Cuma, 13 Eylül 2019

Zübeyde Hanım Anaokuluna müdür olarak ataması yapılan üyemiz Lütfiye Kılavuz'u ziyaret ettik...

Görüntünün olası içeriği: 5 kişi, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar ve iç mekan

 

 

Merkez Yürütme Kurulumuz 02/09/2019 tarihinde Genel Başkan Feray AYTEKİN AYDOĞAN Başkanlığında toplanarak;

  • Anayasada tanımlanan angarya yasağının ihlali niteliğinde, sendikamız üyesi öğretmenlerin mesai saatleri dışında resen görevlendirildikleri hizmet içi eğitimlere, kurslara, seminerlere ve protokollere ve projelere bağlı olarak planlanan etkinliklere 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar katılmamaları kararı alınmıştır.
  • Rehber öğretmenlerin görevlerini kesintiye uğratacağından, çocuğun üstün yararı gözetilerek 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar sendikamız üyesi rehber öğretmenlerin nöbet tutmaması kararı alınmıştır.
  • Öğretmenlere istekleri dışında verilen, ev ziyaretleri ve eğitim koçluğu gibi görev tanımlarıyla uygun olmayan, hukuka aykırı görevlendirmelerin 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerine getirilmemesi kararı alınmıştır.
  • Tam gün eğitim yapılan okullarda, sendikamız üyesi öğretmenlerin, öğle tatillerinde temel gereksinimlerini karşılayabilmeleri için gerekli planlama okul idaresince yapılmamışsa, nöbet görevlerini 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerine getirmemesi kararı alınmıştır.
  • Sendikamız üyesi öğretmenlere aynı hafta içerisinde verilen ikinci ve daha fazla nöbet görevlerini 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerine getirmemesi kararı alınmıştır.
  • Sendikamız üyesi öğretmenlerin, kendi okulları dışında re’sen verilen pansiyon nöbetlerini 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerine getirmemesi kararı alınmıştır.
  • Öğretmenlerin nöbet görevleri arasında yer almayan ancak yapmaya zorlandıkları okul servis araçlarının plakasının not edilmesi, servis aracının sürücüsünün ve servis aracının kontrol edilmesi; öğrencilerin servis aracından inmesi ve araca binmesine nezaret edilmesi ve servis araçlarının gelmesine kadar geçen süre içerisinde öğrencilerle beraber beklenmesi şeklinde okul idarelerince verilen görevlerin sendikamız üyesi öğretmenlerce 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerine getirilmemesi kararı alınmıştır.
  • Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumlarında her eğitim-öğretim yılında doldurulan “Öz Değerlendirme Formlarının” 2019-2020 Eğitim-öğretim yılı boyunca sendikamız üyelerince doldurulmaması kararı alınmıştır.
  • Kişisel veriler içeren, öğretmenin görev tanımı içerisinde yer almayan ve zorunlu tutulan anketlerin üyelerimiz tarafından 2019-2020 eğitim-öğretim yılı boyunca doldurulmaması kararı alınmıştır.
  • İYEP kapsamında öğretmenlere istekleri dışında görev verilmesi durumunda, sendikamız üyesi öğretmenlerin 2019-2020 eğitim-öğretim yılı boyunca bu görevleri yapmaması kararı alınmıştır.

Kararı görmek için tıklayınız: nobet-karari-2019-2020

 

Dilekçe Örneği

………………………………….. İlkokulu Müdürlüğüne

    …………………/Adana

 

Üyesi olduğum Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Merkez Yürütme Kurulu 02.09.2019 tarih ve 57 sayılı kararıyla “1- Anayasada tanımlanan angarya yasağının ihlali niteliğinde, sendikamız üyesi öğretmenlerin mesai saatleri dışında resen görevlendirildikleri hizmet içi eğitimlere, kurslara, seminerlere ve protokollere ve projelere bağlı olarak planlanan etkinliklere 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar katılmamaları kararı alınmıştır. 2- Rehber öğretmenlerin görevlerini kesintiye uğratacağından, çocuğun üstün yararı gözetilerek 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar sendikamız üyesi rehber öğretmenlerin nöbet tutmaması karan alınmıştır. 3-Öğretmenlere istekleri dışında verilen, ev ziyaretleri ve eğitim koçluğu gibi görev tanımlarıyla uygun olmayan, hukuka aykırı görevlendirmelerin 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerine getirilmemesi karan alınmıştır. 4- Tam gün eğitim yapılan okullarda, sendikamız üyesi öğretmenlerin, öğle tatillerinde temel gereksinimlerini karşılayabilmeleri için gerekli planlama okul idaresince yapılmamışsa, nöbet görevlerini 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerine getirmemesi kararı alınmıştır. 5- Sendikamız üyesi öğretmenlere aynı hafta içerisinde verilen ikinci ve daha fazla nöbet görevlerini 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerine getirmemesi kararı alınmıştır. 6- Sendikamız üyesi öğretmenlerin, kendi okulları dışında re'sen verilen pansiyon nöbetlerini 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerine getirmemesi kararı alınmıştır. 7- Öğretmenlerin nöbet görevleri arasında yer almayan ancak yapmaya zorlandıkları okul servis araçlarının plakasının not edilmesi, servis aracının sürücüsünün ve servis aracının kontrol edilmesi; öğrencilerin servis aracından inmesi ve araca binmesine nezaret edilmesi ve servis araçlarının gelmesine kadar geçen süre içerisinde öğrencilerle beraber beklenmesi şeklinde okul idarelerince verilen görevlerin sendikamız üyesi öğretmenlerce 2019-2020 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerine getirilmemesi karan alınmıştır. 8- Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumlarında her eğitim-öğretim yılında doldurulan "Öz Değerlendirme Formlarının" 2019-2020 Eğitim-öğretim yılı boyunca sendikamız üyelerince doldurulmaması kararı alınmıştır. 9- Kişisel veriler içeren, öğretmenin görev tanımı içerisinde yer almayan ve zorunlu tutulan anketlerin üyelerimiz tarafından 2019¬2020 eğitim-öğretim yılı boyunca doldurulmaması karan alınmıştır. 10- İYEP kapsamında öğretmenlere istekleri dışında görev verilmesi durumunda, sendikamız üyesi öğretmenlerin 2019-2020 eğitim-öğretim yılı boyunca bu görevleri yapmaması kararı alınmıştır.” Bu karar uyarınca nöbet görevimin birinci nöbet dışındaki kısmını yerine getirmeyeceğimden gerekli önlemlerin alınmasını arz ederim.

 

….../..…./2019

Adı Soyadı

T.C. ……………………………….

 

 

 

Toplumsal cinsiyet, toplumdan kaynaklanan eşitsizlikleri kadının doğasına bağlayan, kadını eğitim, çalışma yaşamı, siyaset gibi kamusal alanlardan dışlayan erkek egemen zihniyete karşı çıkmak için kullanılan bir kavramdır. Eşitsizlikler doğadan değil, toplumdan kaynaklıdır.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi

Toplumsal cinsiyet eşitliği yıllardır kadınların dünya genelinde yürüttükleri mücadelenin sonucunda kamuoyunun gündemine girmiş ve bu konuda hükümetler adım atmak zorunda kalmışlardır.

Türkiye, 1985 yılında “Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi” (CEDAW) ve 2011 yılında da “İstanbul Sözleşmesi Kadına Karşı Şiddetin ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni” imzalamıştı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadın cinayetleri konusu başta olmak üzere, kadın hareketinin yürüttüğü mücadelenin sonucunda siyasi iktidar, yukarıda ifade edilen sözleşmelerden kaynaklı yükümlülüklerinin gereğini yapmak zorunda kalarak,  MEB ve YÖK aracılığıyla toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda kimi adımları atmaya başladı.

Mücadele ederek kazandığımız haklarımız, her dönemde aynı kesimler tarafından hedef alındı. Gelinen aşamada cinsiyetçi ideolojilerinin gereği olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan, MEB ve YÖK’ ün politikalarını belirleyen kesimlerin saldırıları daha da yoğunlaştı. MEB üzerinde vesayet kuran bu kesim her konuda benzer davranmaktadır. ‘Duyarlı vatandaşlar’ adı verilen kesim,  tepki göstereceği ön kabulü ile hareket edilen, MEB ve YÖK’ ü kendi politik çizgisi doğrultusunda hareket etmeye zorlayan kesimlerdir. Zaman içerisinde vesayet kuran ve bunu her geçen gün artıran kesimler MEB’ in ve YÖK’ ün politikalarını belirleyen temel aktörler haline gelmiştir.

Bu vesayet mekanizmalarının, toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan saldırıları sonucunda mücadele ederek elde ettiğimiz kazanımlarımızı kaybediyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından koordine edilen ‘Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi’ (ETCEP) ‘Yeniden yazmaya var mısın? Sloganıyla yola çıkılarak; 2014 yılında başlatılmış, MEB tarafından 162 okulda eğitim emekçilerine verilen eğitim süreci tamamlanmıştı. Uygulama aşamasına geçilecek proje; Bakan Ziya Selçuk tarafından bir TV programında ‘Toplumsal cinsiyete duyarlı okul projesini hayata geçireceğiz.’ açıklamasından sadece iki gün sonra vesayet mekanizmalarının devreye girmesiyle iptal edildi. Milli Eğitim Bakanı,  bu projeyi TV kanalında bizzat açıklamasına rağmen sahip çıkamadı ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminden vazgeçti.

MEB’ in yasağından hemen sonra, YÖK Başkanı toplumsal cinsiyet kavramının Türkiye’nin toplumsal değerleri ve kabulleriyle mütenasip (uygun) olmadığını savundu. YÖK tüm üniversite rektörlerine gönderilen toplumsal cinsiyet eşitliği tutum belgesini web sayfasından kaldırdı.

Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğü’ nün 2019- 2020 programında 26 hedef arasında yer alan ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ 11 Eylül 2019 tarihinde programdan çıkarıldı. Bugün ise (12.09.2019) resmi gazetede yayınlanan yönetmelik değişikliği ile MEB Sosyal Hizmetler Yönetmeliğinden ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ tüm etkinlik alanlarından çıkarıldı.

Toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef gösterenleri, protokol ve işbirlikleri adıyla eğitim kurumlarında ideolojik çalışma yürütenleri Karaman’dan, Aladağ’dan, Kulp’tan, Taşkent’ten, Dikili’den tanıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayanlar, vakıf, dernek vb. isimlerle protokol imzalayanlar, sosyal etkinlik yapılmasının önünü açanlar; kadın cinayetlerinden, kadına yönelik taciz, tecavüz ve şiddetten; çocuk istismarı vakalarından, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim farklılıkları nedeniyle katledilen hayatlardan birinci dereceden sorumludur.

Siyasi iktidar, MEB ve YÖK aracılığıyla  uluslararası sözleşmelere atılan imzaların gereğini yapmalı, anayasal sorumluluğu olan kamusal eğitim hizmetini tüm yurttaşlara eşit ve ücretsiz ulaştırmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliği dersi zorunlu hale getirilmeli, müfredat ve tüm eğitim politikaları toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alarak yeniden düzenlenmelidir.

Eğitim Sen olarak iş yerlerimizde, sokaklarda, yaşamın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliği için eylemlerimizle, etkinliklerimizle ve hukuki olarak mücadele ettik, mücadele etmeye devam edeceğiz. Bugün yayınlanan yönetmeliğe karşı da hukuki mücadelemizi sürdürecek ve dava açacağız.

Toplumsal cinsiyet eşitliği ‘Yaşamak İstiyoruz’ sesinin haykırışıdır. Bilimsel eğitimin olmazsa olmazıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği