olarak bizzat Rektörlük makamı tarafından -ve mutlaka Hukuk Fakültesi dışından kişilerden- oluşturulacak bir komisyon tarafından soruşturma yapılmasını talep ediyoruz. Akademik özgürlük, bilim etiği ve akademik kadrosunda bulunan öğretim elemanlarının kişilik haklarını korumak konularında duyarlı bir üniversite tavrı için bu soruşturmanın titizlikle yürütülmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Öte yandan bu konuda bir soruşturma komisyonunun kurulması ve ilgililere yönelik gerekli yaptırımların uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu da hatırlatmak isteriz.

 Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Taylan KOÇ’u hedef alan imzasız bildiri ve açıklamalar, Taylan Hoca ve onun nezdinde eleştirel düşünen tüm akademisyenlere yönelik tehdit içermekte, zaten sınırlı olan özgür düşünsel iklimi baskılamak üzere korku iklimi inşa etmeye çalışmaktadır.
Eleştirel düşünceyi, düşünce ve ifade özgürlüğünü ve akademisyenin kişilik haklarını tehdit eden ve tüm bunları tahakküm altına almak üzere korku salan, akademisyenleri itibarsızlaştırmak, yalnızlaştırmak ve toplumsal alanlardan sürgün etmek üzere çalışan mekanizmayı görüyoruz ve kınıyoruz. 
Böylesi şiddet ve tehditlerle itibarsızlaştırılan, yalnızlaştırılan, sürgün edilen ve öldürülen entelektüellerin yasını tuttuğumuz bir ülkede; tüm sorumluları ve bu tür girişimlere fırsat sağlayanları bir kez daha uyarıyoruz ve hem doğrudan hem dolaylı sorumluların ortaya çıkarılması ve tüm yasal işlemlerin yapılmasını bekliyoruz. 28 Nisan 2015
Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız.
Kamuoyuna duyurulur. 
Ahmet KARAGÖZ
Şube Başkanı
Okunma 2491 defa Son Düzenlenme Salı, 26 Eylül 2017 13:44