Gericiliğe Geçit Vermeyeceğiz!

Taylan KOÇ’un yanındayız!
Akademik Özgürlük Temel İlkedir!

Değerli Basın ve Kamuoyuna;
Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taylan Koç’u hedef gösteren ve onun nezdinde tüm “istenmeyen zihniyetlerin taşıyıcısı hocalara” yöneltilen tehditlerin takipçisiyiz.


“Makbul zihniyet”i tarif ederek, bu zihniyete tehdit görülen tüm dünyaya bakış biçimlerini mahkûm eden ve akademisyenleri “hedef gösteren” bir iklim, üniversitelerde akademik özgürlüğün en ciddi tehdidi olarak varlığını koruyor.
Taylan Hoca’nın söylediği sözü bizler de aynen kabul ediyor ve o söze katılıyoruz:
“Tüm insanlar, hatta nefes alan tüm canlılar birbiri ile eşittir”
Akademik özgürlük; akademik topluluğun, başkalarının siyasi düşüncelerine, felsefelerine veya epistemolojik inanç ve fikirlerine bağımlı olmaksızın kendi düşünceleri doğrultusunda bilimsel araştırmalarını ve derslerini gerçekleştirebilmeleri demektir. 
Irk, dil, din, etnik kimlik, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve diğer kimlikleri ayırdetmeksizin, egemen görüş ve anlayışlardan ya da siyasi iktidarların politikalarından bağımsız düşünmek, düşünceyi ve bilgiyi paylaşmak akademik özgürlüğün temel ilkesidir.
Bu nedenle, akademisyenler eleştirel yaklaşımlarından, görüş ve ifadelerinden dolayı herhangi bir yasal baskı, siyasi baskı ve takibata maruz bırakılamaz. Örtük veya açık korku, baskı, tehdit ve tahakküm biçimlerinin tümü, özgür düşünme ve ifade hakkını gasp eder.
ÇÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Taylan Koç’u hedef alan imzasız bildiri ve açıklamalar, Taylan Hoca ve nezdinde eleştirel düşünen tüm akademisyenlere yönelik tehdit içermekte, zaten sınırlı olan özgür düşünsel iklimi baskılamak üzere “korku” iklimini inşa etmeye çalışmaktadır.


Açıkça vurguluyoruz ki;
Akademisyenlerin ahlaki sorumluluğu; hakikati anlamak, dünyaya ilişkin bir kavrayışa ulaşmak ve insanlara aktarmak üzere düşünmek ve çalışmaktır. Gönüllü ve mutlu köleler yetiştirmek, “makbul zihniyete hizmet etmek” onurlu bir akademik duruşu inkâr etmektir.


Tüm bu tahakküm, baskı ve korku mekanizmalarına rağmen “düşünmek”, “eylemek” ve düşündüklerimizi özgürce paylaşmak “akademinin onuru”dur.
Eleştirel düşünceyi, düşünce ve ifade özgürlüğünü, akademisyenin kişilik haklarını tehdit eden ve tüm bunları tahakküm altına almak üzere korku salan, akademisyenleri itibarsızlaştırmak, yalnızlaştırmak ve toplumsal alanlardan “sürgün” etmek üzere çalışan mekanizmayı görüyoruz ve kınıyoruz.


Bu mekanizmanın her tür tehdidi ve aracı meşru sayarak “mürekkepleri bittiğinde kanlarını” araç edecek kadar “şiddete yatkın” olduğunu görüyoruz.
Böylesi şiddet ve tehditlerle itibarsızlaştırılan, yalnızlaştırılan, sürgün edilen ve öldürülen entelektüellerin yasını tuttuğumuz bir ülkede; tüm sorumluları ve bu tür girişimlere fırsat sağlayanları bir kez daha uyarıyoruz ve hem doğrudan hem dolaylı sorumluların ortaya çıkarılması ve tüm yasal işlemlerin yapılmasının bekliyoruz. Sonuna kadar takipçisi olacağız.


Akademik özgürlükler, insandan toplumdan doğadan yana üniversiteler talebiyle öğrenci ve öğretim elemanlarımızın yanındayız. Yrd. Doç. Dr.Taylan Koç’un yanındayız. 12.03.2015
Görüyoruz, duyuyoruz, biliyoruz…
Kınıyoruz!


Ahmet KARAGÖZ
Şube Başkanı

Okunma 3061 defa Son Düzenlenme Perşembe, 12 Mart 2015 12:27