Cuma, 16 Nisan 2021
Kapitalist Barbarlığa Karşı: 1 Mayıs Birlik, Mücadele, Dayanışma!
Emekçilere Kölelik ve Ölümü Dayatan Kapitalist barbarlığa Karşı; 1 Mayıs’ta UMUT Yan Yana!
“Bütün iyi kitapların sonunda
Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda
Meltemi senden esen
Soluğu sende olan
Yeni bir başlangıç vardır”
Edip Cansever
Bir yazı görseli olabilir
 
Bir yazı görseli olabilir
 
Bir yazı görseli olabilir

Köy Enstitülerini Anlamak Söyleşi ve Müzik Dinletisi
17 Nisan 2021 Cumartesi Saat:16.30-18.30 arasında ZOOM üzerinden gerçekleştirilecektir. ZOOM link ve şifresi mesaj olarak gönderilecektir.
Moderatör
Seçil Sönmez

Eğitim Sen Adana Şube Eğitim Sekreteri


Katılımcılar
Porf. Dr. Adnan Gümüş (Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi)
Öğr. Gör. Andaç Çuhadar (Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi)
Fevzi Koca (Emekli Öğretmen 76-77 Töbder Adana Başkanı)


Join Zoom Meeting
https://us02web.zoom.us/j/87088954087...
Meeting ID: 870 8895 4087
Passcode: 037684 

Bir 4 kişi ve şunu diyen bir yazı 'Sekreteri Kóy EnsÈitülerini Anlamak Söyleşi ve Müzik Dinletisi moderatör Seçil Sönmez Eğitim Sen Adana Şube Aatrs Öğr. Gör. Andaç Çuhadar Prof. Dr. Adnan Gümüş Öğretmen Fevzi Koca zoom Meeting 1D: 870 8895 4087 Passcode: 037684 BGİTİM SEN 17 Nisan SAAT Cumartesi, 2021 16.30 -18.30 Bilim Emekçileri ADANA' görseli olabilir
İnsanca Yaşam Koşulları İçin
EK ZAM İSTİYORUZ!
 
Salgınla birlikte ekonomik kriz hız kesmeden devam ediyor. İşsizlik, esnek çalışma, düşük ücretlere mahkum edilme, emekçilerin gerçeği haline geldi. Temel tüketim mallarına yapılan zamlar alım gücü iyice azalan emekçilerin belini bükmeye başladı. Biz kamu emekçileri de bu durumdan etkileniyoruz. Ocak ayında aldığımız %7. 86 zam şimdiden eridi. Yüksek enflasyon karşısında yoksullaşmaya başladık. Temel harcama kalemlerinden kısmalar yaparak ay sonunu çıkarmaya çalışıyoruz. Gerçek enflasyonla mücadele ederken TÜİK’in açıkladığı veriler sanki bizimle alay edilircesine gerçeklerden bir o kadar uzak. Ne yazık ki maaşlarımıza TÜİK ‘in verileri ile zam yapıyorlar. Bu durumda bizi her gün biraz daha sefalete ve yoksulluğa itiyor. Artık bu aldatmacanın son bulması gerekiyor. Ülkeyi yöneten siyasal iktidar ekonomik kriz yok, tam tersi ekonomimiz rekor üstüne rekor kırıyor söylemiyle güllük gülistanlık bir ülke tablosu çiziyor. Buradan sesleniyoruz! Ekonomimiz rekor kırarken neden biz yoksullaşıyoruz. Neden ay sonunu getiremiyoruz. Çocuklarımızın ihtiyaçlarını neden sıraya koyarak, bazılarını hiç yerine getiremeyerek bütçemizden kısıtlama yapıyoruz. Biz emekçiler açısından mızrak çuvala sığmıyor. Milyonlarca insanın bıçak kemiğe dayandı dediğini biliyoruz. Sessiz çoğunluğun sesi olamaya devam edeceğiz. Yeter artık insanca yaşamak istiyoruz demeye devam edeceğiz. Siyasal iktidar 80 milyonun hakkını işçiye, memura, köylüye, kadınlara, gençlere, esnafa mı vereceğiz diyor. Soruyoruz. Bu 80 milyon bunlar değilse kimlerden oluşur?
Bir 2 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir
Değerli Basın Emekçileri
Aşağıdaki konuların altını bir kez daha çizmek istiyoruz.
Kovid salgınıyla birleşen ekonomik krizin enkazı yine biz emekçilerin üzerine yıkılmak isteniyor. Kovid salgınına ayrılan kaynakları bahane ederek işçilere, kamu emekçilerine, esnafa, çiftçiye verecek kaynak yok diyorlar. Oysaki devletin resmi rakamları Türkiye’nin pandemi ile mücadelede vatandaşlarına en az nakit destek veren ülke olduğunu gösteriyor. Türkiye’de kovid salgını için toplam 52,7 Milyar TL kullanılmıştır. Bunun 44,2 Milyarı İşsizlik fonundan, 2,1 Milyarı toplanan bağışlardan elde edilmiştir. Devletin hazineden ödediği para sadece 6,4 Milyar TL’dir. Artık aldatılmak istemiyoruz.
Değerli Basın Emekçileri
 
Bir kez daha tekrar ediyoruz, ısrarcıyız.
- 2021 yılı için %3+%3 maaş artışı dayatılan ‘’TOPLU SÖZLŞEME’’ derhal yenilenmelidir.
- Maaşlarımız gerçek enflasyon oranında ek zam yapılmalıdır.
- Birinci vergi dilimi %15 ten %10’a düşürülmelidir.
- Yoksulluk sınırın kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.
- Temel tüketim mallarından alınan KDV kaldırılmalıdır.
- Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.
- Yoksulluk sınırı altında geliri olan emekçilerin elektrik, ısınma giderleri, doğalgaz, su, internet giderleri hazineden karşılanmalıdır.
Bir 3 kişi, ayakta duran insanlar, açık hava ve şunu diyen bir yazı 'လာ Yaşam Koşulları İçin ZAM İSTİYORUZ 1995 BTS KESK ADANA ŞUBELER PLATFORMU' görseli olabilir
Artık yeter diyoruz. İnsanca yaşam koşulları için ilk etapta seyyanen 1000 TL ek zam istiyoruz.
Bir 2 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir
KESK Adana Şubeler Platformu Adına
Hüseyin KAYA
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı
Kısaca “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” 20 Mart 2021 tarihinde gece yarısı Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedildi.
 
Bir süredir hakkında karalama kampanyaları yürütülen sözleşme ile ilgili olarak aslında aylardır teyakkuz halindeydik ve sözleşmeyi savunmaya yönelik eylemler, etkinlikler gerçekleştiriyorduk. Sözleşmenin kaldırılacağının iktidar sözcüleri tarafından gündeme getirildiği Temmuz ve Ağustos aylarında eylemliliklerimizle hükümete geri adım attırmıştık.
Türkiye toplumunun yüzde 64’ünün iptaline alenen karşı çıktığı araştırmalara da yansıyan sözleşmeyi feshetmek, milyonlarca kadının hayatının ve milyonların ortak iradesinin tek adamın bekasına kurban edilebileceğinin ilanıdır. On yıl önce İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke olmakla övünen iktidar, bugün sözleşmeden çıkarak kadınlara vermiş olduğu şiddeti önleme, şiddete maruz kalanları koruma, failleri gerektiği şekilde cezalandırma sözünü yerine getirmekten vazgeçtiğini tüm dünyaya ilan etmiş oldu.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararıyla çekilmesinin hemen ardından Sözleşme’yi savunmak ve kararı protesto etmek üzere sokaklara döküldük, Türkiye’nin hemen her ilinde basın açıklamaları, yürüyüşler gerçekleştirdik. Bir yandan da sendikalardan, odalardan, demokratik kitle örgütlerinden Sözleşme’den çıkılmasını protesto eden açıklamalar geldi.
Kadınlar karara karşı eylemlerini sürdürürken Türkiye’nin Sözleşme’den çıkması Dünya çapında da ses getirdi. Uluslararası kadın örgütleri, farklı ülkelerden kadınlar, sanatçılar, ünlüler de Türkiye kadınlarına dayanışma mesajları gönderdiler.
Bir 4 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir
Sözleşmeden çıkıldığının ilanının ardından kadına yönelik şiddet vakalarında ve kadın cinayetlerinde gözle görülür bir artış da yaşandı. Öyle ki aynı gün içinde 6 kadın cinayeti birden gerçekleşti.
Yine Sözleşmeden çıkılmasının ardından kadınlardan, avukatlardan, kadın derneklerinden karakolların şiddet vakalarında şikayet kabul etmediğine, yargıçların 6284 sayılı kanuna göre verecekleri tedbir kararlarında yasaya aykırı şekilde delil aradıklarına, önleyici ve koruyucu tedbir talepleri reddettiklerine dair bilgiler gelmeye başladı.
Her ne kadar Emniyet Genel Müdürlüğü karakollarda kadınların geri çevrilmesine, koruma kararlarının uygulanmamasına yönelik ortaya çıkan haberlere “gerçek dışı” dese de bu iddiaların bizzat yaşanan gerçekler olduğu yapılan somut haberlerle de desteklendi: Örneğin;
 
• Adana’ da Savcılıktan alınan “Şikayetçinin uzaklaştırma taleplerinin karşılanmasına” ve “Şikayetçinin can güvenliğinin sağlanması için gerekli önlemlerin alınması” kararına karşı bir kadının uzaklaştırma talebi, kolluk tarafından “yapabilecekleri hiçbir şey olmadığını, devletin her kadının başına bir polis dikemeyeceğini” söylenerek uygulanmadı. Hatta ifadeyi alan polis memuru ‘Savcının talimatı beni bağlamaz. Nereye istersen oraya şikayet et’ dedi.
• Adana ve İstanbul Pendik’te şiddet ve tehdit nedeniyle karakola başvuru yapan kadınlar, “Artık o işlere biz bakmıyoruz, savcılığa ya da aile mahkemesine gidin, kanıt getirin” yanıtları aldılar.
• Adana’da mülteci bir kadın şiddet gördüğü erkekten uzaklaşmak için sığınma evine yerleşme talebinde bulundu, kadının talebi “Öncesinde şikayet yok” denilerek reddedildi.
• Dersim’de hakim, korucunun şiddetine ve tehdidine maruz kalan aile için “Delil yok” diyerek koruma kararı vermedi.
• İzmir’de zorla evlendirilmeye çalışılan bir mülteci kadının Mersin’deki sığınmaevi başvurusu aile mahkemesi tarafından “Suçun gerçekleştiği yerin kendi mıntıkalarına ya da görev alanlarına girmemesi.” gerekçesi ile reddedildi.
• Ankara’da N.Y. adlı kadın E.T adlı erkek hakkında 2 ay süreli uzaklaştırma kararı çıkarttı. Daha önceki eylemleri nedeniyle tehdit oluşturan erkek hakkında uzaklaştırma kararının uzatılması ve elektronik kelepçe talep eden kadının isteği mahkeme tarafından “Kadına şiddet uygulandığına yönelik herhangi bir emarenin olmadığı” gerekçesiyle reddedildi.
 
Anayasa’ya ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Sözleşme’den çekilme kararı verildikten sonra; kadına yönelik şiddet, taciz ve istismarın en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu, çalışmaların şiddetle mücadelede sıfır tolerans ilkesi çerçevesinde yapılandırıldığını, iç hukuktaki düzenlemelerin yeterli olduğunu ve 6284’ün önemle uygulanacağını söyleyen hükümet yetkililerinin gerçekleri söylemedikleri, yaşanan bu tablodan da anlaşılmaktadır.
Bir bir veya daha fazla kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir
Bizler canımız pahasına da olsa bu hukuksuzluklara ve inşa etmek istediğiniz faşizme geçit vermeyeceğiz. Haklarımızı korumak için korkmadan, çekinmeden ve bıkmadan mücadele edeceğiz. Adana’da her Perşembe başka bir yerde eylemdeyiz. Kararınızı tanımıyor, sözleşmeye sahip çıkıyoruz.
İstanbul Sözleşmesi kalıcıdır, gidici olan erkek egemen zihniyetiniz ve sizsiniz!
 
Adana Kadın Platformu adına
Buket Altınok
Eğitim Sen Adana Şube Kadın Sekreteri