Cumartesi, 16 Mayıs 2020

Siyaset gündeminin oldukça yoğun olduğu bir haftayı geride bırakıyoruz. Atanan kayyumlar, yaşanan hedef göstermeler, açılan soruşturmalar göstermektedir ki siyasi iktidar ve yakın çevresi muhalefetin sesinin duyulmaması için çeşitli yöntemleri devreye sokmaktadır. Bu tutumun başlıca nedeni ekonomik krizin tüm toplum kesimleri üzerindeki yıkıcı etkisinin artık önlenemez şekilde görünmeye başlamasıdır. Uygulanan ekonomik politikalarla bu krizden bütünlüklü bir çıkışın mümkün olmamasından dolayı, iktidarın toplumun dikkatini başka tartışmalara odaklamaya dönük hamlelerine de ayrıca tanıklık etmekteyiz. Yaşamlarını sürdürmek zorunda olan milyonlarca emekçinin ise gündemi çok açıktır: Yaşamını sürdürebilmek ve sağlığını korumak.

Bugün (16 Mayıs 2020) ayrıca Dünya Eğitim Destek Çalışanları Günü. Türkiye’den sadece Eğitim Sen’in üyesi olduğu Eğitim Enternasyonali tarafından 2018 yılından bu yana 16 Mayıs günü Eğitim Destek Çalışanları Günü olarak kutlanıyor. Eğitim hizmeti ekip işidir ve destek çalışanları olmadan eğitim hizmetinin üretilmesi mümkün değildir. Eğitim destek çalışanlarının yaşadıkları sorunları ve sıkıntıları gündem yaparak ve birlikte mücadele ederek çözüm üretebileceğimizi biliyoruz. Eğitim Sen olarak tüm destek çalışanı arkadaşlarımızın gününü kutluyoruz.

EĞİTİMDE GEÇEN HAFTA

  1. 08 Mayıs tarihinde başlattığımız “LGS-YKS Ertelensin” imza kampanyamızı 15 Mayıs 2020 tarihinde sonlandırdık. Öğrencilerin, eğitimcilerin ve bilim insanlarının düşünce, öneri ve taleplerinin kamu yöneticileri ve siyasi iktidar tarafından dikkate alınmasını bekliyoruz.
  2. Dokuz Eylül Üniversitesi’nin tüm idari personeli 11 Mayıs 2020 Pazartesi günü itibariyle işe çağırma kararı almasının doğru olmadığını kamuoyu ile paylaştık. Çalışanların sağlığı hiçbir koşulda riske atılmamalı.
  3. Muğla İl MEM ile Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı işbirliğiyle öğretmenlere dönük kimi etkinlikler planlamıştır. Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’nün görev ve sorumlulukları özel kurumlara devredilemez. Kamu hizmetleri kamu görevlileri eliyle verilmelidir.
  4. ÖSYM sınavlarında görev yapmasına engel bulunmayan öğretmenlerin engellerinin kalkması için bireysel başvuru yapmaları yerine MEB’in girişimi ile bu sorunun tamamen çözülmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili olarak MEB’e yazılı talebimizi ilettik.
  5. Sağlık Bakanlığı’nın talebi doğrultusunda YÖK üniversitelerde yılsonu sınavlarının yüz yüze yapılmaması kararı aldı. Sağlık Bakanlığı’nın LGS-YKS konusunda da görüş bildirmesi gerektiğini düşünüyoruz.
  6. Öğretmenler idari izinli olmasına rağmen Muğla Milas’ta bir okul yönetimi, öğretmenleri okul bahçesinde yapılacak toplantıya çağırmıştır. Eğitim ve bilim emekçilerinin sağlıkları açısından risk oluşturacak toplantılar yapılmamalıdır.
  7. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan arkadaşlarımızın sorunları ve mağduriyetleri devam etmektedir. Bu sorunların çözülmesi, yaşanan mağduriyetlerin sonlanması ve öğrencilerimizin nitelikli eğitim hakkı için bu kurumların kamulaştırılması gündeme alınmalıdır.
  8. İstanbul’da özel bir okulda velilerin ödedikleri ücretleri talep etmesi sonrasında okul yönetimi öğrencilerin kayıtlarını silerek, e-okul sisteminin dışına çıkarmıştır. Bu durum eğitimin ticaretin malzemesi olarak görülmesinin sonucudur. Kamu hizmeti haktır, alınıp satılmaz.
  9. Tekirdağ Kapaklı’da bir okul müdürü öğretmenlerin uzaktan eğitim görevlerini yapmak kaydıyla 31 Mayıs 2020 tarihine kadar idari izinli olduğu gerçeğini yok sayarak öğretmenlere yazılar yazmaktadır. Eğitim yöneticileri öğretmenlerin haklarına saygılı davranmalıdır.
  10. 18 Mart tarihinde ataması yapılan 20.000 öğretmen arkadaşımızın göreve başlamak için bekleyişinin bu hafta 8. haftasıydı. Arkadaşlarımızın göreve başlatılmamasının hukuki dayanağı yoktur. Göreve başlamak için bekleyen arkadaşlarımız daha fazla mağdur edilmemeli ve bir an önce göreve başlatılmalıdır.
  11. Adana İl MEM’in okullarda dezenfekte için kullanılacak olan makinelerin ücretini okullardan istemesini kabul etmek mümkün değildir. MEB, bu duruma müdahale etmeli, aletlerin maliyeti merkezi bütçeden karşılanmalıdır.
  12. Haziran ayında yapılacak olan sınavlarla ilgili hazırlıklarda eksiklikler vardır. MEB, okulların açılması ile ilgili hazırlıkları bilim insanları ve ilgili kesimlerin temsilcileri ile birlikte yürütmelidir.
  13. ÖSYM sınavları ve LGS için görevli başvuru sistemi açılmış ancak yeterli başvuru yapılmadığı gözlenmiştir. Öğretmenlerin salgında sınav görevi almak istememesinin nedeni sağlıklarıyla ilgili kaygılarıdır. Salgın bitene dek tüm sınavlar ertelenmelidir.
  14. Kocaeli İzmit İlçe MEM tarafından öğretmenlere gönderilen ve disiplin cezası alabilecekleri ima edilen yazıyı kabul etmemiz mümkün değildir. Öğretmenleri istekleri dışında ve uzmanlık alanlarına uygun olmayan işlerde görevlendirme uygulamasından vazgeçilmelidir.
  15. Özel öğretim kurumlarında çalışan emekçiler salgın döneminde en fazla mağdur olan kesimlerdendir. MEB, işine son verilen ve ücretsiz izne çıkarılan özel öğretim kurumları emekçilerinin daha fazla mağdur olmaması için gerekli düzenlemeleri yapmalı ve çalışanları işverenlerin insafına bırakmamalıdır.
  16. MEB ile Eğitim Bir Sen arasında yapılan Kurum İdare Kurulu (KİK) Nisan 2020 toplantısında 13 maddede mutabakat sağlandığı kamuoyuna açıklandı. KİK toplantısı sonucunda somut bir kazanım elde edilemediği açıktır. Mücadele dışında seçenek yok.
  17. Kamu okullarında çalışan tüm eğitim emekçilerinin ücretlerinin ödenmesi devletin sorumluluğundadır. Bu sorun öğretmenlerden para toplayarak çözülemez.
  18. Mülakatın,  istenmeyeni elemenin aracı olarak kullanıldığı ve bundan dolayı da eşitsizlik ve mağduriyet yarattığı gerçeği ortadadır. Mülakat uygulamasına son verilmelidir.

Not: Eğitim Günlükleri 17-19 Mayıs 2020 tarihleri arasında yayınlanmayacaktır. 20 Mayıs tarihinde Eğitim Günlüğü 42 ile yayına devam edilecektir.

Kamuoyuna Saygıyla Sunarız

EĞİTİM SEN MERKEZ YÜRÜTME KURULU

Bugün,  “Dünya Eğitim Destek Çalışanları Günü”nü 3. defa kutluyoruz. Eğitim hizmetinin görünmez emekçileri onlar; idari personel ve teknik personel, yardımcı hizmetliler ve diğer tüm çalışanlar. Onlar olmadan eğitim hizmeti olmaz; onlar olmadan nitelikli, kamusal eğitimden çocuklarımız faydalanamaz.

Salgından en fazla etkilen kesimlerden biri de eğitim destek çalışanları oldu. Okul aile birlikleri tarafından istihdam edilen eğitim destek çalışanlarının bir bölümü işten çıkarıldı, bir bölümünün ücretinin ödenmesi için de öğretmenlerden kesinti yapılmaya çalışıldı. Oysa, istihdam biçimi ne olursa olsun, eğitim hizmetinin üretilmesinin vazgeçilmezleri olan eğitim destek emekçilerinin mağdur edilmemesi devletin öncelikli görevidir. Israrla vurguluyoruz, arkadaşlarımızın mağdur edilmemesi için devletin sosyal sorumlulukları ve görevlerini yerine getirmesi gerekmektedir.

Salgına karşı mücadelede de en ön safta yer aldı eğitim destek emekçileri. Salgının hemen başında önce İstanbul’da, sonrasında da diğer illerde eğitim destek emekçileri sağlık kuruluşlarında görevlendirildi. Arkadaşlarımızın sağlıklarının riske girmemesi için kamu yöneticilerini, eğitim destek emekçilerini istekleri dışında ve mesleki deneyimlerine uygun olmayan işlerde görevlendirilmemeleri konusunda uyarmaya çalıştık. Eğitim destek emekçilerinin hakları var ve bunlar yok sayılamaz.

Kovid-19 salgınından sonra okullarda oluşacak “yeni normal” tartışmalarının devam ettiği bu dönemde, açık olan ise eğitim destek çalışanlarının önemi ve işlevinin önümüzdeki dönemde daha fazla artacağıdır. Yeni normale göre eğitim ortamları tasarlanırken, eğitim destek çalışanlarının haklarının artırılması ve yaşamakta oldukları sorunların çözümü de eş zamanlı olarak yaşama geçirilmelidir. Eğitim Sen, bu süreçte eğitim destek çalışanlarının çalışma koşulları, hakları ve sorunlarının çözümünü sürekli olarak gündemde tutmaya devam edecektir.

Eğitim sistemi ve sendikal hareket açısından vazgeçilmez olan eğitim destek emekçileri maalesef çoğunlukla önemsenmemekte ve genellikle yok sayılmaktadır. Bu gidişe bir dur denmeli ve eğitim hizmetinin vazgeçilmezi olan eğitim destek çalışanlarının sorunları öncelikli olarak gündeme alınmalıdır. Önümüzdeki dönem bizler açısından eğitim destek emekçilerinin sorunlarını gündeme taşıdığımız ve çözüm üretilmesi konusunda ısrarcı olacağımız bir dönem olacaktır. Tüm eğitim destek çalışanlarını Eğitim Sen’de, birlikte mücadeleye davet ediyoruz.

Eğitim Enternasyonali, eğitim destek emekçilerinin nitelikli eğitim için vazgeçilmez olan önemlerinin ve işlevlerinin altını çizmek ve emeklerini görünür hale getirmek için 2018 yılında 16 Mayıs gününü “Dünya Eğitim Destek Çalışanları Günü” olarak kutlama kararı almıştır. Eğitim Enternasyonali’nin Türkiye’de bulunan tek üyesi Eğitim Sen için artık bugün eğitim destek emekçilerinin ve mücadelelerinin yükseltileceği bir gün olacaktır. 16 Mayıslar artık eğitim destek emekçilerinin sorunlarının ve çözüm yollarının tartışıldığı günler olacaktır.

Eğitimin vazgeçilmez, görünmez emekçileri, gününüz kutlu olsun. Sizsiz nitelikli eğitim olmaz.